shakespeare Bölüm 7

6K 141 15
                                    

meraba arkadaşlar biraz beklettim kusra bakmayın umarım bu bölüm hoşunuza gider..:) bu arada alttaki video da liebeatrum aşkın rüyası müziğini dinleyerek okursanız daha fazla seveceğinize eminim... dinlendirici bir müziktir..öptüm kocaman..:)

Zaman durdu, gelen bidaha gitmedi. Bir sonranın öncesine yolculuk etmek bir öncenin sonrasında durmak demekti. Bu döngüden kurtulmanın tek yolu günahlarını silmekse eğer, bedeli ödenmeliydi o vakit.

İstediğini al ama bedelini öde.. Bu bedel çoğu zaman sahip olduğun bir şeyden vazgeçmek şeklinde tezahür edebilirdi.. Tüm cesaretinle "Evet yaptım, ve yine yaparım.. Geriye dönsem, her şeyimi kaybedeceğimi bilsem, yine yapardım.. " Diyorsan, evet güçlüsün, başın göğe erdi herhalde..

Ama kaybettiğin.. Asla yeri doldurulamayacak bir şeydir; kaybettiğini geri isteyemezsin.. Yalanları sen söylemişsin, bunu nasıl meşrulaştırabilirsin ?.. Kayıp, evet, ama anısı her zaman senin.. Ve :"Evet, kaçtım, ve yine kaçarım, canım ne zaman isterse o zaman.. Ben bir kahraman değilim, herkes gibiyim ben de.. Ve herkes gibi yanılmaya hakkım var, sessizce ve her seferinde vicdan muhasebesi yapmadan.. "

DERİLERİ GİYİP ZİNCİRLERİ VE KIRBAÇLARI KUŞANDIĞınDA HİÇBİRŞEY DAHA ÖNEMLİ OLmazdı onun için,, DİZE GETİRİLEMezdi ya silahını doğrulttuğunda karşısındakine,, sonunu asla düşünmeden ve ne olacağı umurunda olmadan.

O halde günahkar, her şeyi kabulenip de gitmeli tanrının huzuruna, bundan sonra kalkışacağı inkarlar boşuna.
************

Nihayet gülümsemişti Eren, bugün; Dünya edebiyatının ünlü şair ve oyun yazarlarından biri olan shakespeare di konuları. Büyük romantiklerden biri, Eren'in belkide en sevdiği şairlerden biri. Edebiyat hocası projeksiyon cihazını beyaz perdeye yansıtırken shakespeare in eserlerini ve kendisini tanıttığı sırada arkalardan gelen küçük bir kıkırtı bütün atmosferi bozdu. Eren'in moralini de öyle. Başını çevirip arkaya baktığında Timuçin ve arkadaşlarının dersi hiç sallamadıklarını gördü. Aniden kaşlarını çattı. Tanrım, bu da ne böyle? Dinlemiyorlarsa bile sessiz durabilirlerdi. En sevdiği konunun dağılmasını istemiyordu.

"Timuçin, bu kadar komik olanın ne olduğunu sorabilir miyim?"

"Önemli bir şey değil, affedersiniz öğretmen hanım." Deyip yavaşça sırıtırken Naz hanımın iyice gerildiği fark edilebiliyordu. Fakat bu durum Eren'i  eğlendirmiş gibiydi. Zira güzel bir fırça yiyerek dışarı çıkarsa Kuzgun, bu dersten en yüksek notu almayı planlıyordu.

"Peki işlediğimiz konunun ne olduğunu sorabilir miyim?"

"Imm,, sanırım shakespeare."

"Demek dersle bir hayli  ilgilisin! Güzel. O halde lütfen bize shakespeare in sonelerinden birini okur musun? Eğer herhangi birini okumayacaksan sınıfı terk edebilirsin. Tabi bu yıl sonuna dek notunu etkileyecek." Dediğinde masasına yürümeye başlamıştı ki, arkasından bir ses duydu.

"Hangi kudretten aldın bu yaman gücü, söyle.
Gönlümü nasıl köle ettin bunca kusura?"

Kelimeleri futursuzca başlamıştı ama tüm gözleri kendine çevirmeyi başarmıştı Kuzgun. Şimdi bir katil, bir zorbadan çok asil bir asilzadeyi andırıyordu bakışları. Eren başını ona çevirdiğinde beklemiyordu bu anlam dolu sözleri. Zevkle başını eğip gitmesini beklerken o, herkesin bakışlarını kendisine çevirmesini sağlamıştı. Ve dudaklarından dökülen o ilahi gibi sözlerle devam etti usulca.
"Ne yaptın ki yadsırım neyi görsem gözümle,
"And olsun," derim "güneş bürümez günü nura."
Ne hünerdir kötüyü iyiye çevirmeyi başarmak. Yaptığından arta kalan, süprüntün bile kanıtlıyor bu ustaca yeteneği:
En kötü işin, nice iyi işlerden üstün.
Sana sevgime sevgi katmayı öğreten kim?
Görüp işittiklerim nefret gerektirirken?
Başka herkes tiksindi ama ben seni sevdim;
Sen onlar gibi olma, sakın iğrenme benden.
Bende aşk yarattıysa senin değersizliğin,
Benim daha çok hakkım olmuş demektir sevgin..

Ölümcül Saplantı (+18)Where stories live. Discover now