Merhabalar efenim ben Kızıl,,:P
Öncelikle.. öykümü zaten okuyup takip eden arkadaşlar için bu biraz geç kalmış bir yazı olacak ama okumayanlar için kısa bir bildirim niteliği taşıyacak..:)
Efenim öncelikle - ÖLÜMCÜL SAPLANTI- Bir LGBT hikayesi değil.. yaoi anime tarzında bir takım insanın trajik konusunu ele alıyor.. yani karakterlerim birer gay değiller.. Onlar kadınlardan da hoşlanıyorlar. İlgi duyuyorlar veya seviyorlar... Tabi bizimkilerin durumu biraz farklı... Ama okuyacağınız bu kurgu, tipik yaoi hikayeleri gibi de değil....Kafanız karıştı dimi..:) Karışmasın... Zira: bu öykünün karakterleri şiddetli bir doyumsuzluk içerisindeler.. Yani her biri yalnızca kendini düşünen ve karşısındakinin ne hissettiğini önemsemeyen umarsız kimseler.. Ancak zamanla bunun formülünü birbirlerinde keşfedecekler.. Öyle ki arzuları zamanla tutkulu saplantılara dönüşecek... Dikkatli okursanız sürekli çelişkiler içine girecekler... Zaman zaman dramlara da yer verdiğim yazımda önemli bir faktörü de belirtmeden geçemeyeceğim... Cinsellik..... kurgunun gerektirdiği bazı kısımlarda okuyacaksınız. Karakterlerin ruh halini yansıtacak o bölümler.. Eğer canınızı sıkarsa o bölümleri hızlı geçmenizi öneririm...:) Her bölümde elbette yok.. Ama olduğu bölümlerde var. Fakat ölümcül saplantı sırf cinsel içerikli bir kurgudan ibarette değil..
Aşk, entrika, trajedi, yasaklar ve dram saplantıyla harmanlandığı için haliyle o kısımları da yazmak durumunda kaldım...Konunun başlarında bu kısımları yoğun bulabilirsiniz doğru ama unutmayın bu yazı yalnızca kurgudan ibarettir ve gerçekle bir ilgisi de yoktur..:)
Evet efenim..
uyarıları ve anlatımı da okuduğunuza göre size artık keyifli bir okuma dileğebilirim..:))
Umarım okuyacağınız kurguyu seversiniz..:)) Şimdiden yazımı okuyup yorum ve votelerini eksik etmeyen arkadaşlara içten teşekkürlerimi bir borç bilirim....:)))
Sürçi lisan ettiysemde affola efenim..:)))
YOU ARE READING
Ölümcül Saplantı (+18)
Teen FictionGünahlar ateşe dönüştü diye aşk özgürlükten vazgeçer miydi? O halde hangi bedende olduğunun ne önemi vardı? Lakin önemliydi işte. Derler ki: Uçsuz bucaksız bu gökyüzünün altında her birimiz küçücük birer kum tanesiyiz. O kadar varız ve dah...
