43. Bölüm

127 10 2
                                    

+Fahri
-Eylül

İkimizde aynı anda birbirimizin ismini söylemiştik.. Önce sen söyle faslından sonra ben konuşmaya başlamıştı



-ablamlara gitme işini arayıp iptal ettim... Giderken görüşeceğiz.

+Tamam iyi yapmışsın..

-sen ne söyleyecektin?

+Dün dediğim şey hakkında...... Kısa bir duraksamanın ardından hızlı bir şekilde İmam nikahımızı ne zaman bozacağız? Demiştim.

- Ben de bunu söyleyecektim. Demişti sesi biraz durgunlaşmıştı.

+Dinliyorum.

-Bugün dışarıya çıktığımda bunu sormak için camiye gitmiştim. Gitmeden önce imam nikahımızı nasıl bozabiliriz diye... Diyip susmuştu.

+Ne oldu peki?

- Resmi nikahımız bozulunca imam nikahımızı da o zaman bozabilirmişiz. Şuanda imam nikahımızı bozsak da evliliğimiz resmi nikahımızdan dolayı zaten devam ediyor olacak...

+Evet doğru.. diyip susmuştum


-Sen boşanmakta kararlı mısın? Tekrardan düşünsen bana bir şans versen olmaz mı?

+ 1 yılın sonunda da kararım değişmemiş olabilir bu ihtimal var. Bu şekilde sana daha çok ümit vermek istemiyorum...İkimiz içinde en doğrusu bu Fahri.... Bunun için gerçekten üzgünüm. Ben kararlıyım.

-benim için en doğrusu bu değil Eylül. Ben seni kaybetmek istemiyorum. Ayrılmak istemiyorum. Bu evlilik bir gün bitse bile ben seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim ki. Yine seni sevmeye devam edeceğim.

+Fahri böyle yapma ne olur. Gerçekten üzülüyorum....

-Sadece bir süre daha devam etseydik senden başka bir şey istemiyordum ki. Sonunda kararın yine değişmese bile en azından bir süre senin için hissettiklerimi öğrendiğin halimizle yaşasaydık.

Kısa bir sessizlikten sonra yeniden devam etmişti. Sesi üzgün, kırgın, kızgın ve biraz da sitemli geliyordu.

- Böyle devam etsek ne olurdu ki? Çok mu zor benimle yaşamak? Gerçekten anlamıyorum Eylül. Anlamıyorum bu kadar zor olan ne? Sana bir zararım mı dokundu? Senin istemediğin bir şey yaptım mı sana? Ya da acele etmeni gerektirecek bir durum mu var?

+Fahri.... Diyip gerisini getirememiştim. Her söylediği sözle kalbimde büyük acı hissediyordum... Boğazım düğümlenmiş, gözlerim dolmuştu. Daha fazla kendimi tutamamış sesli bir şekilde ağlamaya başlayınca, Fahri aramızdaki boşluğu aşıp yanıma gelmişti. Ellerimle yüzümü kapatmış, dirseklerimi dizlerime dayamış ağlıyordum..

-ağlama bunu görmeye gerçekten dayanamıyorum Eylül...

Gözyaşlarım durur mu, deli gibi akıyordu.

-özür dilerim. Lütfen beni anla. Seni kaybetmeyi istemiyorken bunu yapmak benim için o kadar zor ki...

Sesimin net çıkmayacağını bilsem de
+Özür diliyorum demiştim. Gözyaşlarım biraz da olsa azalmıştı.

-asıl ben özür diliyorum. Lütfen artık ağlama....

Başımı tamam anlamında sallamıştım.

-senden bir şey isteyebilir miyim?

+Söyle?

-Ben gideceğim ve ne zaman geleceğim belli değil. Sana son kez sarılmak istiyorum..... Kokunu son kez içime çekmek.... Sarılabilir miyim? Buna izin verir misin?

AŞK / Hayallerin Ötesinde Where stories live. Discover now