5) Beklenmedik Şeyler

316 24 10
                                    

Bir kaç gün sonra;

O günden sonra evde hiç huzurum kalmamıştı. Evdeki sıkıntılarımdan tek kaçışım işime daha çok sarılmamla mümkün oluyordu. İşe girdiğim 5 ay olmuştu. Her şey çok güzel gidiyordu. Şirketimiz Malezya'da bir şirketle bir yapının restorasyonu için anlaşmaya çalışıyordu. Ve bu ekibin içine, daha önce Malezya'ya gittiğim ve az çok mimari yapılarını incelediğim için ekibin şefi Ali beyi ikna ederek bende ekibe girmiştim.

Bu beni çok heyecanlandırmıştı. Çünkü bu 4 kişilik ekip, eğer şirketler anlaşırsa bir kaç aylığına Malezya'ya gidecekti. Ekip içinde bu iş için en heyecanlı olan bendim. Tekrar Malezya'ya gitmek, oradaki ailem olan Warda ve ailesiyle tekrardan görüşme ihtimalimiz olduğunu düşünmek evde yaşadığım sıkıntıları biraz olsun unutmamı sağlıyordu. Warda' da heyecanla benden güzel haberler almayı bekliyordu. O da olan biteni biliyor bunun için beni sonuna kadar destekliyordu. Dostum Özlem ise 1.5 ay önce evlenip buradan gitmişti. Ve artık telefonda bile eşinin kıskanç olmasından ötürü görüşemez olmuştuk.

Uzun zamandan sonra eve huzurlu bir şekilde gelmiş, elimi yüzümü yıkadıktan sonra abdest alıp, odama geçmiş akşam namazımı kılıp tesbih çekiyordum. Annem o sırada odama gelmiş beni beklemeye başlamıştı. Tesbih çekmem bitip seccademi katlarkende konuşmaya başlamıştı.

- Mehmet ve ailesi 2 gün sonra seni istemeye geleceklermiş.

+ Anne yine mi aynı konu, istemiyorum demiştim. derken gözlerim dolmuştu.

- Duygu sömürüsü yapma. İki gün sonra istemeye gelecekler ona göre, o gün için patronundan hazırlık yapmak için izin al. Yarında iş çıkışı eve erken gelmeye çalış, yapılacak çok iş var.

+ Anne bari sen yapma. Yalvarıyorum bari sen yapma. Hadi babam beni anlamaz ama sen bir kadın olarak kızını nasıl anlayamazsın, üstelik sende zorla evlendirilmişken.

- Evlilikte keramet vardır. Ondan iyisini bulamazsın.

+ Anladım, sizin için her şey para dimi! Zengin olması işyerleri, arabaları, evleri olması yeterli dimi? Bak bende çok para kazanıyorum. Maaşımın yarısını hep size veriyorum. İstediğiniz arabaysa çalışıp alırım, daha büyük bir evse çalışıp yine alırım. Ama lütfen beni buna zorlamayın. Hele de ne kişilik olarak nede eş olarak hiç beğenmemişken. Bunu yapamam.

- Yine başladın. Ben babanın dediklerini ilettim. Bir sorun varsa git babana söyle, bende bıktım artık aranızda laf taşımaktan.

''Babamla gidip konuşmak'' .... O günden sonra babamla hiç yüz yüze gelmemiş ve de konuşmamıştım. Evdeki herkes abilerim dahil hepsi bu evlilik için heyecanlıydı. Sanki ben değil onlar evlenecek gibi!!

Telefonumu almış Özlem'i aramıştım. Açmayınca da orda gece saat 1 olsa da Warda'yı aramıştım bir umut. Warda telefonu 2 kez çaldıktan sonra açmış, bir süre konuştuktan sonra birazda olsa rahatlamış, yatsı ezanı okununca yatsı namazımı da kılıp bolca dua ettikten sonra yatağıma uzanmıştım.

Ertesi gün aynaya baktığımda gözlerim ağlamaktan kıpkırmızıydı. Bu halde işe gitmeyi hiç istemesem de, boğulduğum bu evde duvarlar üstüme üstüme gelirken daha kötü bir hale gelmek istemiyordum.

Dişlerimi fırçalayıp, duş aldıktan sonra üzerimi giyinip, şalımı da yaptıktan sonra kahvaltı etmeden evden çıkmıştım. İştahım yoktu, evden birileriyle karşılaşmamak için erkenden çıkmıştım. Evden dışarıya adım atıp, yürürken gökyüzüne kafamı kaldırmış, ilkbaharın ılık esintisinin yanaklarımı okşadığını hissedince de, nefes alabildiğimi tekrardan hissetmeye başlamıştım. Son 2 haftadır yaşadıklarım, bir kabustu. Ailemin bu kadarını yapacağını hiç bir zaman tahmin edemezdim.

AŞK / Hayallerin Ötesinde Where stories live. Discover now