39. Bölüm

144 13 2
                                    

~~~ 1 ay sonra ~~~

Bugün buradaki şirkette resmi olarak çalışmaya başladığım 2 hafta olmuştu. Verdiğim karardan ötürü hiç pişman olmamıştım. Türkiye'deki şirketten çıkmadan en az 1 ay önce haber vermem gerektiği için, burada çalışmaya karar verdiğim gün oradaki patronumu arayarak istifamı vermiştim. Ve 1 aylık işlerimin hepsini zorda olsa 2 hafta içinde bitirip teslim etmiştim. Sonrasında da buradaki şirkette resmi olarak çalışmaya başlamıştım.


Fahri hala dönememişti. Şirketin açılışı yapılmıştı ama devam eden sorunlardan ötürü bir süre daha orada kalması gerekiyormuş. Ben de o gelene kadar kendime ev tutmuyordum. Şuan kiraya para vermek yerine paramın bir kısmını günlük ihtiyaçlarıma harcayıp kalanını da ilerisi için ve ev tutmak için biriktiriyordum.

~~~~~~~~~~~

Yorucu bir iş gününün ardından eve geldiğim anda evde ışıkların yandığını görünce Fahri mi geldi diye merakla içeriye girmiştim. Yemek kokuları geliyordu sanırım mutfaktaydı. Ayakkabımı çıkartıp mutfağa doğru giderken bir yandan da sesleniyordum.

+Fahri? Fahri sen mi geldin? Demiştim heyecanla

-Eylül canım benim. Derken mutfağın o tarafından elinde havluyla Sofia abla çıkmıştı. Hızla gidip ona sıkıca sarılıp. "Hoş geldin ablam".... Demiş ayrılmıştım ondan

-sende hoş geldin canım. Çağırınca gelmiyorsun ben de buraya geldim. Sana yemek hazırladım. Birazını da dolaba koydum. Yoğun çalışıyorsun, sana iyi bakmalıyım sonra Fahri geldiğinde emanetime neden iyi bakmadın demesin diyip gülmüştü.

+Hoşbuldum ablam. Gelmene çok sevindim.... Çocuklar nerede gelmediler mi özledim onları da?

-Hoşbuldum canım benim. Getirmedim onları. Özlüyorsun ama hiç gelmiyorsunda canım. Onlar da seni özlediler. Biraz kız kıza takılalım diye babalarıyla bıraktım. Diyip gülümsemişti.

+İyi yapmışsın. Arada yap böyle. Yani yemek yapman için demiyorum. Zor oluyordur hem çocuklar hem şirket. Biraz kafan rahatlar.

-haklısın canım. Bazen dayanılmayacak kadar zorluyor. Neyse kapı önünde durduk sohbet ediyoruz, seni tutmayayım, git üzerine rahat bir şeyler giyinip gel de yemek yiyelim. Sonra kahvelerimizi yapıp içelim belki bir şeyler de izleriz ne dersin?

+wow bu harika fikre nasıl hayır diyebilirim ki. Yalnız duş alacağım, gelirim hemen.

-tamam canım acele etme.

+Tamam diyip çoktan yukarıya Fahri'nin odasına girmiştim. Fahri gittiğinden beri kendi çarşaflarımı serip onun yatağında uyuyordum. Üzerime giyinmek için dolabımdan temiz bir şeyler aldıktan sonra duş alıp giyinmiş aşağıya inmiştim.

+Ben geldim diyip mutfağa girmiştim. Masayı hazırlamış beni bekliyordu.

-Gel otur derken çorbalarımızı dökmeye başlamıştı.

+Mis gibi kokuyor, ellerine sağlık ablam derken ellerimi yıkamış sandalyeme oturmuştum.

-afiyet olsun canım benim. Sen gelmeden önce Fahri aradı, burada olduğumu söyleyince birazdan ararım diyerek kapattı.

+arabada gelirken beni de aradı. Aramayı cevaplayayım derken telefonu düşürünce konuşamadım eve geldikten sonra arayacaktım bende. Diyip gülümsemiştim.

Yemeklerimizi yiyip bulaşıkları makinaya doldurmuştum. Bir yandan çay da koymuştum. Bütün iş hallolmuştu.


+Evet, şimdi ne yapıyoruz ablam?

AŞK / Hayallerin Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin