AŞK / Hayallerin Ötesinde

31. Bölüm

Günler hızla geçiyordu Fahri ile boşanmamıza 2 aydan az bir zaman kalmıştı. Warda'nın bebeğinin durumu da çok iyiydi ve kızı olacaktı. Doğum için son ayına girmişti artık.

2 ay önce Fahri'nin şirketteki seçimleri tekrardan yapılmıştı. Amcaları ikinci kez amaçlarına ulaşamamış ve kesin olarak şirketten atılmışlardı. Artık şirket ile aralarında hiç bir bağ kalmamıştı. Bunu yapmak Fahri ve ablası için çok zor olsa da sonunda onlardan ve kuzenlerinden tamamen kurtulmuşlardı. Aile içinde tek güvendiği ablası ve halasıyla onun oğlu olan kuzeni İrfan kalmıştı. Şirketi kuzeni ve ablasıyla birlikte çok güzel bir şekilde idare ediyorlardı. Baştan biraz atılanlardan dolayı bocalasalar da çok kısa sürede toparlanmışlardı. Onların adına çok seviniyordum.

~~~~~

İşe gitmeden önce kahvaltımı etmiş Warda'yı aramıştım.

+selamun aleyküm kardeşim bugün nasılsın?

-ve aleyküm selam kardeşim iyiyim çok şükür, sen nasılsın?

+bende iyiyim çok şükür. Dün gece biraz sancılarının olduğunu söylemiştin şuan bir sıkıntı yoktur inşaAllah?

-aniden vurdu geçti kardeşim şuan bir sıkıntı yok çok şükür. Hilmi (Warda'nın eşi) az önce beni annemlere getirdi. Bugün annemle doktora kontrole gideceğiz. Bakalım ne diyecek...

+tamam bana mutlaka haber vermeyi unutmayın kardeşim. Putri annemlere de selam söyle.

-Aleyküm selam kardeşim tamam doktordan çıktığımda haber ederim. Allah'a emanet ol görüşürüz inşaAllah.

+inşaAllah kardeşim sizde Allah'a emanet olun. Öpüyorum diyip telefonu kapatmış, ayna da son kez örtüme baktıktan sonra askıdan çantamı alırken bir anda Fahri'yi görünce küçük bir çığlık atmıştım.

+ah Fahri korkuttun. Diyip elimi kalbime koymuş

+sen çıkmamış mıydın?

-telefonumu unutmuşum onun için döndüm. Girdiğimi farketmemiş miydin seslenmiştim de?

+Warda'yla konuşuyordum sanırım ondan duymamışım. Neyse benim hemen çıkmam lazım geç kalacağım. Esselamu aleyküm.

-tamam ve aleyküm selam...

Şirkete vardığımda masama geçip dizüstü bilgisayarımı açıp dünden kalan işlerimi yapmaya devam etmiştim. Burada projeyle ilgili bir sıkıntı olmadığında Türkiye'deki çizim projelerine destek oluyordum. Öğlen olduğunda işlerimin bir kısmını halletmiştim. Bilgisayarımı kapatıp, Fehime ile birlikte abdest aldıktan sonra, mescide gidip namazlarımızı kılıp geri dönmüştük.

+Fehime restorana gelecek misin benimle?

-yok bugün Fikri beye acil olarak iletmem gereken dosyalar var düzenlenecek onları halletmem lazım. Yemeği şirkete isteyeceğim şimdi.

+tamam canım o zaman ben çantamı alıp çıkıyorum. Akif bey ile restorasyon alanında buluşacaktık. Zaten söylemiştim. Soran olmaz ama olursa söylersin.

-tamam canım. Allah'a emanet ol.

+sende canım. diyip Fehime'nin yanından ayrılmıştım.

Akif beyle Dubai'den geldiğinden beri iş dışında eskisi gibi muhabbettimiz olmamıştı. Bu durumu başta anlamaya çalışsam da artık dert etmiyordum. Ben şirketten tam çıkarken Akif bey aramıştı.