28. Bölüm

170 12 3
                                    



-Eylül uyan geç kalıyorsun, toplantınız yok muydu bugün?

Fahri bir yandan uyanmam için paravana tıklatıyor diğer yandan da sesleniyordu. Sesler geliyordu ama gece geç yattığım için gözlerimi açamıyordum.

+beş dakka daha...

- bir saattir aynı şeyi söylüyorsun. Ben çıkıyorum o zaman, sen garajdaki arabayla gidersin artık daha fazla seni bekleyemiyorum, toplantına geç kalırsan suçlu ben değilim ona göre.

+tamam, tamam kalkıyorum diyerek zorda olsa üzerimdeki örtüyü açmış yatağımda doğrulup, elime telefonumu alıp saate bakmıştım. Saat 09:30'a yaklaşıyordu.

+inanmıyorum ne kadar uyumuşum ben böyle diyip yataktan resmen fırladığımda üzerime örttüğüm örtüyü tamamen üzerimden attırmadan kalktığım için takılıp yere kapaklanmıştım...

Fahri yataktan fırlamama gülerken bir anda düşünce hızla paravanı açıp yanıma gelmişti.

-iyi misin?

+iyiyim çok şükür. Allah'dan örtü beni sağlam tutmuş yoksa bu hızla gardroba çarpacaktım. ikimizde hala gülerken Fahri bir yandan da kalkmam için yardımcı olmuştu.

+sorun yok Fahri kendim de kalkabilirim sağol. Bu arada beni de bekleyeceksin değil mi? Sen bırakabilir misin? Kendim gidersem o yavaşlıkta toplantıya yetişemeyebilirim olur mu?

-tamam tamam bekliyorum. Acele et yalnız... Bende toplantıma geç kalmayayım.

+tamam 10 dakikaya hazırım.
diyip giyineceğim kıyafetleri de alarak hızla duşa girmiştim. 5 dk duş aldıktan sonra giyinip, dişlerimi de fırçaladıktan sonra banyodan çıkmıştım. Geriye sadece örtüm kalmıştı. Şalımı da hızlıca bağladıktan sonra telefonumu ve çantamı alıp kendi bölümümden çıkmıştım. Tüm bunlar toplam 15 dakika içinde olmuştu. Hızlılık konusunda rekora koşuyordum.

+hadi, hadi Fahri hazırım çabuk çıkalım.

-bir şey unutmadın mı sence ?

+neyi? Derken bir yandan da üstümü ve telefonumu, çantamı aldım mı diye kontrol ediyordum

-günlerdir üzerinde çalıştığın şu projeyi mesela? diyip gülmüştü.

+Allah'ım nasıl unuturum onu almayı. derken bir yandan da odama koyduğum projemin olduğu iş çantamı almıştım.

+çok teşekkür ediyorum Fahri yine hayatımı kurtardın, hem projeyi unutuyordum hem de geç kalacaktım sen götürmeseydin. derken Fahri arabayı sürmeye başlamıştı bile.

-bir şey değil.



Arabada giderken ben birden gülmeye başlayınca Fahri kırmızı ışıkta beklediğimiz için dönüp bana bakmıştı.

-ne oldu neye gülüyorsun? diyip bir yandan da gülümsüyordu.

+aklıma okuldaki bir anım geldi ona gülüyordum.

-merak ettim.

+tamam, anlatıyorum.

-dinliyorum. dediğinde anlatmaya başlamıştım.

+Ortaokula giderken bir tane Tarih hocamız vardı, onun dersinin olduğu bir gün onun ders kitabını unutmuştum. Ne dedi biliyor musun?

- ne dedi?

+defterini unutmuşmuş kendini niye evde unutmadın öf be Allah'ım be.

demiştim Türkçe olarak. (Hocamızın ses tonuyla söylemeye çalışmıştım. Çünkü hocamız Bulgardı.) Sonra da çevirebildiğim kadarıyla İngilizce olarak tekrardan söylemiştim.

AŞK / Hayallerin Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin