25. Büyük Gün

185 15 8
                                    


~~ 3 hafta sonra başkanlık seçim günü~~


+çok gergin görünüyorsun biraz sakinleş Fahri.

-hayır gergin değilim.

+kabul etmesen bile yüzünden anlaşılıyor. diyip susmuştum. Bugün şirketin başkanlık seçimleri vardı. Sonunda o gün gelmişti.. Fahri haklı olarak çok gergindi ama elinden gelen her şeyi de yapmıştı. İnşaAllah hak eden yine hak ettiğini alacaktı. Bundan emindim.

+Fahri gömleğini de, pantolonunu da ütüledim, giyebilirsin diyerek giyinmesi için odadan çıkmıştım. Kahvaltılık bir şeyler hazırlayıp çayı da bardaklara dökerken Fahri giyinmiş bir şekilde mutfağa inmişti bile.

+Tam olarak kaçta çıkmamız gerekiyor?

-1 saat sonra çıkacağız. Sende kahvaltını edip hazırlan, erken hazır olursan erkende çıkabiliriz. Şirkete de hiç gelmedin zaten. Biraz bakmış olursun.

+tamam yedikten sonra hazırlanacağım. Amcanlarla karşılaşmayı hiç istemiyorum. Çok garip bakıyorlar. Kendimi kötü hissediyorum. Sanki sizin aileden değil gibiler. Sana ve ablana baktığımda annen ve babanı anlattığında amcanların sizin aileden olduklarına inanmak çok güç...

-ne yazık ki öyle. Keşke babama ve bana zamanında köstek olacaklarına destek olsalardı.

+Keşke baban zamanında onları bu kadar iyi mevkilere getirmeseydi.

-babam hep , amcamlar yüksek mevkilere gelince durulurlar belki diye düşündü.

+anladım. bu daha da kötüymüş. Neyse. Bugün çok güzel bir gün olacak inşaAllah. Hak eden hak ettiğini alacak. Onlar da arkadan çevirdikleri oyunlarıyla başbaşa kalacaklar öyle.

-inşaAllah öyle olur. Sağol desteğin için.

+rica ederim. İnşaAllah her şey gönlünce olur gerçekten hakediyorsun bunu.

-inşaAllah çok sağol. diyerek yüzüme bakarak gülümsemişti...

Sabahtan beri gergindi, gülümsediğini görünce sevinmiştim. 1 aydır evliydik. Şirket için çok çabalıyordu. Gece geç saatlere kadar eve gelmiyordu. Elinden gelen her şeyi yapsa da hep tedirgindi hissediyordum.

Kahvaltımı etmiş, hızlıca toplantıya uyacak tarzda kombin yapıp giyindikten sonra gelip masayı toplamıştım.. Çantamı da alarak evden çıkmıştık.. Fahri son telefon görüşmelerini tamamlamak istediği için arabasını ben kullanmıştım. Navigasyon sayesinde şirketi kolayca bulabilmiştim.

Arabayı park ettikten sonra arabadan inmiştik. Rolümüze kaldığımız yerden devam ediyorduk. Fahri benim olduğum tarafa gelerek elimi ellerinin arasına alarak öpmüştü. Ben bu kadarını beklemeyip şaşkınlıkla ona bakınca "amcamlarda gelmişler ilerdeler çaktırma, görmemiş gibi yap, normal davran" diyerek gülümsemişti. Tamam diyip gülümseyişine karşılık verip ona biraz daha yaklaşmıştım. Elele şirkete girmiş, asansöre binerek en üst kata çıkmış Fahri'nin odasına gitmiştik. Kocaman bir odası vardı. Kuala Lumpur buradan bakınca ayaklarımızın altında gibiydi. İkiz kulelerin çok yakınındaydı şirket.

Fahri koltuğuna oturup bana istediğin bir yere otur dediğinde, cama en yakın yere oturmuştum.. İçeriye bizim peşimizden, az önce girişteki masada oturan 30'lu yaşlarında olduğu belli olan bayan sekreteri girmişti,

×tekrardan hoşgeldiniz Fahri bey ve Eylül hanım ne alırsınız? demişti gülümseyerek.

-hoşbulduk Lofa, ben kahve alayım, canım sen ne alırsın diyerek bana dönmüştü.

AŞK / Hayallerin Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin