~~~~~~~
İşlerim bitmiş, kendime gelmek için cam kenarına geçip manzaraya doğru bakarken olanları düşünüyordum. Telefonum çalmaya başladığında masama dönüp telefonumu almıştım. Arayan Fahri' ydi.
~~~~~~~~~-Eylül?
+efendim
-bugün kaçta çıkıyorsun? Kaçta alayım seni?
+birazdan çıkacağım. Almana gerek yok Fahri, biraz Warda'nın yanına uğrayacağım.
-peki tamam. Akşam görüşürüz o zaman.
+görüşürüz.
diyip telefonu kapatmıştım. Toplantıdan sonra Warda'yla da kısacık konuşup iş çıkışı uğrayacağımı söylemiştim. Takside Warda'nın evine doğru giderken yarım kalan konuşmamızı tamamlamak için Ali bey'i aramıştım.
+müsait misiniz Ali bey?
-müsaitim bende aramanı bekliyordum.
+teşekkür ediyorum. Ben dediğim gibi, restorasyon işinden ve buradan ayrılmak istiyorum. Zaten işlerin bitmesine 2 aydan az bir zaman kaldı.
-bak kendin de diyorsun ne güzel 2 aydan az kaldı diye. Biraz daha dayansan olmaz mı Eylül?
+insanların yüzüne bakamıyorum Ali bey. Hakkımda çıkan haberleri düşündükçe dayanabileceğimi zannetmiyorum.
-Böyle bırakma kendini. Bir anda nereye gideceksin plan yaptın mı kalacak yer ayarladın mı?
+Fahri'yle ayrılmamıza 2 aydan az kaldı. Ev bakma işini 1 ay sonraya ertelemiştim. Burada kalacaktım ama şimdi sadece şehir mi değiştirsem yoksa başka bir ülkeye mi gitsem bilemiyorum.
-Bak işte henüz bir planın bile yok. Aceleyle karar verme. İyice karar vermeden sakın müdürle konuşma. Önce bana haber ver tamam mı?
+tamam Ali bey.
-Biraz daha dayan Eylül. Ani bir karar verme. Türkiye'deki işini de aniden bırakıp gittiğinde müdürün tepkisini gördün. Şimdi bu projeyi de yarım bırakacağım hem de 2 ay kalmışken dersen müdür bu sefer korkarım işten bile çıkartabilir.
+haklı olarak çıkartır değil mi?
- Evet. Bu sefer ben de koruyamam seni. O yüzden aceleyle karar verme. Hem haberlerde geçen yıl çıkmış ve eşin de bu haberleri kaldırtmış her yerden. Şuan bir sorun görünmüyor. Sadece kendini toparla 2 ay daha dayanmaya çalış olur mu?
+Haklısınız Ali bey. Teşekkür ediyorum. Dediklerinizi düşüneceğim. Hayırlı akşamlar size.
-hayırlı akşamlar Eylül.
Telefon görüşmem bittiğinde Warda'ların evine de gelmiştim. Warda'yı arayıp kapıda olduğumu söylemiştim. Sonra da ziline basmıştım. Warda beni kapıda görünce hızlıca yanıma gelip
-kardeşim diyerek sıkıca sarılmıştı. Ben de ona karşılık vermiştim.
-özür dilerim. Seni üzmek istemedim. Ama yine üzmüş oldum.
+bende özür dilerim kardeşim. Bende seni üzdüm. İnşaAllah benim yüzümden bir sorun olmamıştır. diyerek karnına dokunup, oradaki yeğenime sevgiyle dokunmuştum.
-Bir sıkıntımız yok çok şükür. Hadi içeri gel. diyince içeriye geçmiştik. Çok kalmayacağım dediğim halde ben gelmeden benim için yemek hazırlamıştı.
YOU ARE READING
AŞK / Hayallerin Ötesinde
General Fiction- Kes sesini... Mehmet'le evleneceksin işte o kadar! +Abi ben evlenemem, çünkü ben, ben zaten evlendim. Malezya'da evlendim. Duyuyor musun beni? Yalvarıyorum çıkartın beni buradan. -ne diyorsun lan sen... Bizimle kafa mı buluyorsun yoksa!! diye bağ...