Birlikte gitmeliyiz

488 76 13
                                    

Sabah gözlerimi açıp yanımı kontrol ettiğimde bir boşlukla karşı karşıya gelmiştim.

Aklıma bir mağarada uyuduğumuz gelince anında gözlerim açıldı. Mağaranın küçük deliklerinden içeriye ışık giriyordu, bu da sabah olmuş demekti.

Etrafı az da olsa aydınlatan ışıkla gözlerim çevreyi taradı ama hiçbir yerde Alec'i görememiştim.

"Hayır..." dedim hızlıca ayaklanırken. "Gitmiş olma."

Çıkışa doğru ilerledim ve önümde duran kayayı yana çekmeye çalıştım.

"Raphael! Raphael bana yardım et. Bu şeyi tek başıma hareket ettiremiyorum."

"Neler oluyor Magnus?"

"Alec... Alec yok. Gitmiş, dışarıya çıkmış. Hemen buradan çıkmamız lazım. Kendini tehlikeye atacak bir şey yapmasından korkuyorum. Raphael, bana öyle bakacağına yardıma gel!"

Raphael sonunda ayaklanırken Simon da yardım etmek için gelmişti. Birlikte zar zor da olsa kayayı itmeyi başarmıştık.

"Çıkalım hadi." Deyip Raphael önden çıktı. Bizde onun arkasından çıktığımızda üçümüz de ilk andan şoka girmiştik.

Çünkü biraz ileride resmen bir ceset yığını duruyordu. İleride yangın vardı, bir helikopter ağaçların arasından sallanıyordu.

"Alec nerede?" Dedim endişeli bir sesle konuşup.

"Şu an bunu boşver ve hemen buradan gidelim."

"Saçmalama Raphael." Dedim sinirle. "Alec'i bulmadan buradan gitmem."

"Sence bu olaydan sağ çıkmış olma ihtimali var mı?"

"Umurumda değil. İstersen sen Simon'ı alıp gidebilirsin. Ben onu bulmadan gitmem. Ölü dahi olsa onu görmeden buradan gitmeyeceğim."

Raphael kararlı halim yüzünden derin bir iç çekmişti.

"Asla iflah olmazsın değil mi?"

"Aynen öyle."

"Simon?" Deyip göz ucuyla Simon'a baktı Raphael. "Sen ne istiyorsun?"

"Zaten boğazımıza kadar pisliğe batmadık mı? Biraz da batalım. Ben Magnus'u gerimde bırakmam."

Ona küçük bir gülümseme ile teşekkür etmiştim. Bunu yapmak zorunda değildi ama yapmıştı.

"Benim için riske girmeyin ve gidin."

"Artık bu sınırı çoktan geçtik Magnus." Deyip yürümeye başladı Raphael. "Hadi gidip şu baş belasını bulalım."

Simon ile birlikte yürümeye başladığımızda Raphael'in ne kadar sinirli olduğunun farkındaydım. Yine de benimle gelmesi hoşuma gitmişti.

"Tüm bunları Alec mi yaptı cidden? Tek başına hem de?" Deyip harabeye dönmüş çevreyi inceledi Simon. "İnanılır gibi değil."

"Bizim için yapmış olmalı, tehlikede olduğumuzu biliyordu."

"Bizim için mi yoksa senin için mi?" Dedi Raphael tok bir sesle konuşup. "Alec o bencillik ile senden başkasını düşünüyor mu sence?"

"Şu an bunu tartışmak istemiyorum Raphael!"

"Magnus..." deyip aniden kolumu tutmuştu Simon. "Orada."

İşaret ettiği yere baktığımda Alec'in çalılıklar içine yığılıp kalmış bedenini fark etmiştim. Anında adımlarım o yöne dönmüş ve büyük bir hızla Alec'in yanına ulaşmıştım.

Kod: 18 Deney BaşarısızWhere stories live. Discover now