Akşam yemeği

2K 164 143
                                    

Bugün akşam Simon ve Raphael bize yemeğe geleceklerdi. Aslında hala bunun riskli olduğunu düşünsem de Alec'i onlarca kez kendisi hakkında bir şeyler atlatmaması için uyarmıştım. Ayrıca bizim hakkımızda sorular sorarsa soruları ben cevaplayacaktım.

"Sence tadı nasıl olmuş pudingin?"

Elindeki kaşığı ağzıma uzattığında pudingin tadına bakmıştım.

Kesinlikle harikaydı.

"Mükemmel olmuş." Dedim gülerek. "Her zamanki gibi."

Onun yanağına bir öpücük kondurup kendi işlerime geri döndüm. Zaten çok geçmeden kapı çalmaya başlamıştı.

"Söylediğim şeyleri sakın unutma tamam mı?"

"Tamam merak etme, unutmayacağım."

Sonunda gidip kapıyı açtığımda Simon neşeli bir şekilde eve girip bana sarılmıştı.

"Gayler takımına hoş geldin Magnus." Deyip gülerek geri çekildi. Bu espriyi yapmasa olmazdı.

"Sana da merhaba Simon." Dediğimde elini kaldırıp bana selam verdi ve hemen sonra Alec'e yöneldi.

"Selam dostum, ben Simon."

Elini Alec'e uzattığında Alec ona bir süre öylece bakıp sonrasında elini sıkmıştı.

"Seninle tanışmayı çok istiyordum. Yani bilirsin, Magnus iki tarafa da ilgi duyuyor ve... onun aklını çelen erkeği merak ediyordum. Tahmin ettiğim gibisin sadece biraz daha uzunsun. Biz senin yanında hobbit gibi kaldık."

Alec ona anlamaz gözlerle bakarken ben gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Hobbit?"

"Hobbit işte dostum, kısa boylu... Yüzüklerin efendisi işte..."

"Aradaki bağlantıyı çözemedim hala."

Alec beyni yanmış bir şekilde ona bakarken kahkahayı basmıştım.

"Yüzüklerin efendisini izlememiş daha önce." Deyip araya girdim hızlıca. "Ondan çok anlamamış olabilir."

"2050 yılındayız, kim yüzüklerin efendisini izlemez ki?"

"80'lerde yüzüklerin efendisi yoktu." Dedi Alec cevap olarak.

"Doğru ama bunun konumuz ile ne ilgisi var anlamadım."

"Biz Alec'le yemekleri getirelim ve siz de masaya oturun."

Alec'i çekerek mutfağa götürdüm ama o hala Simon'a anlamaz bakışlar atıyordu.

"Onu sevmedim. Hem sana sarıldı hem de çok konuşuyor ve ben onu anlamıyorum."

"Bazen ben de onu anlamakta zorluk çekiyorum o yüzden sana kızamam. Ama hey, o sarılma arkadaşça bir sarılmaydı. Sinirlenme yani."

Elime tabakları alıp içeriye giderken Alec de diğer tabaklara yanımıza gelmişti. Sonrasında birlikte masaya kurulduk.

"Nasıl tanıştınız Magnus anlatsana. Aynı evde yaşıyormuşsunuz. Bizim Raphael ile bu aşamaya geçmemiz çok zamanımızı aldı da.."

Lafı da soktu ayak üstü.

"Alec'le ailelerimiz önceden tanışıyorlardı, yani biz çok küçükken birbirlerini tanıyormuş. Bir gün annem aradı ve Alec'in bu şehre gelip iş bulmak istediğini söyledi ama kalacak bir yeri yokmuş. Ben de onu iş bulana kadar evime almaya karar verdim. Sonrasında olaylar gelişti işte. Camille ile sevgiliyken beni aldattığını öğrendim ve ayrıldık. Sonra da Alec'le yakınlaştık işte."

Kod: 18 Deney BaşarısızWo Geschichten leben. Entdecke jetzt