Senin dilin bayağı uzadı.

2.1K 164 94
                                    

Odaya geçtiğimiz zaman Alec hızlıca dudaklarıma yapışmıştı.

"Güzelim, bu acelen niye?" Deyip onu hafifçe kendimden uzaklaştırdım.

"Seni özledim." Dedi aç gözlerle dudaklarıma bakarak. "Bunu kaç kere söylemem lazım."

"Senin dilin bayağı uzadı." Deyip ona yaklaştım ve parmağımla dudaklarını hafifçe açtırdım. Sonrasında parmağımı dudakları arasına yollayıp diline dokundum. "Önceden bu kadar konuşkan değildin."

Dili yavaşça dışarıya doğru çıktığında uzanıp dilini dişlerim arasına alıp emmeye başladım. Bunu yapmamla anında geri çekildi.

"Cidden dilimi mi keseceksin? Dişlerinle?"

Başta ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştım ama gayet ciddiydi. Gülmeye başladığımda Alec hala bana sorgularcasına bakıyordu.

"Alec, bu sadece öpüşmenin başka bir boyutu. Olaya dillerimizi katıyorum. Sakin ol, diline bir şey yapmayacağım. Şimdi izin verirsen..."

Parmağımla dudağının aralamasını sağlayıp dilimi tekrar dudakları arasına yolladım. İnleyerek kendini sıktığında dilimi ısırmıştı.

Acıyla yüzümü buruşturmuş olsam da devam ettim. Kısa zamanda bana karşılık vermeye başladığında hoşuma gittiğini anlatan birkaç küçük ses çıkardım.

Sonra aniden Alec beni itip duvara yapıştırdı ve öpmeye devam etti.

Böyle hareketleri nereden öğreniyorsun sen? Yine mi Sid ile konuştun...

İlk başta dillerimiz ayrıldı, sonra dudaklarımız. Alec beni kalçalarımdan tuttuğu gibi kucağına çekti ve dudaklarını boynuma yöneltti.

Kollarımı tutunmak için onun boynuna sarmıştım, tutunmasan düşecek gibiydim çünkü.

"Alec... kıvranıyorum." Dedim zoraki bir ses tonuyla. Bu pozisyondayken kasıklarımız sürekli temas ediyordu ve bu dayanılmaz bir acı vermeye başlamıştı.

"Alec... yatağa... yatağa geçelim artık."

Beni kalçalarımdan tutup kucağına aldı ve sakince yatağa taşıdı. Bu esnada ise dudaklarıma kapanmıştı tekrar.

Yatağa girdiğimiz anda bedenine daha çok sarıldım ve öpüşümü derinleştirdim.

Tam o anda telefonum çalmaya başlamıştı.

"Lanet olsun." Dedim Alec'ten uzaklaşarak. "Sid kim arıyor?"

"Raphael arıyor efendim."

"Ah, buna bakmam lazım Alec." Dedim dudak büzerek. Sonrasında onun dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp üstümden yavaşça ittim.

Yanda duran telefonumu alıp kapıya doğru ilerledim ve telefonu açtım.

"Efendim Raphael."

"Hey Mag, umarım rahatsız etmiyorumdur."

"Etmiyorsun, biz de Alec'le uyumaya hazırlanıyorduk."

"Saat 9'da mı?" Dediğinde kendime bir küfür savurdum.

"Biz... erken uyuyoruz. Bilirsin, erken uyanmak lazım."

"Erken uyanan tek şey siz değilsiniz sanırım. Alt tarafların da erkenden uyanmış baksana."

"Raphael!"

"Tamam her neyse, benim sana bir dosya bırakmam lazım. Eğer erkenden uyuma işini sonraya bırakırsan cidden çok iyi olur çünkü bu dosyanın bu akşam incelenmesi gerekiyor."

Kod: 18 Deney BaşarısızWhere stories live. Discover now