Kod: 18 Deney Başarısız

Utandın mı?

Buna hazır mıyız?

Bence değiliz.

Ben değilmişim yazarken anladım...

Pazar gününe gözlerimi açtığımda omzunda yattığım bedenin çoktan uyanmış olduğunu görmüştüm.

"Günaydın."

"Günaydın Magnus, senin uyanmanı bekliyordum ben de. Kahvaltı hazırlayalım mı?"

Sen böyle kibar sorduğun sürece neye hayır diyebilirim ki ben?

Başımı olumlu anlamda sallayıp yataktan çıktım. Alec de beni takip edip yataktan çıkmıştı.

Önce birlikte kahvaltı yaptık sonrasında ise biraz film izledik. Ama şimdiye kadar Alec sevişme hakkında tek bir laf bile etmemişti ki bu tuhaftı.

Ona pazar günü dememe ve sabırsız halde olmasına rağmen ne olmuştu da şimdi birden vazgeçmişti.

"Alec... odaya çıkalım mı?" Dedim onun saçlarıyla oynamaya başladığımda.

"Şey... neden?"

"Yani... demiştim ya... sevişmek istemiyor musun?"

Kafasını hayır anlamında sallayınca şaşırmıştım.

"Niye?"

"Ben... o gün sen öyle kıvranınca kötü hissettim kendimi. Yani yine öyle bir şey olursa..."

"Sen bu yüzden mi birkaç gündür sessizsin?" Dediğimde kafa sallamıştı. Ya ben sana kıyamam...

"Alec sorun yok, hadi odaya çıkalım. Söz veriyorum bir daha öyle bir şey olmayacak."

"Emin misin?"

"Eminim ama eğer istemiyorsan yapmayabiliriz."

"İstiyorum, hem de çok." Deyip istekle bana döndü. "Sen de istiyor musun?"

"İstiyorum." Deyip saçları ile oynadım. "Çok fazla hem de."

"O zaman odaya mı çıkacağız şimdi?"

"Evet... öyle yapacağız."

Elimi yavaşça bedeninde dolaştırdım ve gülümsedim.

"Sen yukarı çık, ben geliyorum birazdan."

Hızlıca ayaklanıp yukarıya çıktığında bir süre salonda tek başıma oturup düşüncelere dalmıştım.

Zamanı mıydı cidden?

Onun canını yakar mıydım acaba?

Daha fazla beklemek istemiyordum. Ne olacaksa olsun artık.

Merdivenleri aşıp odama girdiğim zaman Alec'i yatağımda öylece otururken bulmuştum.

"Ayağa kalkıp yanıma gel hadi." Dediğimde yavaşça yataktan kalkıp yanıma yürüdü.

Yanıma gelmesi ile elimi uzatıp tişörtünü kavradım.

"İstiyorsun değil mi?"

"Daha kaç kere soracaksın?"

"Bilmiyorum." Deyip tişörtünü yukarı doğru sıyırdım ve başından çekip çıkardım. Şu görüntü karşısında yutkunmadan edememiştim.

"Sıra eşofmanında." Deyip elimi eşofman iplerine attım ve ölümcül bir yavaşlıkla ipleri çözdüm. Eşofmanı aşağı doğru iterken ben yere doğru biraz eğilmiştim.