Onu seviyorum.

2K 173 47
                                    

Odada öylece beklerken birden Raphael'in sesiyle kendime gelmiştim.

"Magnus aşağıya gel ve konuşalım, yalnız konuşalım."

Alec hızlıca elimi tutarken onun elini sakince bıraktım.

"Sorun yok, Raphael bana asla zarar vermez. Sadece konuşacağız tamam mı? Sen beni burada bekle."

Onu sakince öpüp odada bırakırken endişeli olmamaya özen gösteren bir yüz ifadesi ile odadan çıkmıştım.

Sonrasında merdivenlerden inip Raphael'in yanına gittim. Koltukta düşünceli bir halde oturmuş ellerini izliyordu.

"Konuşalım mı?" Dediğinde hızlıca çarprazında duran koltuğa oturdum.

"Konuşalım."

"Ona ne kadar güveniyorsun?" Dedi dişleri arasında konuşup.

"Çok fazla."

"Niye?"

"Nasıl anlatacağım konusunda bir fikrim yok ama güveniyorum işte. Bana zarar vermez. Benim sözlerimi dinliyor çünkü onun hayatını kurtardım ve beni seviyor. Ben de onu seviyorum ve gördüğüm şeyler neticesinde onu güveniyorum. Onunla atlı karıncaya bindik Raphael, çocukluğunu yaşayamamış ve insanların ölümüne şahit olmuş birisi o. Nasıl ona güvenmem."

"Yine de o video kayıtlarını biliyorsun."

"Bu onu kötü birisi yapmaz, onu bu hale getirenlerin suçu bu. Sende gördün, o küçük çocuğu öldürmüşler. Sadece o değil. Alec'in dediğine göre orada bir kadına tecavüz etmişler. Sonra yaşlı bir adama eziyet etmişler. Bunu yapanları öldürdüm ben dedi. Bu onu kötü birisi yapmıyor aksine vicdanlı birisi yapıyor. Kötü birisi olsaydı onu öldürmek istemezlerdi Raphael."

"Onun fermuarını açtın değil mi?" Neden bunu yaptın?"

"Ben... bilmiyorum. Ayağı hareket ediyordu ve ben nasıl bir şeyi yakacağımı bilmek istedim ama gördüğüm o şey... sonra zihnimde benimle konuşması... yapamadım işte."

"Zihninde seninle mi konuştu?" Dediğinde kafa sallamıştım. "Belki de o an senin zihnine girip seni bunu yapmaya ikna etmiştir."

"Öyle bir yeteneği olduğunu sanmıyorum, bunu yapabilse deney sırasında oradaki adamlar üstünde kullanırdı bu yeteneğini."

Raphael ikna olmuşa benzemiyordu.

"Onlara söyleyecek misin?"

"Bilmiyorum Magnus, söylemem gerekiyor diye düşünüyorum ama seni riske atacak hiçbir şey yapmam ben."

Ona küçük bir gülümseme atmıştım.

"Bu yüzden belki onu teslim olmaya ikna edersin, kendi kendine kaçtığına ikna olurlarsa sana bir şey yapmazlar."

"Hayır, böyle bir şey olmayacak."

"Magnus..."

"Raphael benden böyle bir şey isteme, eğer çok istiyorsan kendin söylersin ve sonuçlarını izlersin. Çünkü ben sonuçlardan katlanmaya başından beri hazırım. Bunun bilinci ile yaptım her şeyi."

"Gerçekten neden? O cidden buna değer mi?" Dediğinde alayla gülümsedim.

"Sen Simon için yapmaz mıydım?"

"Arada dağlar kadar fark var. Simon bir katil değil ve ben onunla 1 yıldır sevgiliyim."

"Düşünsene Raphael, Simon'ın her tarafında yaralar var. Abartmıyorum, her tarafında. Sonra... psikolojik olarak çok fazla acı çekmiş. Onu seviyorsun. Ona bunu yapanlara bunun hesabını sormak istemez miydin? Bu yaşananlar Simon'ı katil olmaya itti diye onu vahşi birisi olarak düşünüp ona arkanı mı dönerdin cidden?"

Bir şey demeden bana bakmaya devam etmişti.

"Cevabını bekliyorum."

"Onunla tanışmadan önce bunları yapmış olsaydı dönerdim."

"Peki arada ne fark var? Şu an yaşasa ve şu an bir katile dönüşse Simon aynı Simon değil mi? Öncesinde onun tutunacak hiçbir şeyi yoktu Raphael, Alec'in tutunacak hiçbir şeyi yoktu. Şu an hayattaysa ve gülümseyebiliyorsa benim sayemde oldu bu. Karanlıktan korkuyor, soğuktan korkuyor. Ona bunu yapmışlar. Sevdiğin bir insanın bunları yaşaması nasıl bir şey bilemezsin."

"Sen onu sevmiyorsun, sadece fazlaca ilgini çekmiş ve takıntı yapmışsın  hepsi bu."

"Onu seviyorum Raphael, buna emin olabilirsin."

Raphael bir şey diyeceği sıra sessizleşti, gözleri merdiven başına kayınca ben de o yöne baktım.

"Alec sana odanda kal demiştim."

"Raphael ile konuşmak istiyorum, onunla daha önce de karşılaşmıştık."

Durup Raphael'e baktığım zaman başını olumlu anlamda salladı.

"Küçük bir andı."

"Benim için  öyle değildi." Dedi Alec hızlıca. "Bana yemek getiren görevli o gün yoktu ve yemeği sen getirmiştin. O zaman çok fazla ilaç vermişlerdi bana o yüzden tam hatırlamıyordum ama odaya girerken bana gülümseyip nasıl olduğumu sormuştun. Yemeğimi bıraktığında soğutmadan ye yemeğini, bugün güzel yemekler çıkmış diyerek odadan çıkmıştın. İlk defa birisi benimle konuşup iletişime geçmişti uzun zaman sonra."

"Evet öyle yapmıştım çünkü o zamanlar bu olayları bilmiyordum."

"Öğrendin ama sorunu bende arıyorsun. Orada hiç mi sorun yok. Yüz yüze baktığın, çalıştığın o insanlarda değil de bende mi suç?"

"İnsanları öldürdün."

"Onlar da öldürdüler, daha kötülerini de yaptılar. Onlar bize yaparken sorun değil, siz onların deneylerini siyah bir poşete koyup imhaya götürürken ve bunu sorgulamadan yaparken sorun değil ama ben bize bunları yapanları öldürdüm diye mi sorun? O siyah poşet daha az mı vicdan yapmanıza neden oluyordu? Görmeyince her şey daha mı kolay oldu? Ölmeyen deneyleri siz ateşe verirken onları öldürmüş olmadınız mı? Buradaki tek katil benim ama siz masumsunuz öyle mi?"

Raphael bir şey demeden sessiz kalınca Alec alay eder bir şekilde gülmüştü.

"Hadi benim nedenlerim vardı, sizin nedenleriniz nelerdi? Ben sayayım, insanlara yardım etmek için yapıyordunuz değil mi? 12 yaşındaki bir çocuğu insanlığa yardım için mi öldüresiye dövdüler hem de gözlerim önünde. Orada neler yaptıklarını bilmiyorsunuz, ikiniz de. Ben en sağlıklı kalandım çünkü iyileşebiliyordum. Orada yaktığınız ve açmanız istenmeyen çoğu deney sağlıklıydı, sizi kandırdılar. Ama gidip onlara söyle Raphael. Belki iyi bir tebrik bile alırsın, hatta terfi. Ben Magnus'u ele vermemeye hazırım, kendim kaçtım demeye hazırım. Onu zorladım, zihnine girdim de diyebilirim. Magnus'u bu işin içinde tutmaya hazırım ben. Eğer istesem sen bunları söyleme diye seni öldürmez miydim? Cidden bir katil olsam bunu yapmaz mıydım? Kendimi açıklamak yerine kolay yolu seçerdim ama böyle bir şeyi yapmam. Çünkü ben sadece hak ettiğini düşündüğüm kişileri öldürdüm ve sen hak etmiyorsun. Ayrıca asla Magnus'u üzecek bir şey de yapmam bu yüzden dediğim gibi, ben sonuçlarına hazırım. Magnus'u bu işe sürüklemek istemiyorum sadece."

"Alec saçmalama." Deyip ayaklandım.

"Benim için çok fazla şey yaptın ve daha fazlasını isteyemem senden. Olacakların her türlüsüne de razıyım."

"Şu ortam dağılsın artık." Dedi Raphael iç çekerek. "Tamam, kimseye bir şey söylemeyeceğim. Bu konuşmadan sonra zaten söyleyebileceğimi de sanmıyorum."

"Sen ciddi misin?" Dedim ona sevinçle bakarak.

"Evet ama bu işle ne yapacaksak bir an önce yapalım çünkü arada kalıyor gibi hissediyorum."

"Merak etme, benim o konuda çok güzel planlarım var."

...

Kod: 18 Deney BaşarısızWhere stories live. Discover now