15 - ❝Hissetti ve biliyor.❞

2.3K 224 142
                                    

HAZİRAN 1996

James tedirgin adımlarla Bakanlık'taki tanıdık koridorlarda ilerlerken elindeki asasını sımsıkı tuttu. Cesareti ve oğlunun yanında olma isteğinin yanında korkusu da vardı. Uzun zamandır Ölüm Yiyenler ile düello etmiyordu. 

Odağı o kadar ailesini kollamak olmuştu ki sahalarda olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuştu.

Tabii Valeria ile ettiği düellolar hariçti. Birbirlerini kışkırtıyor, karşılıklı asalarını kaldırıyorlardı. Çünkü bir gün Voldemort'un dönme olasılığına karşılık hazırlıklı olmaları gerektiklerini biliyorlardı. 

Moody hışımla Esrar Dairesi'nin kapısını açtığında James hızlıca etrafı taradı. Tanıdık yüzleri görünce gerginliği kendini daha net gösterdi. Çocuklar buradaydı, daha onlar çocuktu...

"Sersemlet!" James gördüğü Bellatrix'i ilk hedefi belirleyip ona yaklaşmaya başladığında arkadan omzunu tutan kişiyle durakladı. Remus ona endişeyle bakıyordu. "Sen Harry'yi bul ve bir an önce buradan çocuklarla sağ salim çıkmasını sağla. Diğerleriyle biz ilgilenelim." 

James itiraz etmeden başını salladı. İlk önceliği Harry'di elbette. Koşarak önüne gelen Ölüm Yiyenlere kimi zaman lanet, kimi zaman basit sersemletme büyüleri atarken ela gözleri tekrar etrafı taradı. 

Oğlunun dağınık saçlarını nihayet gördüğünde ona yaklaşıp kapüşonundan yakalayıp kendine çekti. Harry aniden gelen tepkiyle afallamış, saldırıya uğradığını sanarak asasını babasına doğrultmuştu. Tanıdık elaları görünce ise rahatlamıştı. "Ne arkamdan düşman gibi yaklaşıyorsun baba ya?" diye hayıflandı.

Harry'ye yanıt vermek üzere olan James kendilerine atılan büyüyü son anda fark etmiş, gelen büyüyü gördüğü ilk Ölüm Yiyen'e yönlendirmişti. Büyünün odağı olan kişi acıyla çığlık atarak yere düştüğünde James bilmiş bilmiş sırıttı.

"Neville'ı al ve git buradan. Arkadaşlarını bul." dedi Harry'ye.

Harry anında kaşlarını çatarak "Asla." dedi. "Seni... Sizi bırakmam." 

James oğlunun bu tavrıyla gurur duymayı sonraya bırakarak onu kendine çekti ve önlerine bir kalkan koyup ona döndü. "Git." dedi. "Bakanlık şöminelerinden birini kullan, karargaha git. Annen ve Sirius orada."

"Ya siz?" Harry göz ucuyla babasının kalkanına çarpan büyüleri gördü ama kalkan o kadar sağlamdı ki sadece büyüler gelince hafifçe titriyordu. 

"Bize bir şey olmaz." dedi James. "Karargahta görüşürüz."

Harry tereddütle babasına baktı. Gryffindor yanı buradan gitmeyi istemiyordu. Babası, Remus ve diğerleri buradayken onları bırakmak istemiyordu. Üstelik buraya kendi aptallığı yüzünden gelmişlerdi. Elinden geldiğince hatasını telafi etmek istiyordu.

"Kehanet sende mi?" diye sordu James oğlunun hala olduğu yerde durduğunu görünce. O esnada dakikalardır dayanan kalkan parçalandı. James, Bellatrix'ten gelen büyüyü gördüğü gibi Harry'yi arkasına aldı ve büyüden kurtardı onu. 

Karşılığında kadına bir büyü atarken Harry "Evet, evet." dedi telaşla. O da asasını hazırda tutuyor, kendilerine yaklaşan Ölüm Yiyenlere sersemletme büyüsü atıyordu. "Ne kehaneti bu?" 

"Sonra." dedi James. "Sonra konuşulacak bir mevzu. Arkadaşlarını ve kehaneti al, git buradan. Kehaneti koru özellikle Harry."

Harry başını sallayıp etrafı taradı. Neville'ı gördüğünde "Gidiyorum." dedi babasına ve arkadaşının yanına koşturdu.

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now