46 - ❝Varsın yıkılsın.❞

1.8K 177 173
                                    

HAZİRAN 1978

Valeria,

Hogwarts mezuniyetini kutlarım.

Bildiğin gibi Hogwarts'tan mezun olduğundan ötürü Blackler ile işin kalmadı. O Black oğlanıyla tuttuğun evden ayrılacak, görevlendirdiğim bir Ölüm Yiyen'in sana ettiği eşlikle başka bir eve yerleşeceksin.

Sana iki yıl boyunca istediğini verdim ve seni rahat bıraktım. Şimdi sıra sende, sen bana istediğimi vereceksin. Yanıma döneceksin Valeria, yoksa neler olacağını tahmin edebiliyorsundur.

Yakında görüşeceğiz, sakın bana yanlış yapmaya kalkma. Sonucu yalnızca seni değil, değer verdiğin diğer kişileri de etkileyecek. Adımlarını doğru at, zekanın birazını bile benden aldıysan yapabileceklerimden korkman gerektiğini biliyorsundur.

İki yıl önce kaçtığın şeyi almanın zamanı geldi.

Lord Voldemort.

Korkumdan gözlerim dolmuştu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Dudaklarımı kemiriyor, titreyen kaslarıma engel olabilmek için kendimi kasıyordum.

Yeşillerim karşımda oturan adama döndü. Elindeki parşömeni bir kez daha okuduktan sonra kağıdı masasına bırakıp bana döndü. Yüzüme baktığı anda her şeyi görebilirdi, saklayamıyordum çünkü.

"Ne yapacağız?" diye sordum korkuyla. "Bir planınız var, değil mi efendim?"

Babamın yanına gidemezdim. Onun bir Ölüm Yiyen'i olamazdım, ona tutsak olamazdım. Bir yol bulmamız gerekiyordu, babamın bana çektireceği işkenceleri hayal edemiyordum bile.

"Elbette var sevgili Valeria." dedi Dumbledore. "Ama bu planın işe yaraması için senin fedakarlık yapman gerekecek."

Sonucu değer verdiğin kişileri etkileyecek, demişti. Bu açık bir tehditti. James ve Sirius'a ulaşabileceğini göstermek için onlara Ölüm Yiyenlik teklifi götürmüş, bana yapabileceklerini anlatmaya çalışmıştı.

James. Kollarını bana sarıp yüzümün her yerine öpücükler kondururken öpüşlerinin arasında "Seni çok seviyorum gökyüzüm." diyen James.

Sirius. Kabus gördüğüm her seferde sığındığım ve onun yanında uyuyakaldığım, beni küçük bir kız kardeş gibi seven Sirius.

Remus. Çikolatalarını benimle paylaşan, endişelendiğim zaman beni anlayan ve kalın kazaklarından birini bana ödünç veren Remus.

Peter. Kahkahalarla güldüğüm, bana fotoğraf çekmeyi öğreten, arkamdan sinsice yaklaşıp beni korkutmayı seven Peter.

Lily. Babamın nefret ettiği kandan olan, bana kollarını ne olursa olsun kocaman açmış, James ile işleri düzeltmeme yardımcı olan en yakın arkadaşım, Lily.

Regulus. Yere düştüğünde koca gri gözlerini açarak bana bakan, her şartta beni seçeceğini söyleyen Regulus.

"Ne gerekiyorsa." dedim. "Ne gerekiyorsa yaparım. Yeter ki... Yeter ki onlara bir şey olmasın."

Dumbledore başını salladı hafifçe. "Birkaç gün içerisinde sana güvenli bir ev, bir iş ayarlayabilirim." dedi. Ona ümitle baktığımda "Ama İngiltere'de değil." diye ekledi. "İngiltere'den çıkman gerekiyor."

"Yine de beni bulur." dedim mırıldanarak. "Profesör... O, benim büyümün enerjisini biliyor. Eğer gideceğim ülkeye girmeyi başarırsa enerjimi hissedecektir."

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz