53 - ❝İki Riddle.❞

1.9K 180 139
                                    

1968 / Salazar Slytherin'in Varisleri

"Eşyalarını topladın mı?"

Buz gibi sesle içi üşümüştü Valeria'nın. Küçük odasında sandığını kapatırken duyduğu sesin sahibine dönüp baktı.

Daha on dakika önce hayatında ilk kez gördüğü bu adam şimdi odasının kapısının önünde dikilmiş, tiksinti dışında hiçbir duygu barındırmayan yeşil gözleriyle karşısındaki küçük kıza bakıyordu.

"Topladım." dedi Valeria sakince. Karşısındaki adam, babası, ihtiyacı olan şeyleri almasını söylemiş ve yola çıkacaklarını buyurmuştu. Evet, resmen buyurmuştu. Valeria'nın fikrini alan yoktu.

Nereye gideceklerdi? Bunu da bilmiyordu küçük kız.

Annesiyle yıllar içerisinde çok yer değiştirmişlerdi. Valeria hiç arkadaş edinememiş, evden dışarı adımını bile güçlükle atmıştı. Sürekli farklı ülkeler, farklı evler, farklı kişiler derken Valeria hiçbir şeye bağlanamaz olmuştu.

En azından annesi hariç hiçbir şeye. Herkes ve her şey gidebilir, yitirilebilirdi ama annesi daima yanındaydı. Annesini çok seviyordu Valeria, onunla vakit geçirmeyi, eğlenceli şeyler yapmayı... Annesi onun için çok değerliydi.

Sandığını yere koyarak bakışlarını adama çevirdi. "Sandık çok ağır." dedi. "Taşıyamıyorum."

Tom'un yüzündeki tiksinti arttı. "Bir sandığı bile büyüyle kaldırmaktan aciz misin?" Omzunun gerisinden "Avery." diye seslendi. "Şunun sandığını taşı."

Şu. Adını bile söylemiyordu.

Valeria, babasını hep çok merak etmişti. Nasıl biri olduğuna dair hayaller kurmuştu. Annesine göre çok kötü birisiydi. Geç fark etmişti kötülüğünü ve fark ettiği anda her şey için çok geçti. Valeria'ya çoktan hamileydi ama kaçabilmişti.

Tabii bu kaçışın uzun ömürlü olmayacağını çok iyi biliyordu kadın. O bir Ravenclaw'dı ve zekiydi. Tom Riddle'ın bir gün kendilerini bulacağını gayet iyi biliyordu. Sadece o günün gelişini ertelemeye çalışıyordu.

Kadının yegane amacı Valeria'yı korumak, onu babasına karşı hazırlıklı hale getirmekti. Tom'a karşı kendisini savunmasını istiyordu çünkü biliyordu ki Valeria babası tarafından tehdit olarak görülecekti.

Valeria'nın zihnindeki baba muhteşemdi. Çok yakışıklı, sevecen, annesini ve kendisini terk etmiş olsa bile onları çok seven biriydi. Valeria'nın hayaliyle karşısındaki adamın tek ortak noktası yakışıklı olmalarıydı.

Annesinin dediği gözlerinde babanı görüyorum sözü gerçekti. Valeria, babasının yeşil gözlerine baktığında aynada kendine bakar gibi olmuştu. Aynı renk, aynı biçim.

"Yürü." dedi karşısındaki küçük kıza Tom.

Hiç istemiyordu aslında bu kızı. Hiçbir zaman istememişti. Yaptığı küçük bir hatanın lanet suçuydu karşısındaki velet. Hayatında ilk kez dikkatsiz davranmıştı ve bunun sonucunu çekiyordu şimdi.

Kendisine tehdit oluşturabilme olasılığı olan bu çocuğu gözünün önünde tutmak zorundaydı. Büyüyüp güçlerinin sınırlarını keşfedince babasına baş kaldırmaması gerekiyordu. Bu yüzden Tom onu denetlemek zorundaydı.

Tabii bu denli iğrendiği bir çocuğu denetlemeyi de uzaktan yapacaktı.

Valeria küçük adımlarıyla öndeki üç adama yetişmeye çalışırken babası diğer ikisine yönelik olarak "Eleanor ile ilgilenin." dedi.

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now