17 - ❝Bizden olmazdı zaten.❞

2.5K 231 165
                                    

AĞUSTOS 1976

Az önce bana baykuşla gelen mektubu okuduktan sonra yırtıp atarken huzursuzdum. Bu hamle beklemediğim bir şeydi. Her seferinde şaşırıyor ve şaşırdığım için kendine kızıyordum. Hep dediğim gibi:

Bir dehayla oyun oynamak zordu.

"Val!" Kapım çat diye açıldığında irkilip kapının önünde dikilen Sirius'a baktım. Yüzünde bir sırıtma oluştu göz göze geldiğimizde. "Hepimiz seni bekliyoruz, hadi artık."

Başımı belli belirsiz sallayıp saçlarımı omzumun gerisine attım ve asamı alıp Sirius'un peşinden aşağıya indim. Kapının önünde duran Potterlara baktım boş gözlerle, son durağım yine elalar olmuştu.

James'in ela gözleri merakla beni süzerken bakışlarımı ondan uzaklaştırdım. Londra'ya yaptığımız geziden sonra ansızın onu görmezden gelmeye başlamış, kendimi odaya kapatmış ve James'ten olabildiğince uzak durmuştum.

Zihnimde sürekli artık o kadar da boş değil demesi yankılanıyordu. Lily için ezberlediği şiiri boş bulurken anlamlandırması tek bir sonuca varıyordu benim için ve kendimi nefesim daralmış bir şekilde buluyordum.

Diagon Yolu'na vardığımızda Euphemia'ya yaklaştım. "Şey, alışverişe başlamadan önce Gringotts'a uğrayabilir miyiz?"

Ağustos ayının son günlerindeydik ve Hogwarts'tan bu yıl ihtiyacımız olacak kitaplarla malzemeler için mektup gelmişti. Fazla geciktirmeden eşyalarımızı, cüppelerimizi ve diğer ihtiyaçlarımızı almak için Diagon Yolu'na gelmiştik şimdi.

"Tabii tatlım." dedi Euphemia.

Küçük adımlarla Sirius ve James'in arkasından yürürken elimdeki listeye bakıp alacaklarımı düşünüyordum. Yeni bir cüppe almam gerekiyordu çünkü geçen yıl kullandığım cüppe daralmaya başlamıştı.

Gringotts'un önünde durduğumuzda James "Niye buradayız?" diye sordu merakla.

"Valeria'nın işleri varmış." dedi Euphemia.

Sirius kaşlarını çatıp hemen bana döndü. "Ne işi kuzen?" Meraklı grileri üzerimdeyken derin bir nefes verdim. "Babam bana banka hesabı açmış, biraz galleon almam gerek."

Bugün gelen mektup da Gringotts'tandı. Adıma açılmış banka hesabının varlığından bahsediyorlardı. Bu hesabı kimin açtığı mektupta yazılmamış olsa bile ben kim olduğunu biliyordum. Çünkü içindeki galleon miktarı azımsanamayacak kadar fazlaydı.

Her ne kadar onun pis parasını istemesem de gurur yapmanın alemi yoktu. İhtiyacım varsa kullanacaktım. Bileklerime bağladığı kelepçelere karşın parasını harcamam çok mu?

Sirius bir ıslık öttürüp "Artık zengin bir kuzenim var diyebilir miyim yani? Tamamen kendi ayakları üstünde..." diyerek bana yağ çekerken güldüm ve onu omzundan hafifçe ittim.

Bankadan içeri girdiğimde Potterlar ve Sirius gelmek istememiş, dışarıda beni bekleyeceklerini söylemişti. Bu yüzden işimi acele bir şekilde halledip hemen yanlarına dönmek istiyordum. Beklemekten ve bekletmekten nefret ederdim çünkü.

"İsminiz?" diye sordu cincüce suratıma bile bakmadan. Onların bu kibirli davranışları bilindik olduğu için umursamadım.

"Valeria Black."

Kasa numaramın söylenmesini beklerken "Bu isme kayıtlı bir kasa bulunmamaktır." cümlesini duymayı beklemiyordum.

Kaşlarımı çattım. Bana gelen mektupta tam tersi yazıyordu. İçinde oldukça çok altın para bulunan bir kasanın sahibi olmalıydım!

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin