59 - ❝Geçen zaman.❞

2.3K 190 202
                                    

Başlamadan önce kamu spotu.

Hamileler sağlıkları açısından tehlike arz etmediği sürece doğuma son iki ay kala bile cinsel ilişkiye girebilir.

Mast. yapmak kadını doğuma hazırlayan ve rahatlatan bir şeydir, sağlıklıdır.

Kamu spotu bitti.


TEMMUZ 1980

Koltukta oturan kocamı incelerken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Bir insanın her şeyi bu kadar kusursuz olabilir miydi?

Şu an karşımda durmuş, elindeki kitabı okurken gülümsüyor ve bu manzarayı izleyen beni mest ediyordu.

Kare çerçeveli gözlüklerinin arkasındaki ela gözlerine vuran yaz güneşi rengini daha da belli ederken iki yana kıvrılan dudakları yüzünden göz kenarları kırışıyor ve beyaz dişleri ortaya çıkıyordu.

Dağınık siyah saçları normalden biraz daha kısaydı. Geçen ay çok bunalmıştı sıcaktan ötürü ve ben de onun saçlarını kesmiştim.

Komikti aslında. James önümdeki taburede oturuyor, ben kocaman karnımla arkasında elimde makasla dikilerek saçına şekil vermeye çalışıyordum.

Sevgilim yere düşen her tutamda "Çok kestin! Kel kaldım senin yüzünden!" diye hayıflanıyordu.

Gözlerim kol kaslarına kaydığında alt dudağımı dişleyerek derin bir iç çektim. İçimde kıpırdanmaya başlayan şeyi hissedebiliyordum.

Nefes kesici bir adamdı James Potter ve ben o adamla evliydim, o adam bana aşıktı.

"Okuduğun şey çok mu komik?" diye sordum gülümseyerek.

Ela gözleri anında beni buldu. "O kadar komik ki okurken çok gülmekten doğuma başlarsın."

Sırıttım. "James?" dedim.

"Söyle gökyüzüm." Kitabı kenara bırakıp anında bana dönmüştü.

"Benim canım kavun çekti." dedim masum bir ses tonuyla. Sahiden de çekmişti. Keşke olsaydı da yeseydim.

Kaşlarını kaldırdı James. "Öyle mi?" dediğinde usulca başımı salladım. "Aşermelerinin bitmiş olması gerekiyordu, şımarıklık yapıyor olmayasın?"

Sesi keyifli çıkmıştı. Bundan gaz alarak "Öyle olsa ne olacak?" dedim.

"Yine de o kavunu senin önüne koyacağım elbette." dedi gülümseyerek. Ben de gülümsedim kocaman.

"Bir gelsene." Elimi uzattığımda oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi, elimi tuttu ve oturdu. "Kokunu ve sıcaklığını özledim."

"Zaten sürekli dip dibeyiz aşkım, beni nasıl özleyebiliyorsun?"

Büyümüş gözlerle gözlerine baktım. "Sen beni özlemiyor musun yani?"

Aşkla gülümseyip düz siyah saçlarımı okşadı. "Umarım hiçbir zaman özlemem." dedi.

"James?"

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin