51 - ❝Sana güveniyorum.❞

1.8K 184 141
                                    

AĞUSTOS 1979 / JAMES

"Pati, hızlan!" dedim onun sırtını dürtüklerken.

"Deniyorum Çatalak!" dedi en yakın arkadaşım, kardeşim, platonik ruh eşim.

Arkamızdan gelen muggle arabasının -polis arabasıydı sanırım?- motorunu duyabiliyordum. O yüzden tedirgindim. Mugglelarla uğraşmak istemiyordum bir de. 

Pati bir köşeyi daha döndüğünde arkadan başımı uzatıp baktım ve gördüğüm şeyle "Seni ahmak!" diye bağırdım. "Çıkmaz sokak burası!"

Pati ağzının içinde bir küfür etti. "Ben nereden bileyim? Muggle Londra'sına aşina değilim ki, girdim gördüğüm ilk yere."

Evet, köşeye sıkışmıştık. Önümüzde tuğladan bir duvar, arkamızda ise muggle araç. 

"Yalnız çok havalıymış araçları, kırmızı mavi ışıklar falan çıkıyor." dedi Pati keyifle. Arabadan inip bize yaklaşan iki göbekli -ki bence o bir göbek değildi, artık bağımsızlığını ilan eden et yığınlarıydı- adama baktım.

"Aylak burada olsa bizi ters yatırırdı." dedim ben de sırıtarak. Yüzüme mavili kırmızılı ışıklar vuruyordu.

"Auuu." diyerek kurt sesi çıkardı Pati ve kahkaha atmama engel olamadım. "Keşke burada olsa da ters yatırsa, çok özledim. Hatta hazır ters yatırmışken üzerime çıksa..." Hülyalı bir iç çekti.

"Motosikletten inin!" diye bağırdı adamlardan biri. 

Omuz silkip motordan indik. Pati üzerimizdeki bir örnek snitchli tişörtlere bakarken "Keşke daha yakışık alan bir şeyler giyseymişiz, mugglelara rezil olacağız." dedi. Gülmese belki bu dediklerini ciddiye alabilirdim.

"Kasklar yok!" diye bağırdı bize adam. "Hız sınırını aştınız- oldukça fazla aştınız hem de!"

"Hız sınırı ne?" diye sordu Pati bana doğru eğilerek. "Bilmem ki. Araç kullanan sensin, sen bil." dedim fısıldayarak.

"Ayrıca polisin dur emrine uymadınız!"

Tatlı tatlı sırıttım. "Sizinle küçük bir sohbet için durmayı çok isterdik." dedim. "Biz sadece-"

Ölüm Yiyenlerden kaçıyorduk, aynen.

"Çok zekisin- İkinizin de başı büyük belada." dedi diğer adam. "İsimler!?"

"Bana zeki dedi, görüyorsun değil mi? Aylak burada olsa gözyaşı dökerdi." dedim Pati'ye. Pati güldü.

"İsimler..." dedi Pati ve durdu. "Hmm – bir bakalım. Wilberforce var... Bathsheba... Elvendork..."

"Elvendork için güzel olan şeyse, kız veya oğlan çocuğuna yakışır." dedim lafa atılarak. Bu rezil ismin muhabbetini birkaç kere yapmıştık ve her seferinde Aylak bizi yastıkla boğmaya kalkışmıştı.

Karşımızdaki adamlardan birisi öfkeyle kızarırken Pati "Ha, bizim isimlerimizi soruyorsunuz! Desenize. Ben Sirius Black, yanımdaki de James Potter. Göbek adı da var ama anılmasından pek hoşlanmıyor." dedi.

"Kes sesini Orion."

Pati bana sırıtırken "Etraf bir dakikalığına kararacak senin için. Küstah- yüzsüz-" dedi polislerden birisi.

Fakat devamını duyamadım. Gözlerim anında adamların sokağın başına park edip çıkışı tıkadığı araca takılmıştı. Hayır, araç değildi dikkatimi çeken. Aracın üzerindeki çatıydı. "Hasiktir." dedi Pati. 

Üç tane Ölüm Yiyen süpürgelerinde uçarak bize doğru geliyorlardı.

İkimiz de aynı anda asalarımızı çektik. 

𝐊𝐔𝐂𝐔𝐊 𝐁𝐄𝐘𝐀𝐙 𝐘𝐀𝐋𝐀𝐍𝐋𝐀𝐑 「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」Where stories live. Discover now