66. Bölüm

2.7K 67 3
                                    

İki Gün Sonra

Cengiz, hastaneden çıktı ve kendisini karşılamaya gelen Melisa'ya sarıldı. Yanağına bir öpücük kondurdu ve "seni çok özlemişim." dedikten sonra Hasan'ın şoförlüğünü yaptığı arabaya Melisa ile birlikte bindi. Bu sırada gökü bulutlar kaplamış, ortaya bir kasvet havası hakim olmuştu. 

Araba yavaşça hareket etmeye başlarken Cengiz'in telefonu çaldı. Cengiz de telefonu bekletmeden açarak "efendim?" dedi.

"Yeni, güçlü bir düşmanla karşı karşıyayız Cengiz. Üstelik bu isim Cumhurbaşkanı ile de görüştü. Yani hükümetin güvenini kazandı."

Cengiz, birden heyecanla ve merakla öne doğru eğildi ve "kim o?" diye sordu.

"İngiltere-Amerika çifte vatandaşlığı bulunan, İsrail ile yakın ilişkileri olan James Lawrence."

Cengiz, ne kadar zor bir durumda olacaklarını anlayarak başını iki yana salladı ve "bu hiç iyi olmadı." dedi.

"Tekrar sahaya inmemiz gerekecek değil mi?"

Murat, bundan hoşlanmasa da itiraf etmek zorunda kaldı ve "evet." dedi.

"Umarım bu tehlikeyi atlatabiliriz."

Cengiz, "umarım." dedi ve arabadan içeri birden kurşunlar hücum etmeye başladı. Cengiz, Melisa'nın kafasına bastırdı ve kendisini de onunla birlikte yere eğildi. Kurşunlar vızır vızır uçsa da kimseye isabet etmedi ama arabanın etrafı silahlı adamlar tarafından sarıldı.

Cengiz ve Melisa'nın arabası kurşunlanırken Murat ve Gamze'ye de bir ağırlık çökmüş, ikisi de duydukları seslere bir tepki verememişlerdi. Ellerindeki çayı yere düşürdüler ve göz kapakları ağırlaşarak kapandı. İkisi de koltukta uzun bir uykuya gömüldüler.

Cengiz, kendi derdini unutup defalarca Murat'a seslendi ama bir yanıt alamadı. Dışarıdaki adamların teslim olma çağrısını duydu ve aynı zamanda gök gürültüsüyle birlikte yağmur yağmaya başladı.

Cengiz, Melisa'ya bakarak "başka çaremiz yok." dedi.

"Teslim olmalıyız. Belki kurtulma şansımız olur."

Melisa, korkmuş bir şekilde yutkundu ve alt dudağını ısırarak ağlamaklı bir halde başını aşağı yukarı salladı. "Oğlumdan ayrılmak istemiyorum Cengiz." 

Cengiz, "ayrılmayacaksın." dedi ve beraber elleri havada bir şekilde arabadan inip teslim oldular.

Bu sırada, Behram, "arkama saklanın!" dedi ve tabancasını çıkardı. Dilan'ın da eline tabancasını aldığını gördü.

"Korkup saklanacağımı sanıyorsan yanılıyorsun Behram."

Behram, gülümsedi ve nişan alıp art arda tabancasının tetiğine basmaya başladı. Dilan'a "koru beni!" diye seslendi ve pustuğu yerden çıktı. İleriye doğru koşmaya başladı ve bir ağacın arkasına saklandı. Adamlarının birer birer kurşunlanarak yere kapaklandığını gördü. "Lanet olsun!" diyerek cep telefonunu çıkardı. Murat'ı aradı ama kimse telefonu açmadı. Cengiz'i de aradı ama onun da telefonu açmadığını görünce  derin bir nefes alarak "iş başa düştü." dedi ve saklandığı ağacın arkasından çıktı. Çıkar çıkmaz da göğsünde bir sızı hissedip dizlerinin üzerine çöktü. Göğsüne bir kurşun daha girdi ama onu yere yıkmaya yetmedi. Tabancasının son kurşunlarını da harcadı. Kafatasını parçalayan kurşunla yüzü toprağa gömüldü.

Dilan, Behram'ın vurulduğunu gördü ve "Behram!" diye bağırmasıyla, ağzını kapatan elle birlikte her şeyin bittiğini anladı. Kızının bir bankın arkasına saklandığını ama silahlı adam tarafından esir alındığını görünce tüm gücünü kullanarak kendisini tutan adamdan kurtuldu ama ense köküne inen silah dipçiği ile birlikte bayıldı ve yere düştü.

🦔Bölüm Sonu🦔

Dizi Önerisi: Chernobly
Kitap Önerisi: Amok Koşucusu (Stefan Zweig)
Şarkı Önerisi: Sevemedim Kara Gözlüm
Film Önerisi: Gol

200 bin okuyucuya ulaşmışım. Hepinizeteşekkür ederim. :) 🙂🤗🥳

Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora