2. Bölüm

45.3K 549 174
                                    

Cengiz uyuduktan kısa süre sonra sabah oldu. Sabaha karşı kar Cengiz'in zorla evlendirilmeye çalışılmasına öfkelenircesine ve isyan edercesine durmuştu.

Cengiz, sonsuza kadar uyumak, bunları yaşamamış olmayı istiyordu ama olan olmuştu. Kararını vermişti. Kendine kızarak da olsa ailesini seçmişti.

Sonunda yataktan kalkmaya karar verdi. Aynı anda kapı çaldı. Cengiz yataktan kalktı ve içeriye temiz hava girmesi için penceriyi açarak "gel" dedi.

İçeriye Kartal girdi ve gülümsedi. "Seninle biraz konuşabilir miyiz" diye sordu.

Cengiz, babasının karşısına geçti. Ona hala kızgındı. Konuşursa kalbini kırmaktan korktu. "Konuşacak bir şey yok" dedi.

"Melisa'nın ve senin teklifini kabul ettim. Onunla evleneceğim. Hayrullah abi ile anlaştıysan Melisa'ya söyle en kısa sürede evlenelim."

Kartal tekrar suratını astı. "Bunu senin söylemen gerekiyor" dedi.

Cengiz başını salladı. Başucu sehpasının üzerinden telefonunu aldı. Melisa'yı aradı. Melisa da kısa sürede, Cengiz'i bekletmeden telefonu açtı.

"Evlenme teklifini kabul ediyorum Melisa. En kısa sürede evlenelim. İlk uçakla İstanbul'a geri döneceğiz."

Melisa kendisi için bu muştulu habere çocuklar gibi sevinmişti. Bedeni yaşlanmaya başlamışsa da ruhu hala gençti. Bedeni kırk iki yaşındaydı.

İstediğini koparan, akıllı ve hırslı bir kadındı.

Çok uzun olmasa da fazla kısa sayılmazdı. Zayıf ama sıska da değildi. Beyaz tenliydi. Kızıl, düz ve uzun saçları vardı. Üzerine sarı, bol ve mini olmamakla birlikte kısa bir elbise giymişti. Elbisesinin ince askıları vardı ve üzerinde siyah Zambak desenleri vardı.

Melisa gülümseyerek "tamam." dedi.

"Bu kararı verdiğin için çok mutlu olacaksın. Beraber çok mutlu olacağız."

Cengiz "mutlu olacağız!" dedi ve pencereden dışarıya baktı.

"Benim hazırılanmam lazım. Şimdi kapatmalıyım."

Melisa "tamam" dedi.

"Hadi görüşürüz. Öptüm."

Cengiz de içinden gelmese de "öptüm" dedi. Melisa'nın çirkin olmasından ya da kötü kalpli olmasından kaynaklanmıyordu. Çünkü Melisa çok güzel ve iyi kalpliydi ama Cengiz'in yüreği, Gamze için atıyordu.

Cengiz, telefonu kapattı. Öfke ve üzüntüyle karışık yatağa fırlattı. İçinden Melisa'ya da üzülüyordu ve ona hiçbir şekilde kızgınlık beslemiyordu.

Melisa, Cengiz'in tersine sevinçle telefonu koltuğa attı ve "işte bu!" diye haykırdı. Salona giren kardeşine sarıldı.

Murat, Melisa'nın sevincinin neyden kaynaklandığını kısa sürede anladı ve ablasına sarıldı. Tebessüm etti ve "hayırlı olsun" dedi.

"O zaman Sedef'e söyle de keyif kahvesi içelim."

Melisa geriye iki adım attı ve kardeşine baktı.

Kardeşi kırk yaşındaydı. Uzun boylu, beyaz tenliydi. Göbeği hiç olmamasına rağmen zayıfta değildi. Bir kadın kadar uzun olmasa da uzun, bembeyaz saçları vardı. Saçlarının bazı yerleri beyazlamaya başladığında tamamen beyaza boyatmıştı. Her zaman tıraşlı gezerdi. Yine tıraşlıydı. Üzerine Kar beyazı, V yaka bir kazak, siyah bir ceket ve mavi kot pantolon giymişti.

Bir öfke topu gibi etrafta dolaşan bir erkekti. Her zaman öfkeli, hırslı, çalışkan, şüpheci ve evhamlıydı. Kirli işlere girmişti. Uyuşturucu baronu ve silah kaçakçısıydı. Sayısız kumarhaneleri de vardı. Hiçbir adamına tam manasıyla güvenmez, sadece ablasına güvenirdi. Ablası da kirli işlere girmezdi. Hatta tasvip etmezdi.

Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)Where stories live. Discover now