24. Bölüm

10.8K 141 14
                                    

Cengiz ile Murat arasındaki büyük tabanca yarışını on iki şişeyi kırarak Murat kazandı. Sırıtarak Cengiz'e baktı. "Fena değildi." dedi.

Cengiz, yenilginin verdiği duyguyla gülümsemek istese de gülümseyemedi. Soğuk ve suratsız bir ifadeyle "eyvallah!" dedi.

Bu sırada Murat'ın telefonu çaldı. Murat, bekletmeden telefonunu açtı.

"Hayatım biz beş dakikaya hazır oluruz. Bizi almaya gelir misiniz?"

Murat tebessüm etti. "Olur hayatım." dedi. Cengiz'e çıkmaları gerektiğini işaret etti. "Görüşürüz." diyerek telefonu kapattı. Cengiz ile beraber garaja indi ve düğün arabasına bindi. Cengiz'den anahtarı alıp arabayı çalıştırdı. Hızla Melisa'nın her zaman gittiği kuaföre sürdü.

Murat ve Cengiz, kuaförden çıkan Gamze ve Melisa'yı şaşkınlık ve hayranlıkla gördüler.

İkisi de çok güzel olmuştu.

Melisa, saçını taç örgü yaptırmış ve saçına da beyaz, çiçekli bir taç takmıştı. Uzun, tül kollu, tek omuzu kapalı tek omuzu açık bir gelinlik giymişti. Gelinlik sade ve güzeldi. Gelinliğin her hangi bir dekoltesi de yoktu.

Gamze de saçını şelale örgüsü yapmış ve kapalı düğme gelinlik giymişti. Kolları yer yer tüllü ve yer yer çiçek desenli dantelle kaplanmaştı. Omuzları da dantelliydi ve tülüydü ve de hafif bir göğüs dekoltesi vardı. Gelinliğinin etek kısmı bol ve dantelliydi.

Cengiz, gülümseyerek yüreğinde Gamze'nin karşısına geçmek varsa da Melisa'nın karşısına geçti. Elini bir centilmen gibi öptü ve "çok güzelsin." dedi. 

Murat da hemen hemen aynısını yaparken gülümsemeye devam ederek "düğüne geçelim." dedi.

Melisa da gülümsüyor ve Cengiz'e bakıyordu. Gülümsemeye devam ederek sessizce başını salladı ve arabaya bindiler.

Murat, arabayı Silivri sahilindeki yata sürdü.

Silivri sahiline gittiklerinde büyük bir alkış tufanı ile karşılaştılar.

Cengiz ve Gamze'nin ailesi ile diğer önemli misafirler sahildeydi ve herkes gülümsüyordu. Buna Gamze'nin babası ve Cengiz'in babası da dahildi. 

Murat'ın dostu, abisi, ortağı ve sırdaşı görevini üstlenen Behram da sahildeydi ve gülümseyerek çiftleri alkışlıyordu.

İki çift, alkışlayan kalabalığın arasından geçerek yata girdi.

Onların ardından aileleri, Behram ve diğer misafirler de girdi ve bir masa ile birer tane çeşit çeşit içkilerden kaptılar. Hizmetçilerin atıştırmalık servisleri ve sohbetler başladı.

Cengiz, gülümseyerek dümenin başındaki kaptanın yanına gitti. Kulağına gülümseyerek "kız kulesine sür kaptan!" diye fısıldadı.

Kaptan, Cengiz'in isteğini yerine getirdi. Gemiyi kız kulesini sürmeye başladı.

Cengiz de gülümseyen gözlerle Melisa'nın yanına gitti. Elinden tuttu. "sana bir sürprizim var." diye kulağına fısıldadı.

Melisa, tebessüm ederek etrafına baktı. "Beni daha fazla şaşırtamazsın." diye karşılık verdi.

Bu söz karşısında Cengiz güldü. "Göreceğiz!" dedi. Yat Kız Kulesine demir attı.

Cengiz, yanına gelen Mine'yi gülümseyerek kucağına aldı ve "bayanlar baylar!" diyerek dikkatleri üzerine çekti.

"Bu mutlu günümüzün şerefine Kız Kulesi bu gece boyunca sadece sizin hizmetinizdedir."

Herkes, mutlu ve memmun gözlerle Cengiz'e baktı ve sonra küçük bir alkış yükseldi. Biraz büyüdükten sonra söndü.

Melisa, gülümseyerek Cengiz'in yanına gitti. Yanağına bir öpücük kondurdu. "Sözümü geri alıyorum." dedi ve Mine'ye baktı. Gülümsemeye devam ederek "mutlu musun bıcırık?" diye sordu.

Mine, gülümseyerek iki elini de yumruk yaptı. "Evet!" diye bağırırken kollarını iki yana açarak yukarı kaldırdı.

Melisa, Cengiz gülerken kendisi de gülerek Mine'nin yanağına bir öpücük kondurdu. Sonra da Kartal ve Dilan'ın yanına gitti. Hallerini hatırlarını sordu. Üçü biraz sohbet ettikten sonra yanlarına Murat geldi. O da sohbete katıldı.

"Yarın sabahtan itibaren birlikte yaşamaya başlayabiliriz efendim. Artık her hangi bir tehlike kalmadı."

Kartal, gülümseyerek kadehini Murat'ın kadehiyle tokuşturdu. "Mutluluk duyarız." dedi.

Bu sırada Cengiz ve Behram Murat'ın yanına gitti.

Üçü, yattan Kız Kulesine indiler ve kendi yatlarıyla gelen önemli iş ortaklarıyla karşılaştılar. Dalgaların taşlara çarpan sesi duyulurken onlarla birlikte ayakta sohbet etmeye başladılar.

Behram "şu proje!" dedi.

Cengiz, tek kaşını kaldırdı. Hangi proje olduğunu zor hatırladı. "Ankara'daki site projesi mi?" diye sordu sonunda.

Behram, gülümseyerek "evet." dedi.

"Ne olmuş o projeye?"

Behram, sesini bir hayli alçalttı. "aklıma sizin sitelerde kumarhane fikri geldi." dedi.

Cengiz, başını iki yana salladı. "Olmaz." dedi. 

"Böyle bir şey çok riskli. Kabul edemem bunu Behram Usta."

Murat, Cengiz'i kolundan tuttu ve kenara çekti. Kulağına dişini sıkarak "iyi düşün!" diye fısıldadı.

"Paraya para demeyiz. Raconumuza racon katarız."

Cengiz, Murat'a baktı. "Sen raconuna racon katarsın!" dedi. Fikrini bir anda çabucak değiştirdi daha çok para fikri.

"Ama daha çok para kazanma fikri cazip geliyor."

Murat, gülerek "aslanım be!" diye bağırdı. Cengiz'in omzuna ne hızlı ne yavaş bir tokat attı. Behram'ın yanına döndü.

"Teklifini kabul ediyoruz Behram Usta!"

Behram, tebessüm etti. "Belli oluyor." dedi ve yattan inen Cengiz ve Murat'ın aile fertlerini gördü. Tekrar tebessüm etti. "Ben sizi tutmayayım." dedi.

"Detayları yarın konuşuruz. Bugün iş değil aşk daha önemli."

Murat, gülümseyerek "tamam Ustam!" dedi ve Cengiz ile birlikte ailesinin yanına gitti. Onları da alarak kulenin içindeki lokantanın içine girdi. En baştaki masaya oturdular ve misafirlere hizmet veren garsonlara sipariş verdiler.

⏱Bölüm Sonu⏱

Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)Where stories live. Discover now