45. Bölüm

4.2K 96 7
                                    

Murat yıkılırken Cengiz ise cenazedeki herkesin baş sağlığı dileklerini kabul ediyor ama göz yaşı dökmüyor, dökmüyordu. Hem dökecek göz yaşı kalmamıştı hem de artık bir suç imparatorluğunun bir üyesi olan Cengiz'e taziyede ağlamak yakışmazdı. Bu yüzden bir damla bile göz yaşı akıtmadı ama üzüntülü ve dalgın görünmekten de geri kalamadı. Melisa ve Gamze'nin de baş sağlığı için karşısına geçtiklerini fark etti ve şaşırdı. Yüzüne hafif bir tebessüm kondurdu. İkisiyle de el sıkıştı. Ardından Bahri ile de el sıkıştı ve o el sıkıştığı son kişiydi. İçlerindeki ikinci hain ile yüz yüze geldiğini bilmiyor, yüzüne gülümseyişlerine kanıyordu.

Cengiz, acı acı gülümseyerek Akif'in mezarına son bir kez baktı. Kendini mezarına bırakmayı, oradan hiç ayrılmamayı düşündü ama sonra bunun güçsüzlük belirtisi olacağını düşünerek acıya göğüs gerdi. Mezarların arasından geçti. Herkesin dağılıp arabalarına bindiklerini gördü. Melisa ve Gamze'ye baktı. "Mine nerede?" diye sordu.

Melisa, gülümseyerek "merak etme." dedi ve Cengiz'in koluna girdi. Hala acılı ve üzgün olduğunu fark ederek kendisi de üzüldü.

"Mine, korumalarla birlikte eve gitti. Yani hiçbir tehlike yok."

Cengiz, gülümseyerek "güzel." dedi. Arkasına baktı ve birbirinden ayrı yürüyen uzun boylu, kalıplı ve takım elbiseli üç adam gördü. Melisa ve Gamze'ye arabayı işaret etti.

"Siz arabaya binip uzayın buradan. Ben de arkanızdan gelirim."

Melisa, Gamze ile birlikte yürümeye devam ederek "ne oldu?" diye sordu.

Cengiz, "sonra anlatırım." dedi ve bir adamına "sen benimle kal!" diye emir verdi. Belindeki tabancayı çıkardı ama Gamze ve Melisa'ya göstermedi. Her şey yolundaymış gibi gülümseyerek araba hareket ederken el salladı. Arkasına baktığında üç adamı ilk önce göremedi ama sonra görüp ağacı kendine siper aldı. Kurşunların hedefi oldu.

Bahri, yavaşça yürüyerek bir mezarı kendisine siper aldı. Kendisine bir zarar gelmeyeceğine emindi. 

Cengiz'in mezarlıkta tuttuğu koruması Selçuk, arabayı kendine siper aldı ve diz çöktü. Susturucusunu takmakla uğraşmaktan vazgeçti ve art arda tetiğe bastı. Cengiz'e ve Bahriye baktı. Onlara biraz uzak kaldığını fark etti. Yaklaşmak istedi. Sonra kurşunların hedefi olmaktan korktu ve arabanın arkasından çıkmaktan da vazgeçti. Tetiğe art arda tekrar bastı ve şarjörü değiştirdi.

Aynı anda Cengiz de şarjörü değiştirdi ve iki kere tetiğe bastı. Kurşunlardan birisi ağaca saplanırken diğeri adamın omzunu sıyırdı ve kanattı.

Cengiz, tekrar iki kere tetiğe bastı. Bu sefer kurşunlardan birisi adamın omzuna birisi de göğsüne girdi ama adamı yıkamadı.

Cengiz, üç kere daha tetiğe bastı. Kurşunlar bu sefer karına, penise ve boşluğa isabet etti ve adam bu sefer yıkıldı. 

Cengiz, soğukkanlılıkla şarjör değiştirirken kafasını geriye çekip bir kurşundan son anda kurtuldu. Etrafına bakındı ve Bahri'nin ateş etmediğini gördü. Şarjörü değiştirirken "ateş et Bahri!" diye bağırdı.

Bahri, Cengiz'in bağırmasıyla ikinci tabancasını da çıkardı ve hain olduğunun fark edilmemesi için art arda tetiğe basarak koştu. Başka bir mezarı kendine siper aldı.

Bahri'nin ateş etmesi Selçuk için bir koruma ateşi gibi oldu ve Selçuk da ateş ederek koştu. Cengiz'in de koştuğunu gördü ve Cengiz'in siper aldığı ağacı siper alıp koruma ateşi açtı.

Cengiz, iki adam havaya rastgele ateş ederek kaçmaya başlarken koşmaya devam etti ve Bahri'yi geçti. İki adamın kendilerine ağacı siper almalarıyla bir mezar başında yere oturdu ve arkasını adama dönüp sırtını mezara yasladı. Bir an sırtını yasladığı tek şeyin mezar taşı olduğu hissine kapıldı ve bunda pek haksız sayılmazdı. Çünkü tam bu hisse kapıldığı anda başına bir tabancanın namlusu dayandı.

Cengiz, başını kaldırdı ve Bahri'yi gördü. Sinirden gülerek "sen de hainsin!" diye tısladı. Bu sırada iki adam da ateş etmeye bir son vermişti ve mezarlık sessizleşmişti.

Kurşun, sessizleşen mezarlıkta büyük bir gürültüyle tabancadan çıktı.

🔨Bölüm Sonu🔨

Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)Where stories live. Discover now