Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)

18. Bölüm

Akif, Murat'ın "eve sür!" emrini yerine getirip arabayı eve sürdüğünde saat iki olmuştu.

Evdekiler yatmış ama sadece Cengiz uyanık kalmıştı. Diğerleri de Murat'ın akıbetini merak etse de Cengiz, onlara iç rahatlatıcı, huzur verici sözler söylemiş onları uyumaya teşvik etmişti.

Murat; Akif, arabadan inip kapısını açarken ona gülümseyerek baktı. Arabadan indi ve "istersen bu gece bizde kal." dedi.

Akif "olmaz abi." diye karşılık verince "neden?" diye sordu. 

"Sahilde biraz yürüyüp kafa dağıtacağım abi. Sonra da şöyle evi bir toplayayım. Kir pas içinde kaldı kaç gündür."

Murat tebessüm etti. Israr etme gereği duymadı. "Sen bilirsin." dedi. Akif ile vedalaşarak evine girdi. Salonda Cengiz ile karşılaştı. Kendini koltuğa bırakıp "uyumamışsın." dedi.

"Senin kimi ziyaret ettiğini merak etmekten uyku tutmadı. Melisa ile Gamze'yi de tutmayacaktı ki ben ikna ettim."

Murat tebessüm etti. "Sağolasın." dedi.

Cengiz, Murat'a bakmaya devam etti. Hala içinde yoğun bir merak vardı ve Murat o merakı gidermemişti.

"Kimi ziyaret ettin bugün?"

Murat, ceketinin cebinden tesbihini çıkardı ve çekmeye başladı. "Piccini!" dedi.

"Bu akşam Piccini'yi ziyaret ettim ve hesaplaştık onunla."

Cengiz tek kaşını kaldırdı. Merak ve endişe ile "nasıl?" diye sordu.

"Bize yaptığı atağa kontra atak ile karşılık verdik."

Cengiz şaşkınlıkla "öldürdün mü?" diye bağırarak sordu.

Murat, anında işaret parmağını dudağına götürdü. "Sus!" dedi.

"Şimdi herkesi uyandıracaksın."

Ama kimse uyumamıştı. Evin büyüklüğünden ötürü ses odalara kadar gitmemişti.

Cengiz "tamam." dedi ve sonra da güldü.

"Bir düşmanının daha ruhunu bedeninden çıkardın. Helal olsun!"

Murat, sırıtarak "eyvallah!" dedi. Tesbihini yanına koydu ve bir sigara yaktı. Ayağa kalktı ve bir şişe viski ile iki bardak aldı. Viskileri doldurdu. Birini kendine aldı. Diğerini de Cengiz'e verdi. İçkisinden bir yudum aldı.

Cengiz tebessüm etti. Viskisinden bir yudum aldı ve "ne o?" dedi.

"Kutlama mı yapıyoruz?"

"Kutlamayı senin planladığın düğünle yapmış olacağız."

Cengiz'in birden suratı düştü, kaşları çatıldı.

"Melisa mı söyledi?"

Murat, viskisinden bir yudum aldı ve sigaranın külünü kül tablasına döktü. Sırıtarak "haliyle." dedi.

"Bu düğünü ne zaman yapacağız?"

"Sen evde yokken Melisa ve Gamze ile konuştuk. Davetiyeler hemen hazırlanıp bu akşam gönderilmiş en yakınlarımıza. . Yatım zaten hazır. Bir yerle konuştum. Onlar da yarın akşam müsaitiz dedi. Yani düğün yarın olacak. Sabah erkenden kalkıp damatlık seçmek lazım, tıraş olmak lazım. Yani anlayacağın çok işimiz var yarın."

Murat sigarasından bir nefes çekti. Viskisinden bir yudum aldı ve "aynen." dedi.

Cengiz güldü ve viski ile birlikte ayağa kalkarak "o zaman yatmamız gerek." dedi.

Murat sigarasından bir nefes daha çekti ve "şimdi ayarlarsak gerek yok." dedi. O da Cengiz gibi ayağa kalktı ve sigarasını söndürdü.

"Tanıdığım bir yer var. Yirmi dört saat açıktır. Bu yüzden gece başka gündüz başka işçileri çalışır. Dinç olurlar ve müşterilerini iyi ağırlarlar."

Cengiz tebessüm etti. "Gidelim o zaman." dedi ve viskisini bitirdi.

Evden çıktılar ve Murat'ın her zaman kullandığı, daha güzel arabaları olsa da en sevdiği arabası olan Range Over'a bindiler.

Cengiz, Murat arabayı çalıştırırken ona baktı ve gülümseyerek "nereye gidiyoruz?" diye sordu.

"Çok uzak değil. Hatta buraya çok yakın bir yere gidiyoruz. Behram Usta'nın dükkanına gidiyoruz."

Cengiz "güzel." dedi.

"Ben de İstanbul'da olduğum sürece alışverişimi Behram Ustadan yaparım."

Murat, Cengiz'e baktı. "Tanıyor musun Behram Usta'yı?" diye sordu.

"Tanımam mı? Her gittiğimde baya bir sohbet ederiz, çay içeriz."

Murat, bunu duyunca "güzel." dedi ve arabayı garajdan çıkardı.

"Seninle kafamız uyuşacak sanırsam."

Cengiz gülümseyerek "öyle sanırım." dedi ve sohbet ederek Behram Usta'nın dükkanına vardılar.

🌌Bölüm Sonu🌌