43. Bölüm

4.5K 106 12
                                    

Cengiz, duyduğuna inanamadı. Melisa'nın gözlerinin içine bakmaya şaşkın şakın devam etti. Sonra kendine geldi. "Allah Allah!" diye haykırarak bir semazen gibi kendi etrafında döndü.

Melisa, gülerek ve "şşst!" diyerek ayağa kalktı. O anda Cengiz ona sımsıkı sarıldı. Sonra geri çekildi ve ellerini sımsıkı tuttu.

"Bana böyle bir müjde verdiğin için teşekkür ederim aşkım."

Melisa, gülümsedi ve "asıl ben teşekkür ederim." dedi.

Cengiz'in dudağına bir öpücük kondurdu. Sonra herkesin önünde, özellikle Mine'nin önünde olduklarını hatırladı. Pancar gibi kızardı. Geriye doğru iki adım attı ve Murat'ın tebriklerine ona sarılarak karşılık verdi. "Teşekkür ederim kardeşim." dedi.

Ardından Gamze tebrik etmek için ayağa kalktı. Kollarını açtı ve gülümseyerek "tebrik ederim." dedi.

Melisa, gülümseyerek Gamze'ye sarıldı ve teşekkür etti. Bu sırada Murat'ın da Cengiz'e sarıldığını gördü. O da onu tebrik ediyordu.

Bir dakika sonra sıra Cengiz ile Gamze'ye geldi.

Gamze, Cengiz'e sarılmadı. Sarılamazdı. Bu yüzden sadece elini sıktı. İkisi de bir elektriklenme olmadığını şaşırarak ve gülümseyerek fark ettiler.

Cengiz, yaklaşık on saniye sonra elini geri çekti. Gülümseyerek Mine'yi kucağına aldı. "Eve gidelim." diyecekti ki aklına bebek Akif ve babası geldi. Zor yutkundu. "Siz eve gidin!" dedi.

"Bizim de işlerimiz var."

Melisa, anında "ne işi?" diye sordu.

Cengiz, "Akif'in defin işlemleri falan." dedi. O anda yutkunamadı. Kaşlarını çattı ve Murat'a baktı. Sonra başını tekrar Melisa'ya çevirdi.

"Haydi siz gidin artık."

Melisa, başını sallayarak Mine'yi kucağına aldı ve Gamze ile birlikte odadan çıktı. 

Cengiz de koltuğa gömüldü. Parmaklarını birbirine üçgen şeklinde yapıştırdı ve düşünmeye başladı. "Akif'i tuzağa çektiler." diye hırladı.

Murat da koltuğa oturdu ve "kim?" diye sordu. Doktorun hala odada olduğunu gördü ve dışarı çıkması için başıyla işaret etti.

Doktor, başını gülümseyerek aşağı yukarı salladı ve hızla odadan dışarı çıktı.

Cengiz, "bilmiyorum." dedi. Sonra aklına bir şey geldi.

"Servet, Mine'yi kimin getirdiğini söylemişti?"

Murat, sırıttı ve "polislerden biri demişti." dedi.

Cengiz de sırıtarak "aynen öyle." dedi.

Kapı çalındı ve içeriye Murat'ın adamlarından Bahri girdi.

Murat, başını Bahri'ye çevirdi ve "ne oldu Bahri?" diye sordu.

Bahri, başını yere eğdi. Sonra geri kaldırıp Murat'a baktı.

"Akif ikindi namazından sonra defnedilecek patron. Polisler de senin yazılı ifadeni almak istiyor."

Murat, "tamam." dedi ve ayağa kalkacaktı ki içeriye iki polis girdi. Polislerden birisi Servet idi.

Servet, Murat'a baktı. Yüzüne üzgün bir görünüm vermeye çalıştı ve bunu başardı.

"Sayın Murat Paşaoğlu! Tutuklusunuz."

Bölüm Sonu

Vuranlar Ve Vurulanlar (+18) (Tamamlandı, Düzenlenecek)Where stories live. Discover now