17.

946 56 123
                                    

Batuhan'dan :

Ödül sonrası oyun alanına geldiğimizde Murat Ceylan sırayla bize ödülün nasıl geçtiği ile ilgili sorular soruyordu.

Sıra bana geldiğinde Poyraz'ın beni dikkatle dinlediğini bildiğim için gülümseyerek konuştum. Madem kendisi bir oyun başlatmıştı , karşılığını da bulacaktı.

"Murat Bey, ödül çok güzeldi ama ödülden de önemlisi Yunan arkadaşlarla eğlenmek çok iyi geldi bana. Özellikle İlias ile çok iyi anlaştım. Yunanistan'a davet bile edildim. O derece kaynaştık.  Parti sonrasında da  İsmail abi ile birlikte villadaki yatağımızda güzel bir uyku çektik. Her şey muhteşemdi. "

Poyraz'ın sinirlerinin bozulmasına sebep olabilecek tüm şeyleri tek bir konuşmamda toparlamıştım. Ve  beklediğim gibi Poyraz'ın da yüzü asılmıştı.

Seremoni konuşmaları bittikten sonra eşleşmeler yapıldı ve avantajı kazanan Poyraz ile turda eşleştim.
Seremonide yaptığım konuşmalara bozulmuş olacak ki tripliydi.
Yüzüme bile bakmadan başlangıç noktasına ilerlemişti.

Bende başlangıç noktasına geldiğimde kameraların daha yanımıza gelmemesini fırsat bilip seslendim Poyraz'a.
"Bozuştuk mu ? " dediğimde hâlâ önüne bakıyordu bende bir tepki vermesi için devamında ekleme yaptım. "Sevgilim?"


Amacıma ulaştığım Poyraz'ın yüzündeki tebessümden belli oluyordu. Bu kelimeyi duymayı ne kadar çok istediğini biliyordum.

Yavaşça kafasını bana doğru çevirdi.
"Bu sihirli sözcüğü kullanmış olman seni affettiğim anlamına gelmez, bir öpücük alırsam affederim " dedi gülümseyerek.

Gözlerimi devirdim. "Bak sen bir de af mi dileyeceğim senden? İsmail abi ile uyumayayım diye Sergen ile plan yapan sen ama affedilmeyi bekleyen ben?  Tövbe estağfurullah"

Kaşlarını havaya kaldırdı. Birkaç küfür savurdu mırıldanarak. O sırada bende ekleme yaptım konuşmama.
"Ayrıca Melis'ten de şüpheleniyorum. Dün ödülde beni çok darladı yanıma yapıştı resmen. Kesin onu da sen ayarlamışsındır" dedim gülerek.



"İşe yaramamış anlaşılan..." dedi dudak büzüp.



"Bana güvenmediğin sürece hiçbir şey işe yaramayacak Poyraz. " dedikten sonra Poyraz tam lafa girecekti ki susturdum. "Bir dk, sakın bana yok sana güveniyorum de çevreye güvenmiyorum gibisinden bir klişe ile gelme. Sen beni abim olarak gördüğüm birinden kıskanıyorsun , tanımadığım elin yunanlarindan kıskanıyorsun "



"İsmail olan ilişkinin abi kardeş ilişkisi olduğunu ve daha fazlasının asla olmayacağını bende biliyorum ama beni de anlamani istiyorum güzelim. Adam benden çok benim sevgilimle vakit geçiriyor, uyuyor, birlikte uyanıyor, yemek yiyor, yan yana oturuyor... Bense sadece karşı adada seni düşünmekle yetiniyorum. Bırak da biraz kıskanmak hakkım olsun. Ayrıca şunu da belirteyim bu kıskançlığım İsmail'e değil sadece siz bu kadar yakınken benim seyirci olmama..."

Son derece ciddi bir şekilde söylediği bu sözlerden sonra içimde ona olan ufak kızgınlığım da tamamen geçmişti. Olaylara onun gözünden baktığımda onun da ne kadar haklı olduğunu farkettim.

O an yanına gidip kocaman sarılmak istedim. Bir adım ona doğru atıp kolumu sarılmak için uzatacakken duraksayıp tekrardan eski yerime döndüm.

Poyraz bu davranışımı farketmiş olacak ki bana bakıp minik buruk bir gülümseme ile konuştu.

"Bak işte bundan bahsediyorum. Özgür bir şekilde birbirimize sarılamıyoruz bile. Tam bana sarılmak için gelecekken ayakların geri gitti gördün mü? İşte benim tüm derdim bu Batu... Sen İsmail ile ya da X bir kişi ile sırf takım arkadaşın olduğun için her şeyi özgür bir şekilde yapabilirken, bana sadece uzaktan bakmak zorunda kalıyorsun. "


Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now