24.

867 53 180
                                    

Batuhan'dan:

İkinci dokunulmazlık oyununun oynanacağı parkur alanına gelmiştik.

Dün gece kırmızı takımdaki Aleyna Çalışkan'ın yerine strateji yapıp potaya ben girmiştim. Çünkü takımlar karıştığı günden beri kızla alay ediyorlardı, nasıl olsa potaya gireceksin diye dalga geçiyorlardi.

Ancak Aleyna'nın yerine potaya girmiş olmam, başta Poyraz olmak üzere karşı takımı komple rahatsız etmişti. Bugünkü oyuna gelirken bile bana ters ters baktıklarını görebiliyordum.

Özellikle de Poyraz resmen aranıyordu. Gözlerini dikmiş bana tepki vermemi bekliyordu sanki.

İsmail abi ile oyunla ilgili yine tartışıp birbirlerine girmişlerdi. Kavgadan istifade edip bizim bençe kadar gelmişti yine.
Daha fazla dayanamayıp araya girdim. "Poyraz gider misin bençimizin önünden?"

"Hayır, gitmiyorum. Sana mi sorucam Batuhancığım ?" İsmimi söyleyiş tarzı sinirimi bozmuştu ama ona istediği tartışma ortamını vermemek adına sustum.

İkinci dokunulmazlık oyununun final sayısına Aleyna çıkmıştı ve kazanmıştı. Bende yanına koşup sevinçle sarıldıktan sonra Merve'nin duyabileceği bir şekilde "Hadi açken isim yazın hadi" diye bağırdım.

Amacım onların aç kalması değildi. Sadece Merve'nin ilk oyunda söylediği 'Tokken isim yazın' lafına bir karşılıkti.

Ancak bu lafımın üzerine Poyraz kendi bençinden ayrılıp sinirle peşimden geldi
"Doğru konuş Batu!"

Yavaşça Poyraz'ın karşısına geçip kolundan tutup kendi bençine yönelmesini sağladım. "Hadi Poyraz geç yerine, senlik bir olay yok. Karışma lütfen"

Kaşlarını çattı ve kolunu hızla benden çekti. "Ne deme karışma? Takımıma ettiğin her söz beni de ilgilendirir"
Üstüme  yürümeye başladı.

Bende dayanamayıp aynı şekilde karşısında dikildim, yüzlerimiz arasındaki mesafeyi sıfıra indirecek kadar yaklaştırdı.

"Polemiğe girmek mi istiyorsun girelim Poyraz, zaten yeterince koptuk. Tamamen kopalım ne olacak değil mi ?"

İsmail abi araya girip beni Poyraz'ın yanından uzaklaştırmaya çalışırken Poyraz hâlâ etrafımda gezinmeye devam ediyordu.

Tehditkar bakışları ile  eline aldığı halkayı sallayıp sürekli beni süzüyordu. Son derece rahatsızlık duyuyordum bu durumdan. Sevdiğim adam değil de sanki düşmanımmış gibi davranıyordu.


Durup durup bizim bençe geldiği için artık Berkay da rahatsızlık duymaya başlayıp ilk kez tepki göstermişti Poyraz'a. "Poyraz rahat bırak Batuhan'ı! Git başımızdan "


Poyraz tek kaşını kaldırıp Berkay'a baktı. Ardından gülmeye başladı. Ancak gülüşü öfke doluydu. "Hadi canım sana mı soracağım kimi rahat bırakıp bırakmayacağımı ? Sen kimsin Berkay? " dedikten sonra diğerlerinin duymaması için özellikle Berkay ile burun buruna gelip konuşmaya başladı mırıldanarak.
"Arkadaşının sevgilisine göz koyan adi adamın tekisin"dedikten sonra göğsünden ittirdi Berkay'ı.


Kavga etmemeleri için araya girmiştik. Ben Berkay'ı , İsmail abi de Poyraz'ın tutup uzaklaştırmaya çalışıyordu.

Berkay, Poyraz'ın ettiği ithama cevap vermemesi beni işkillendirmisti. Oysa kolay bir şekilde inkar edebilirdi.
Sadece gülüp kafasını iki yana sallamak ile yetindi Berkay.

Bende olayın daha fazla ateşlenmemesi için bir yorumda bulunmak yerine Berkay'ı Poyraz'dan uzak tutmaya çalışıyordum.
Ben ne kadar uzak tutsam da Poyraz üstümüze üstümüze yürüyordu.



Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now