Batuhan'dan:
Anıl'ın bize baktığı oda kesinlikle kaldığımız oda değildi. Demek ki gerçekten de dediğini yapıp başka odaya taşınmıştı.
Hızlı adımlarla ikinci kata çıktığımda Anıl'ın kaldığı odaya girdiğimde Anıl'i içeride göremedim.
Belli ki benim buraya geleceğimi tahmin edip benden kaçtı diye düşünürken odadaki ebeveyn banyosundan gelen su sesini duyduğumda lavaboda olduğunu anlayıp içeride beklemeye başladım.
Havuza girdiğim için üstümde sadece yeşil deniz şortu vardı ve evin içinde böyle özensiz gezdiğim için kendime kızarken Anıl lavabodan çıkıp karşımda dikildi.
Karşımda son derece ciddi bir şekilde bana bakan bu adamı baştan aşağı suzmeye başladım. Sabahkinin aksine farklı, önü komple açık, düğmeleri iliklenmemis bir gömlek ile görünce şaşırdım.
"Senin gömleğine noldu? Buradan çıkarken mavi desenli bir gömlek giymiştin"
Bu saçma ve alakasız soruma hayretle karşılık verdi.
"Terledigim için Murat kendi gömleklerinden birini verdi giymem için. Bunu sormak için mi geldin?"
"Nerede buluştunuz ki sana gömleğini verdi? Kahve içmeye gideceğim demiştin evine mı gittin? Murat'ın İzmir'de evi mi var? Hilmicem ve Damla da mı yanınızdaydı? Yoksa başbaşa miydiniz?"
"Kafayı yedireceksin bana " derken kafasını kolları arasına sıkıştırdı.
"Ayrıca kahve içmek seni neden terletti ki?"
"Batu sen benimle dalga mı geciyorsun? Gerçekten bunları sorgulamak için mi geldin? Çünkü ben senin aşağıdaki gördüğüm manzara için açıklama yapmak için geldiğini sanmıştım "
Omuz silktim. "Açıklanacak bir şey yok ki. Ben şezlongta uzanırken geldi kahve ikram etti sohbet ettik o kadar. Büyütülecek bir şey değildi. Neden takılıyorsun ? "
"Sohbet ettiğin kişi ,beni daha sabah kıyas ettiğin eski sevgilin olduğu için takılıyor olabilir miyim acaba? Bana laf ediyorsun ama maşallah ben gider gitmez bir araya geliyorsunuz. Bırak da takılayım , bozulayım buna"
"E o zaman benim de arkadaşlarınla vakit geçirmek için beni burada bırakıp gitmene bozulmaya hakkım var. Ben de buna takılıyorum Anıl. Beni bırakıp gidiyorsun sen de gel bile demiyorsun. Dönüşte de başkasının gömleği ile geliyorsun bırak ben de buna bozulayım sorgulayayım?"
Sinirden gülmeye başladı. Aramızdaki mesafeyi azalarak konuşmaya başladı.
"Hadi ben seni sevdiğim için bozuluyorum, takılıyorum bu yaptığın davranışlara. Peki sen hangi sebeple bu kadar bozuluyorsun dert ediniyorsun? Ben duygularımdan eminim bu yüzden yükseliyorum, kıskanıyorum. Senin beni kıskanma sebebin ne ? " dedikten sonra yüzünü iyice yüzüme doğru yaklaştırdı.
Bu defa ses tonu sakinleşti. "Yoksa aşık olmaya mı başlıyorsun?"
Gözlerimi bana yaklaşmakta olan dudaklarından zoraki bir şekilde çekerken yutkundum. "Alakası yok. Sadece arkadaş-"
Cümlemi tamamlayamadan Anılin işaret parmağını dudağımın üstünde hissetmemle durdum.
"Arkadaşımı kıskanıyorum ayağına yatma nolur. Ben bu yoldan daha önce geçtim Batu. Günlerce seni kıskandığımda bunu arkadaşlık adı altında diye geçiştirip durdum ama zamanla anladım ki bu arkadaşını paylaşamamak değil sevdiğini paylaşamamaktı. Ben bu yolun sonunu çok iyi biliyorum Batu. Sen bana aşık oluyorsun "
