25.

778 55 81
                                    

Batuhan'dan :

İsmail abi Poyrazla konuştuktan sonra gayet normal bir şekilde bençe gelmişti ve ne konuştuklarına dair en ufak bir şey anlatmamıştı bana.

Konseye gittiğimizde de mavi takım hâlâ dünkü konseyde Çalışkanın yerine potaya girdiğim için bana öfkeyle bakıyorlardı.
Umursamadım.

Mavi takımın konsey sonucu karşıma çıkaracağı adayı sabırsızlıkla bekliyordum ki Poyraz aday olmuştu. Saçmalıktı. Strateji yaptıklarını sanmaları komiğime gitmişti.


Konsey sonrası adaya gitmek için tekneleri beklerken İsmail abi ile sohbet ediyorduk. O sırada yanıma Poyraz gelince İsmail abi bizi yalnız bırakıp diğerlerinin yanına gitti.

Keşke yalnız bırakmasaydı diye geçirdim içimden. Poyraz ile muhatap olmak istemiyordum. Hele bir de bugünkü yaptıklarından sonra daha çok kırılmıştım ona.

Yanımda dikilip bir süre sessiz kaldı. Benim konuşmamı beklediğinin farkındaydım ancak oralı olmadım.

Ben konuşmayınca kendisi mırıldanmaya başladı yüzünü bana doğru çevirip.
"Hep böyle susacak mısın güzelim ?"

Sahte bir gülümseme yerleşti yüzüme. "Soru sordun da ben mi sustum Poyraz? Bundan sonra böyle. Seninle olan muhabbetimi en aza indirme kararı aldım. Bir şey sorarsan ancak cevap alabilirsin benden. Onun dışında sana olan tavrım bir duvardan farksız olacak"

Dudak büzdü. "Kıyamazsın sen bana"

Cevap vermedim.


Omzu ile dürttü beni. "Hadi ama konuş Batu. Bak senin için geldim buraya. Kendimi affettirmek istiyorum "


Başımı iki yana sallayıp tekrardan önüme döndüm. Hiçbir şekilde göz teması kurmak istemiyordum. Çünkü biliyorum ki ona bakarsam yine kanacağım.



Oflayip yanımdan önüme geçip dikildi. Göz teması kurmak için özellikle gözlerimin içine bakmaya çalışırken bende özellikle gözlerimi başka tarafa kaçırıyordum.

Artık sinir olmaya başlamıştım. Bakışlarımı yana çevirsem yandan bana bakıyor, yere baksam eğilip yine göz teması kurmaya çalışıyordu. İşi inada bindirmişti.

Bende sonunda gözlerimi onun vücuduna çevirmiştim. Özellikle yaptığım bir şey değildi. Sadece onunla göz teması kurmamak için gözlerimi kaçırdığım herhangi bir noktaydı benim için.

Ancak o kadar fesattı ki yine istediği gibi yorumlamıştı bakışlarımı. Sinsice sırıttı ve ellerini kısa olan mavi şortunun iplerine götürdü.

"Daha yakından bakmak istersen çıkarabilirim " dedi gülerek.

Ardından yavaşça bana doğru yaklaşıp iki elini belimin iki yanına yerleştirdi.
Konuşmamak için direndiğim için sadece ellerini belimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Ancak ben ittikçe eli daha sıkı kavrıyor ve sağ elini yavaşça kalçama doğru ilerlettiğinde ani bir refleksle Poyraz'ı göğsünden hızlıca ittirdim, kendimden uzaklaştırdım.

"Rahat dur ,Sikeyim seni Poyraz!


Sinsice sırıttı yine. "Olur güzelim " göz kırptı. Ardından düşünür gibi yapıp ekledi. "Yok vazgeçtim onu benim yapmam gerekiyor"

Gözlerimi devirdim. "Sapık gibi konuşup benim canımı sıkma Poyraz. Bana dokunmanı, benimle konuşmani hatta yanıma gelmeni de istemiyorum. Uzak dur benden"


Yüzündeki alaycı ifade silindi ve ciddi bir ifade oluştu. "Ama kendimi affettirmek istiyorum, pişmanım"


Gülmeye başladım sinirden. " Kendini affettirmek isteyen kişi, burada iki saattir boş yapmak yerine özür dilerdi Poyraz. Sadece özür dilerim demen yeterliydi ama tabi aklına gelmemiştit bu. Çünkü senin aklın sadece başka şeylerde. Afedersin ama beynin penisin olmuş. Rahat bırak beni" dedikten sonra omuz atarak yanından uzaklaştım.


Arkama dönüp bakma tenezzülünde bile bulunmadan İsmail abinin yanına gittim. İsmail abi merakla sordu.

"Noldu Batu? Affettirdi mi kendini?"

Güldüm. "Ne affettirmesi İsmail abi ya? Adam daha özür bile dilemedi. Bir de üstüne affetmemi bekliyor. Nerdeyse diyecek ki gel benden özür dile, barışalım "

Kahkaha attı. "Beklerim valla, hiç şaşırmam "


İsmail abinin güldüğünü görünce heyecanla İsmail abi'ye döndüm. "Güldüğüne göre barıştık öyle değil mi İsmail abi?"

"Ben sana küsemem ki oğlum. Sadece bu kadar zeki olup aynı anda saf olman sinir ediyor beni" dedi gülerek. Omzuma kolunu attı. Tekneye bindik.

Teknede Aleyna ile oturup sohbet eden Berkay'a bakıp tekrardan İsmail abi'ye döndüm.
"Berkay konusunda mı saf olduğumu düşünüyorsun İsmail abi?"

Başıyla onayladı. "Evet, bu çocuğun sana karşı hal ve tavırları hiç arkadaş canlısı değil Batu. Poyraz bile farkına vardı, bir sen varamadın "

Başımı iki yana salladım. "Poyraz'ın her zamanki kıskançlığı abi. Biliyorsun seni bile kıskanıyordu bir ara. Berkay konusunda gereksiz bir kıskançlık yapıyor bence. Hem ben Berkay'ı survivor öncesinden sosyal medyada gördüğüm için biliyorum. O hep böyleydi. Fotoğraflarıma samimi yorumlar yapıyordu takiplesmedigimiz halde. Yani samimi bir çocuk"


Ağzı açık kalmıştı İsmail abinin. "İnanamıyorum Batu! Kendi ağzınla söylüyorsun. Takiplesmediginiz halde bu çocuk niye senin fotoğraflarına yorum yapıyor acaba? Takıntılı bir tip bence. Kim bilir Poyraz ile aranı bozan kişi de Berkay'dı. Lütfen uzak dur ondan"

"İsmail abi hahahahah yapma cidden hem dediğin gibi Berkay Poyraz'ı doldurdu. Yine suçlu Berkay değil de Poyraz oluyor. Çünkü sevgilim olduğu halde dolduruşa gelmesi bana güvenmediği anlamına geliyor. Yani her türlü haksız olan taraf Poyraz"

Modu düşmüştü. "Sanırım haklısın Batu"


Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now