40.

354 25 38
                                    

Batuhan telefon ekranını kapattıktan sonra yatağından kalkıp ıslak saçlarına elini attı.
Duştan yeni çıktığı için kurutmasi gerekiyordu.

Ancak Anıl gelmeden önce üstüne kıyafet giymeyi düşündü. Çünkü üzerinde sadece bornoz vardı.

Bornozun kemerini açıp kollarından arkaya doğru sarkittiginda, bornoz pürüzsüz kavruk teninden yavaşça yere doğru kaydı.

Elini hızlıca çamaşır çekmecesine atıp boxer alıp giydi.
Altına rahat edeceği bir şort giymek için gardrobuna doğdu yöneldiği sırada odasının kapısı açıldı.

Kapı tıklatılmadan bir anda açıldığı için Batuhan ürkmüştü. İçeriye giren Anıl'i görünce şaşırmamıştı bu duruma. Her zamanki Anıl'di işte.

Anıl içeri girdiğinde kendine çok kızmıştı. "Ah be! Özür dilerim Batu ya üstünü giydiğini bilmiyordum bir anda daldım içeri kusura bakma "

Gülümsedi Batuhan içten bir şekilde ardından kapağını açtığı gardrobundan kırmızı şortunu alıp hızlıca giyindi.
Saç kurutma makinesini odasından ararken mırıldandı.

"Sorun yok Anıl ben alıştım senin bu hallerine " dedi tatlı bir ses tonuyla.
"Ama illa kendini iyi hissetmek istiyorsan benim için bir şey yapabilirsin"

Anıl şaşkın bakışlarla ne diyeceğini beklerken Batuhan saçma kurutma makinesini bulduğu gibi Anıl'a uzattı.

"İşte böyle " dedi gülümseyerek. Saçlarımın arka kısımlarını rahat kurulayamiyorum yardımcı olursan özrünü kabul edebilirim "

Az önceki şaşkın ifadesi yüzünden tamamen silinmişti. "T-tabi yardım ederim. Önce üstüne bir tişört giy istersen öyle başlayalım."

Kafasını iki yana salladı Batuhan. "Adada değiliz Anıl. Üstsüz dolaşma yasağı yok " dedi kıkırdayarak.
"Gerçek dünyaya adapte olalım artık. Neyse sen makineyi tak bende bizim için atıştırmalık bir şeyler istiyeyim Melissadan"

Anıl da tebessüm etti hafifçe.
Elindeki saç kurutma makinesini Batuhan'in yatağının yanındaki prize takmak için hamlede bulundu. Prizde Batuhan'in telefonu sarjda olduğu için şarj makinesini prizden çıkardığı sırada mesaj bildirimini gördü ekranda.

Poyraz: neden çıkıp gittin? yoksa hâlâ cazibeme dayanamıyor musun?

Poyraz: tamam ilk mesaj şakaydı. merak ediyorum seni. neredesin? tahalara da haber etmemişsin.

Poyraz: en azından bir görüldü at. içim rahatlasın iyi olduğunu bileyim.

Anıl gördüğü mesajlara şaşırmıştı. Batuhan ve Poyraz ne ara bu kıvama gelmişti ki. Aklını kurcalayan bu düşüncelere bir son verip telefon ekranının kilidini kapatıp Batuhan'in yatağının üstüne fırlattı.

Batuhan da o sırada elinde tepsi ile odaya girdiğinde Anıl arkadaşını baştan aşağı bir süzdü.
Islak dalgalı saçlar, kavruk ten, ince bacaklar, üstsüz gövdesi, mini kırmızı şortu ile oldukça çekici gözüküyordu.

Anıl'in bakışlarını farkeden Batuhan sinsi bir şekilde gülümsedi.
" Ağzının suyunu silmek istersen peçete çekmecede" dedi

Anıl dalgın bakışlarını arkadaşının bu lafı üzerine ondan çekip bakışlarını yatağın üzerindeki telefona iliştirdi.
" Ş-sey az önce sen yokken telefonuna mesaj bildirimi geldi bi bak istersen " diyerek konuyu değiştirdi.

Bir Küçük PoyBat MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin