43.

404 31 74
                                    

Bayağı uzun dolu bir bölüm oldu. Umarım sıkılmadan beğenerek okursunuz ❤️  Özellikle son kısımları atlamadan okuyun derim 🥵🔥 bir sonraki bölüm alev alev geliyor. bol bol yorum atarsanız çok mutlu olurum ❤️

Herkes kahvaltı için mekana geldiğinde bol sohbet eşliğinde büyük masa etrafında oturdular.

"Adadan geldiğinden beri çok aksatiyorsun Batuhan" diye söylendi İsmail ağzına zeytin atarken.

"Anıldan fırsat kalmıyordur" diye mırıldandı Poyraz.

Elindeki çayı yudumlayip İsmail'e dönerek konuştu Batuhan. "Abi daha bismillah bir hafta oldu geleli. Sen de İlayda ile düğün telaşı içindesin diye seni darlamak istemedim. Yoksa biliyorsun bende yerin bambaşka."

İsmail de Batuhan'in onu ne kadar çok sevdiğini biliyordu, hissediyordu sadece en yakın arkadaşının 6 aylık ada macerasından sonra Anıl ile daha yakın olmasına bir arkadaş olarak bozulmuştu. Batuhan hep onunla olsun, eğlensin, vakit geçirsin istiyordu.

Şu an da bile sofrada herkes kahvaltısını edip birbiriyle sohbet ederken Batuhan yalnız Anıl ile kıkırdayarak sohbet ediyordu.

Poyraz'ın da İsmail'in tüm dikkati Batuhan ve Anıl üzerindeydi.

"Eeee geceniz nasıl geçti? " dedi Avatar meraklı bir şekilde.

"Güzeldi. Birlikte pes oynadık, sohbet ettik öyle geçti" dedi Anıl.

Sinsice sırıttı Avatar. "O kadarcık mı?"

Adem araya girdi. "Sıkıştırmasana oğlum ne yapabilirler en fazla? Öyle bir konuşuyorsun ki sanki... Neyse tövbe estağfurullah kötü kötü konuşturma beni"

Anıl, Adem'in böyle tepki vermesine bozulmuştu. Fazlası olsa onları ne ilgilendirirdi ki ayrıca ayıp bir şey değil bu diye geçirdi içinden.

Sohbet bir süre sonra Berkan ve Lale üzerinden ilerlerken Poyraz bir anda konuya Anıli alet etti.
"Eee Anıl kız arkadaşın İlaydayi neden çağırmadın bizle tanıştırmayacak misin?"

Ağzındaki lokmasını zorla yutarak cevapladı Anıl. "Bilmem aklıma gelmedi çağırmak-" konuşmasına devam edeceği sırada Avatar araya girdi.

"E yanında Batuhan varken aklına İlaydanin gelmemesini normal karşılıyorum"

Anıl Atakana ters bakışlar atıp tekrardan sorusunu cevaplamak için Poyraza döndü. "İlaydayi çoğu arkadaşım tanıyor. Bir Batuhan kaldı onu da müsait bir zamanda tanıştırırım merak etme"

Anıl, Poyraz ile ilgili her şeyi Batuhan'dan öğrendiği için ister istemez ona karşı içinde bir nefret yatmaya başlamıştı.
İlaydayi durduk yere dahil etmesini de garipsemisti.

Kahvaltı bitip çay faslına geçileceği sırada Batuhan tuvalete gitmek için masadan kalkıp lavaboya doğru ilerlemişti.

Poyraz'ın gözü hep Batuhan'in üzerinde olduğu için masadan kalkmasını fırsat bilip birkaç dakika sonra telefonla konuşma bahanesiyle yerinden kalkıp Batuhan'in peşinden gitmişti.

Lavaboya girdiğinde Batuhan'in ellerini yıkayıp aynadan kendine baktığını gördüğünde gülümsedi. "Yakışıklısın anladık. Kendine daha fazla bakmana gerek yok"

Batuhan bu  tanıdık ses yüzünden kafasını Poyraza çevirip kaşlarını çattı. "Senin burada ne işin var? Ne istiyorsun yine?"

Poyraz gülümsemesini devam ettirerek Batuhan'a doğru adımlarla ilerledi ve tam karşısında dikildi. Aniden tüm gülümsemesi soldu.
"Anıl ile aranızda ne var?"

Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now