48.

410 26 62
                                    

Batuhan'dan:

Sabah alarmdan önce uyansam da Anıl 'ı uyandırmamak ve dün geceki yatış pozisyonumuzun bozulmaması adına hareket etmemeye özen gösterdim.

Arada karın kaslarında  olan parmaklarımı hafifçe gezdiriyor, mis gibi kokan kokusunu içime çekerek oyalaniyordum.

Dakikalarca çıt çıkarmadan gözlerimi kapatarak beklemiştim. Ancak Anıl da hareketlenme olduğunu fark ettiğimde gözlerimi kapatıp uyuma numarasına geçtim.

Anıl'in belimdeki kolu gevsediginde anlık modum düşse de hemen ardından saçıma kondurduğu öpücük ile kalbim duracak gibi oldu.

Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Birkaç dakika sonra telefonu çaldı. Uyanmayayım diye telefonu açıp sessizce konuşmaya başladı.

"Evet Batudayim. İyiymiş evet toparladı kendini. " dedikten sonra karşı tarafı dinlemek için biraz bekledi Anıl.

Ardından bu defa sinirli bir şekilde konuşmaya başladı telefonda. "Evet Batuhan'in sağlığı, iyiliği bizim oyun gecemizden daha önemli Ogeday. Napayım ben gittikten sonra sizde evinize gitseydiniz, beni bekleyin demedim size!"

Yavaşça gözlerimi açıp ayakta sinirle telefonla konuşan Anıl'a baktığımda beni görünce gülümseyip ses tonunu biraz daha düşürerek konuşmaya başladı.
"Neyse oge işe geldiğimde konuşuruz, uzatma. Hoşçakal " dedikten sonra telefonu kapatıp komidinin üzerine koydu ve bakışlarını bana çevirdi.

"Günaydın uykucu şirin " dedi kocaman gülümseyerek.

Gözlerimi ovuşturdum. "Bana gün aydı da sana pek aymadı herhalde moralin bozulmuş. Noldu?" dedim az önceki telefon konuşmasını ima ederek.

Omuz silkip tekrardan yanıma uzandı bana döndü. "Önemli değil ya her zamanki Ogeday işte. Senin hasta olduğunu duyunca onları evde bırakıp yanına geldiğim için bozulmuş"

Şaşırmıştım ve üzülmüştüm " Yok artık! Benim yanıma gelmek için onları evde bırakıp mı geldin buraya. Özür dilerim buna sebep olduğum için. Benim yüzümden arkadaşlarınla aran açılacak."

Üzüldüğümü fark edince elini dağılmış saçlarıma attı. "Sorun yok ben olmak istediğim yerdeydim dün gece. Oyun gecesini başka zaman ayarlayıp gönüllülerini alırım sıkma canını. Kimse senden daha değerli değil "

Saçlarımla oynayan elini bileğinden tutup küçük bir öpücük kondurdum. "Seni hak edecek ne sevap işledim ben ?" Gülümsedigini fark ettiğimde ekledim.
"Seninle olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum" gülümsemesi büyüdü.
"Sen hayatımda gördüğüm en iyi dost, en iyi arkadaşsın." Gülümsemesi soldu.

"Sen de öylesin " dedikten sonra yataktan kalkıp dolabıma doğru ilerledi. "Beyaz gömleklerinden birine talibim sakınca yoksa " diyip dolabı araladı.

"Var desem dinleyecek misin?" dediğimde gülmeye başladı.

"Hayır "



Bende güldüm. "Ben de öyle düşünmüştüm. İstediğini seç beğen al, yeterki dolabı dağıtma. Annemden azar işitiyorum sonra "




****

İş yerinde çıkış saatine yakın Whatsapp grubundan bildirimler gelmeye başladı. İş grubu değil Survivor All Stardan yakın arkadaşlarla kurduğumuz erkek Wp grubundandı.

Loserlar Whatsapp Grubu

Atakan: Akşam yeni açılan Kadıköy'de ki bara gidelim mi gençler? Kafa dağıtırız ne dersiniz?

Bir Küçük PoyBat MeselesiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt