56.

285 18 45
                                    

Batuhan'dan:

Anıl'ın arkadaşları ile buluşacağı plaja geldiğimizde hepimiz ortak bir alanda takılmak için bir arada olmaya karar verdik.

Boş şezlonglardan birine yüz üstü uzandım ve güneşin tadını çıkarmaya karar verdim.

Anıl ise plaja gelir gelmez yanımızdan ayrılıp arkadaşlarını karşılamaya gitmişti. Bu yüzden Anıl gelene kadar yalnız vakit geçirmeyi planlıyordum.

Ancak birkaç dakika sonra yanımda hissettiğim hareketlilik ile kafamı o tarafa çevirdim pozisyonumu bozmadan.

Gelen kişi Poyraz'dı.

"Güneşin altında yanacaksın. Güneş kremi süreyim sırtına" diyip yerdeki güneş kremini almaya çalıştığında ondan önce davranıp güneş kremini elime aldım.



Son derece sakin ve ılımlı bir ses tonuyla başımda dikilen adama baktım. "Gerek yok teşekkür ederim, kendim halledebilirim Poyraz "


"Ama sırtına sürmekte zorlanabilirsin yardım ede- "

Poyraz'ın cümlesini kesen yanımıza gelen Anıl olmuştu.

Anıl öfkeyle Poyraz'a bakarak konuştu. "Haklısın sırtına sürmekte zorlanabilir. Bu yüzden ben yardım edeceğim merak etme. " dedikten birkaç adım daha Poyraz'a yaklaşarak konuşmasına devam etti.

"Ayrıca erkek arkadaşımla iletişim kurmak için geliştirdiğin taktikler fazla amatörce. Bunları kız arkadaşın Ela üstünde denemeni tavsiye ederim etik olan bu. Sevgilimin etrafında dolanmani istemiyorum "


Anıl'ın bu açık itirafı işleri zorlaştırabilecek olsa da en azından net bir şekilde Poyraz'a olan bu tavrı hoşuma gitmedi de diyemem.

Söylediği her cümlede haklıydi. İyi niyetimi suistimal edip sürekli etrafımda dolanan Poyraz bu cümleleri duymayı çoktan hak ediyordu.


Anıl'ın dediklerinin etkisinden çıkamamış olsa gerek ki gözlerini bana dikip birkaç dakika donup kaldı. Ardından zoraki çıkan bir kaç kelime ile mırıldandı.
"Doğru mu? Yani... Siz... sevgili misiniz... Doğru mu?"


Onu daha fazla üzmemek adına sadece başımla olumlu anlamında onaylamak ile yetindim.

Ne olursa olsun bir geçmişimiz vardı ve bana yaşattığı az sayıda mutlu günler olsa da o günler hatrina ona kötü davranmak içimden gelmiyordu.

Oysa roller tam tersi olsaydı benim burnumdan getirmek için her şeyi yapardı.

Poyraz yanımızdan ayrıldıktan sonra Anıl suratı asık bir şekilde bana dikti bakışlarını. Öfkeli bakışlarını gözlerime diktiğinde anlamıştım bana kızdığını.

"Bakma öyle" dedikten sonra omuz silktim. "Kendi geldi ben çağırmadım"

"Biliyorum" dedi bakışlarını üzerimden çekip yanıma otururken.
"Ver güneş kremini de süreyim sırtına" dedikten sonra elimdeki kremi alıp sırtımı kendine doğru çevirdi.


Ağır ve yumuşak hareketlerle güneş kremini sırtıma sürerken konuşmaya devam etti.


"Poyraz'ın sürekli etrafında dolanması beni rahatsız ediyor. Sen de ona net bir şekilde tavır koymadığın için daha çok yüz buluyor ve hiçbir fırsatı kaçırmıyor "



"Ona kötü davranmıyor olabilirim ama ona olan tavrım çok net Anıl. O da bunu biliyor ve sadece arkadaş kalmak için iyi geçinmeye çalışıyor. "



Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now