Batuhan'dan:
Poyraz'ın yanından sabah erkenden o uyuduğu sırada çıkıp eve gelmiştim. Dün geceyi tamamen bir kenara bırakarak odama geçip kafamı dağıtacak şeyler ile uğraşırken Anıl'dan mesaj geldiğini fark ettim.
Anıl: Dün noldu anlatacak mısın artık?
Kolumdaki saate baktığımda saat 07.00ydi.
Batuhan: Bize gel anlatacağım. Sonrasında güzelce kahvaltı yaparız bizde. Annem mıhlama yapacakmış seversin.
Anıl: uçuyorum hemen!!!
Anıl'in bize gelecek olmasını annemlere haber edip ardından tekrar odama gelip üstümdeki dünden kalma tişörtü çıkardım ve burun kıvırarak kirli sepetine attım.
Gardrobumdan siyah tişört ve yeşil şort alıp hızlıca giyindim ve yatağıma uzandım.
3-4 dakika sonra Anıl her zamanki gibi kapımı tıklamadan içeri daldı.
"Günaydın canımm!"
Heyecanla çıkan sesine gülümsedim ve yanımda boş kalan yatağımı işaret ettim. "Hoşgeldin, yanıma gelsene kanka"
Başıyla onaylayıp heyecanla kendini yatağa bırakıp yanıma uzandı. İkimiz de bir süre hal hatır sorma faslını konuştuk daha sonra tavanı izlemeye başladık birkaç dakika.
Ardından sessizliği Anıl bozdu. "Dün seni arayıp Poyrazin yanına soyunma odasına geleceğini haber verdikten sonra saatlerce sana ulaşamadım. Dün neler oldu Batu?"
Poyraz'ın, kankalari Furkan ve Barış yardımıyla Anıl'a oyun kurduğunu, Anıl onu Barış oyalamaya çalıştığında ve Furkan'in telaşla elinden şampuanı alıp gittiğinde fark etmişti.
Çünkü Barış normalde Poyraz ile aynı odada çalışıyordu ve o varken Anıldan yardım isteyip bir türlü bırakmaması Anıli şüphelendirip beni aramasına sebep olmuştu.
Anıl zeki çocuktu. Günün çoğunu basketbol sahasında geçiren Poyraz'ın oraya Anıl varken hiç gitmemesi ve kafeteryada Anıl'in şampuan almaya gittiğine şahit olması Anıl'in şüphelerini daha da arttırmıştı.
Anıl, Barış onu oyalamaya çalıştığı sırada bana mesaj atmıştı.
Mesajda tüm şüphelerini ve Poyraz gelirse dikkatli olmam gerektiğini de belirtmişti.
Anıl mesaj attığında daha duşa girmemiş olsam da mesajı okuduktan sonra üstümü hızlıca çıkartıp sadece boxerımla Poyraz gelmeden duş kabinine girdim, suyu hafifçe açıp onu beklemeye başlamıştım.
Anıl tabiki normal olarak dünkü yaşananlardan sadece telefon konuşmasına kadar hakimdi. Devamını bilmiyordu, bilmesine de gerek yoktu bence.
Çünkü devamı bana kur yapmaya çalışan, en yakın dostuma oyun oynayan Poyraz ile küçük bir hesaplaşmamdan ibaretti.
Ben de uzun süredir cinsel ihtiyaçlarımı karşılayamıyordum bu yüzden hem kendi rahatlamam hemde Poyraza son oyunumu oynamak istemiştim. Çünkü ben adaya gittikten sonra sosyal medyada benimle uğraşması, anti tweetler atması , homofobik lincimde yangına körükle gidip algı yapması ve en çok üzen de kavga ettiğim rakiplerimi bana karşı destekliyor olmasıydı.
'oyna onunla berkan' tweeti hâlâ gözümde canlanıyor. Onunla en büyük oyunu son kez ben oynamalıydım. Ve öyle de yaptım.
Ancak Anıl'a ne kadar yakın olursam olayım bu yaşananları anlatacak değildim. En yakın arkadaşım olabilirdi ama bunları bilmesini istemiyordum. Ne bileyim belki İsmail abi olsa ona anlatabilirdim ama Anıl'a anlatmak içimden gelmiyordu garip bir şekilde. Çekiniyordum.
