27.

768 55 64
                                    

Poyraz'dan :

Ertesi sabah iletişim oyunu için oyun alanına gitmiştik. Ancak  Batuhan'ın mod düşüklüğü dikkatimi çekmişti.

İletişim oyunu olduğu için duygusallaşmış olabilir diye düşünsem de ilk kez onu bu halde görmek içimi acıtmıştı.

Avantaj oyununa dahi çıkmak istememişti su parkurunu çok sevmesine rağmen. Bu durum daha çok işkillendirmisti.

Ancak benimle konuşmadığı için o sırada bençte bir köşede oturan Berkay'a seslendim.
"Batuhan'ın neyi var? Neden üzgün duruyor?"

Omuz silkti. "Bilmiyorum kanka ya ama dün kızlarla geç saatlere kadar oturup sohbet ettiler. Herhalde ondan uykusuz kaldı ve enerjisi yoktur"

"Aleynalar ile samimi mi o kadar?" dedim şaşkınlıkla.

"Evet. Hemde bayağı" dedi omuz silkip.

Güldüm. "Seninle de bayağı samimi herhalde. Uzun zamandır dikkatimi çekiyor.  Aynı takımda olduğumuz dönemlerde Batuhan'dan nefret ediyordun ama kırmızıya geçtiğinden beri fazla yakın davranıyorsun. Tuhaf değil mi?"

Söylediğim şeye bozulmuştu. Suratı düştü. "Ne ima ediyorsun kardeşim? Açık konuşur musun?"

"Ben ima etmiyorum, direkt söylüyorum" dedim elimi omzuna koyup sıktım.
"Batuhan'a olan yakınlığın beni rahatsız ediyor. Bu gereksiz samimiyetinin altında bir şey aramak istemiyorum çünkü benim kardeşimsin. Bana yanlış yapmayacağını yani yapamayacağını bende biliyorum sende. Sadece etrafında çok dolanmanı istemiyorum. "

Elimi omzundan çektim gülümsedim. "Rica ediyorum sadece"

Bir şey demesini beklemeden bençe geçtim. Oyun boyunca Batuhan'ın mutsuz ve asık suratı yarışlara odaklanmama engel oluyordu.

Sonunda oyunda onunla eşleştigim için kısa da olsa sohbet etme fırsatı bulabilecektim.

İkimiz de başlangıç noktasına gelmiştik. Gelir gelmez konuşmaya başladım ona doğru kafamı çevirerek. "Batu iyi görünmüyorsun. Bir sorun mu-?"

Cümlemi tamamlayamadan Batuhan'ın ince bedenini vücudumda hissettim. Hiçbir şey söylemeden kollarını sım sıkı sardı bedenime.
Belimde iki elini birleştirdi.
Kafasını göğsüme yasladı.

Hiçbir şey anlayamamıştım. Rahatsız etmemek için bir süre sessiz kalıp çekinerek de olsa elimi kafasına koyup saçlarını okşadım.

Tepki verecek kızacak diye ödüm kopuyordu ancak hiç beklediğim gibi tepki vermedi. Saçlarını okşamaya devam ettikçe göğsüme yasladığı kafasını iyice yerleştirdi. Mayıştığını görebiliyordum. Bir insandan çok kedi gibiydi o an.

Ancak kameraların başlangıç noktasına doğru geldiğini görünce Batuhan'ın çenesinden tutup kafasını kaldırdım göğsümden.

"Kameralar geliyor, bizi böyle görmesinler. "

Dudaklarını büzüp kafasını öne eğerek kendi yarış başlangıç noktasına geçti.

Bir şey söylememesi garip gelmişti. Yarış bittikten sonra takımının yanına doğru ilerleyen Batuhan'ın bileğinden tutup durmasını sağladım.
"Konuşalım mı Batu?"

Bileğini yavaşça elimden çekti. "Sana en son konuştuğumuzda , seninle konuşmak istemediğimi söylemiştim diye hatırlıyorum Poyraz "

Parmaklarımı yavaşça yüzüne doğru çıkarttığımda göz altlarına gelince durdum. "İyi gözükmüyorsun Batu. Göz altların şişmiş, halsiz gözüküyorsun. Senin için endişeleniyorum. "

Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now