Bol Bol yorum atarsanız daha motive olarak yazıyorum. Yorumlarınız fikirleriniz beni çok mutlu ediyor. Keyifli okumalar 💛
Batuhan'dan:
Yoğun bir baş ağrısı sebebiyle gözlerimi açtığımda dün geceki gri kanepede yatmış olduğumu fark ettim.
En son dün gece alkolün etkisiyle yaptığım saçma davranışlara ve Anıl 'ı Poyraz sanarak öpmem ve bunu sözlerim ile de belli etmem Anıl'i bayağı germişti.
O andan sonra pek bir şey hatırlamasam da Anıl'ın tek bir söz etmeden yanımdan kalkıp odasına gittiğini hatta kapısını da sertçe kapattığını hatırlıyorum.
Ben de büyük ihtimalle o gittikten sonra alkolün fazla bastırmasiyla koltuğa sızmışımdır diye tahmin ediyorum ancak dün gece koltukta ince bir örtü yoktu ama az önce uyandığımda üstümde mavi bir örtü olduğunu fark ettim.
Demek ki Anıl ya dünden sonra yumuşadı ya da sadece insanlık yapmak için gece kalkıp benim üstüme örtü örttü.
İki türlüsü de sevindirici benim için.
Üstümdeki mavi örtüyü kaldırıp güzelce katladiktan sonra koltuğa bıraktım ve boş salona sinmeye başlayan menemen kokusunu içime çektim. Umarım alkolün etkisi hâlâ devam etmiyordur ve doğru kokluyorumdur.
Çünkü menemene bayılırım!
Koltuktan yavaşça kalkıp mutfağa doğru adımladığım sırada, elinde menemen dolu tava ile içeri giren Anıl'i gördüm ve duraksadım olduğum yerde.
Dünkü davranışlarım yüzünden tepkisinden çekiniyordum ve bu yüzden o bir şey demeden sesimi çıkarmak istemiyordum. Ne dese hakkıdır sonuçta.
Anıl beklentimin aksine oldukça cool bir şekilde takılıp benimle göz teması kurma gereği bile bulunmadan elindeki tepsiyi salondaki küçük yemek masasına koydu.
Ardından bordo renkli şortu ile aynı tonda olan mutfak bezini çıplak omzundan gövdesine kadar sarkıtmış, ıslık çalarak keyifli bir şekilde sofra hazırlıyordu.
Bana hâlâ en ufak bir şey demedigi için olduğum yerde hareket etmeden beklemeye devam ettim ve onun hareketlerini izlemeye başladım.
Mutfakla salon çok yakın olduğu için hızlı bir şekilde git gel yaparak kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Sofraya uzaktan da olsam göz ucuyla baktığımda iki kişilik servis açması beni mutlu etmişti. Belli ki birlikte kahvaltı yapacaktık, beni kovmayacakti.
Sofrayı tamamen ayarladıktan sonra yorulduğunu belli edercesine derin bir nefes verdi ve omzunda duran bordo havlu ile alnındaki teri silerken ilk sözlerini mırıldandı.
"Kahvaltı hazır, hadi gel başlayalım"
Son derece sakin çıkan ses tonuna şaşırmış olsam da teklifini başımla onaylayıp hemen yemek masasına doğru adımladım, tam sandalyeyi çektiğim sırada tekrar mırıldandı.
"İyi gözükmüyorsun önce bir elini yüzünü yıka, ardından senin için hazırladığım temiz kıyafetleri banyodaki raftan alıp giy. Öyle gel başlayalım "
Onun bu kadar sakin ve hâlâ beni düşünüyor olması hoşuma gitse de yine de bir şey diyip onu sinirlendirmemek için yine bir şey demeden direkt banyoya ilerledim.
Az önce dediği gibi elimi yüzümü soğuk suyla güzelce yıkayıp benim için ayırdığı temiz kıyafetleri giyip banyodan çıktım ve tekrardan salona geldim.
İçeri girdiğimde hâlâ aynı pozisyonda ayakta bekliyor olmasına şaşırdım. Beni beklemek yerine sofraya çoktan oturup yemeğe başlamıştır diye düşünmüştüm. Çünkü ben olsam aynen bu şekilde yapardım.
