44.

428 24 15
                                    


Bu bölümde cinsel temas içeren kısımlar oldukça fazla okumak istemeyen atlayabilir ama okumanızı tavsiye ederim hikaye akışı açısından çok güzel ip uçları var bu bölümde.

Poyraz'dan:

Eve adımımızı atar atmaz öpüşmemize kaldığımız yerden devam ettik. Batuhan'in benden istekli ve tutkulu olması şaşırtsa aşırı mutlu ediyordu.

Dara'ya buraya gelmeden önce haber etmiştim bu gece eve gelmesin diye. O yüzden başbaşa güzel bir gece geçirebilirdik.

Ela'ya ve iş yerindekilere de türlü bahaneler sıralayarak erkenden çıkmıştım. Keza Batuhan da kimseye bir şey demeden telefonunu dahi kapatarak gelmişti buraya.

Bu gece sadece ikimize ait olacaktı.
O ve ben.

Yatak odama geçtik.


Batuhan'dan:

Aniden dudaklarıma kapanan dudaklarına öyle alışkındım ki, bir saniye olsun tereddüt etmeden; tırnaklarımı göğsüne dek kaydırıp, tiz bir ses tonuyla inlemiş ve ellerimi göğsüne bastırıp onu ittirmiştim.

Bedeninin yatağa sırt üstü düşmesine sebep olduğumda, onu itmem sanki endişelenirmiş gibi kafasını kaldırıp; "Batu..." diye sızlandi ama boşunaydı çünkü bunu yapma sebebim üzerine çıkma isteğimdi.

Hızla bacaklarımı iki yana açıp; kucağına yerleşmiş ve bir çırpıda üzerimdeki tişörtü çıkarıp yere atmıştım.

"Sus," dedim sinirle ellerimi yanaklarına bastirip, tekrar dudaklarına eğilirken, "Sus, öp beni."

Ellerinin belime kaydığını hissettim,
sertçe bedenimi kendininkine yaslayıp, tekrar dudaklarıma saldırmış ve gerçekten çok büyük kayıplı bir savaşı başlamıştı.

Bunca ayrı kalınan acısını birbirimizden çıkıyorduk...o özlemini bense nefretimi.

Dudakları dudaklarımı parçalamak
ister gibi çekiştirerken, dilinin ıslaklığı sürekli dudaklarımın üzerinde ve çenemde hissediliyor, tirnaklarımı altımdaki bedenine; omuzlarına geçirmeme sebep oluyordu.

Çıkardığım keskin mırıltılar,Poyraz 'ın
dudaklarının arasında kayboluyor;
hırıltilı nefesi her hücremi diriltiyordu ve tir tir titrememe sebep olurken kontrolsüzce bedenimi ona sürtmeme sebep oluyordu.

Dizlerini kırdı, kalçalarımın kasıklarına kayıp; çarpmasına ve belimi kirip ona daha çok temas etmek istememe sebep oluyordu.

Dudaklarımız zar zor ayrılırken aramızda oluşan tükürük bağını işaret ve orta parmağımla silip, yutkunmuş ve sonra ne yapacağımı bilmez şekilde gözlerimi gözlerine kitlemiştim.

Kafasinı hafifçe geriye attı, "Siktir,"
demişti, ellerini kalçalarıma
indirirken.
Parmakları, pantolonumun arka ceplerine geçerken göğsü hızla inip kalkıyordu.

Dudaklarimi parmaklarima
yasladım, birkaç saniyeliğine gidip
gelen bilincim; dilimi eklemlerime
sürtmemle geri gelmis gibiydi.
Göz kapaklarım kapanırken
parmaklarım dudaklarımın arasında,
Poyraz'ın eli pantolonumun
fermuarındaydı.

"Çıkar şunu," diye fısıldadı düğmeyi hızla çekiştirip; fermuarı indirirken.

Ama onu umursamadan, yatağa girmeden önce çıkarmış olduğu tişörtünün yokluğuyla çıplak kalmış göğsüne, dudaklarımın arasından kayan ıslak parmaklarımı gelişigüzel sürmüştüm.

Poyraz sanki kontrolü elime alma
isteğimi kabul ediyormuş gibiydi,
dizlerimin üzerinde dizlerine
kaydıktan sonra pantolonunu ve
beraberinde iç çamaşırını hızlı bir
hareketle aşağıya sıyırmama karşın
içe göçen karnına bakıp, yutkunmuş;
sonra hiçbir şey söylemeden
eğilmiştim.

Kuru elim, yavaşça uyluklarında gezinmeye başladığında, kafasını geriye attığını görmüştüm. Soğuyan parmak uçlarım yavaş yavaş beyaz teninde geziniyor, sertçe yutkunmama sebebiyet veriyordu.

"Poyraz..." diye fısıldarken,elim penisinde; yüzüm kasıklarına paraleldi.
Birkaç saniye duraksadım, dilim; dudaklarımın üzerinde gezindi ve en sonunda teniyle buluştum.

Yavaşça belirgin adonislerine islak öpücükler birakmaya başladığımda eli omzuma kaymış ama hiçbir belirti
göstermemişti.

İşaret parmağım yavaşça kasığınin
üzerinde gezinirken; etrafında
gezinmeye başlayan dilimle seğiren
penisine sert bir nefes verdim ve ağzımın içine almadan önce Poyraz'a uzun süre unutamayacağı bir an yaşatma düşüncesiyle gülümsedim.

Dakikalarca tutkuyla seviştikten sonra Poyraz'ın kemikli parmakları boxerimin lastiğinden geçip; aşağıya sıyırmış, birkaç saniyelik zaman diliminden sonra dudaklarını belime bastırmıştı.

Ardından boxeri komple vücudumdan çıkarıp ona yaptığım ağız işini bu defa o bana yapmıştı.
Sevişmemiz biraz daha devam etmişti. İkimiz de doymuyorduk. Yarışıyor gibiydik. Birbirimize aynı şeyleri defalarca yapıyor, odaya inlemelerimiz yayılıyordu.



Çok hızlıydı, ben de öyleydim.
İkimiz de biraz hırslıydık ve biraz
da sinirli.

Daha bu sabah tartıştığımızda ona beni rahat bırak seni istemiyorum diyen ben  değilmişim gibi önünde eğilmiş, ses çıkarmamak için dudaklarımı isıriyordum ve sanki o beni her zaman hor görüp sevgilisi olduğu halde benimle uğraşan o değilmiş gibi kalçalarımı aralamış; dudaklarını deliğimin etrafında gezdiriyor, dilini, beni kivrandiracak noktalara sürtüp duruyordu.


Ondan nefret ediyordum.


Dakikalar sonra Poyraz daha fazla dayanamayıp içime girmişti.  Önce yavaş yavaş başladı ardından hızlandı ve odaya inlemelerim doldu.

Tekrar,tekrar, tekrar ve tekrar...
Kaç kez oldu sayamadim ama her vuruşta farklı bir zevk noktasına denk getiriyordu ve zevk içinde inlememe sebep oluyordu.


Ondan nefret ediyorum


"Geleceğim!" dedi içimdeki vuruşlarını yavaşlatarak. "İçine gelmek istiyorum güzelim --- ah sikeyim geliyorum. Seni seviyorum"


Söylediği hiçbir şey son cümlesi kadar rahatsız etmemişti beni.

"Sus! ve gel" diye bağırabilmistim sadece.

Ardından önce o sonra ben gelmiştim.


Temizlendikten sonra ikimiz de iş yerinde rahatça alamadığımız yarım kalan duşu birlikte onun odasında almıştık.

Duştan çıktıktan sonra Poyraz yatak çarşafıni kirliye atıp yenisini sermiş ve ikimiz de yorgun düşen bedenlerimiz ile sevişerek sabaha karşı uyuyakalmıştık.

Ondan nefret ediyorum.

Bir Küçük PoyBat MeselesiWhere stories live. Discover now