𝐈𝐈

133 20 60
                                    


༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎

II

Bir kabusun içindeyim ve bu kabus beni lanetli kılıyor. Başımı şiddetle bir yere vurmuşum gibi acıyor ve göz kapaklarımı açmakta zorlanıyorum, nedenini anlayamadım. Kuru dudaklarım dilimin ıslaklığıyla ıslanırken ellerim altında sıcak topraklar hissediyorum. Başımın acısını ertelerken gözlerimi açamadan hareket etmeye çalıştım ve yerde otururken gözlerim aralandı.

Bir dağın tepesindeyim. Sarsılarak ayağa kalkkarken dağdan aşağıya ve etrafıma bakındım hemen. Neredeyim ben? Dağdan aşağıda koca bir okyanus var ve su sesleri şırıl şırıl. Bu tıpkı...cennet gibi. Okyanusun bitimini göremiyorum, ara ara kayalıklar var ve burası biraz soğuk.

Arkama baktım, bir orman vardı. Sık ağaçlar arasında kaybolmuş gibiydim ama ben...neden buradayım? Burada olmamam gerekiyor. Sebepsiz telaşla ileri ve geri giderken dağdan aşağı düşmemeye dikkat ettim. Çıkış yolu bulmalıyım.

Gittikçe fazlalaşan ağaçların arasından giderken elim üstümdeki ince kumaş parçasına değdi bir anda ve o an duraksadım. İnce bir elbiseydi, griydi. Bunu giymediğime emindim ve gittikçe daha soğuk olmaya başlıyordu. Tekrar yürümeye başladım ancak nerede olduğumu bilmezken nereye gideceğim koca bir bilinmezlikti.

Ayaklarım çıplaktı, çalılar batıyordu. Nefes nefeseydim ve gittikçe sanki kayboluyordum. Arkamda, sağımda, solumda ya da önümde...bir yerlerden sesler duydum. Başka ayak sesi ve nefes. Çok yakından geliyor gibiydi bu.

Evet arkamda. Hemen arkamı döndüm ve kırmızı uzun saçlı bir kız gördüm. Karşımda keskin gözleri bana bakarken kuşkulu bir yüz ifadesi vardı. Anlayamadım, burası neresi?

"Kimsin sen?"

"Bende bunu sormak isterim." Ondan korkmadım, bu duygu şuan bana hakim olmadı en azından. Bir adım yaklaştım kıza, garip kokusu içime doldu. "Sanırım kayboldum, çıkış yolunu bulmam lazım."

"Kayıp mı?...nereye gidiyordun peki?"

Sözlerimden bir şeyler anladığı barizdi ancak laf cambazlığı istiyordu. Gülümsedim, burada bunu yaptım. "En azından geleceğim yerin böyle bir yer olmaması gerekiyordu...burası güzel ve ferah açıcı kokuyor..." En azından senden güzel kokuyor.

"Cehennemi bulman için önündeki yolu bitirmen lazım."

"Nasıl yani?"

"Artık bir ölüsün." Yutkundum.

"Lafın kısası hemen cennetle cehennem ayrımı yapılmaz bizler için. Bir seçim yapman gerekir. Kimlerden olduğunu seçmen gerekir.

"Onlar kim?"

"Gel bakalım. Henüz yenisin ve çok fenalıklar yapacaksın güzel kız. " Güldü, gülüşü aşağılayıcıydı. O yürümeye başlarken peşinden gittim.

"Melekler ve Şeytanlar. İkisinden birisine geçiş yapman lazım. Ya kötüsündür ya da iyi. Seçim yapamazsan da seni köle yaparlar ve aklına gelmeyecek eziyetler seçersin. Şeytansan merhamet duyamazsın, Meleksen kaba davranamazsın."

"Dünyadakiler?"

"Dünyadan çoktan koptun. Artık ne senin ne diğerleri için insan diye bir şey yok. Eğer Fraksiyonsuz kalırsan o zaman insani duyularının çok ötesinde kalan işkenceler göreceksin şeytanlardan. Burada böyle."

Burnumu kırıştırdım. "Bu çok küstahça."

Güldü, omzumdan sarıldı bana. "Sevdim seni, sende şeytansın. O kelimeleri melekler pek kullanmaz tatlım."

MENFURWo Geschichten leben. Entdecke jetzt