𝐗𝐗𝐈𝐗

10 6 0
                                    



༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎



XXIX


Kusursuz gibi görünen bir gül. Kafamda oluşturduğum bir görüntü var. Kan kırmızı yaprakları ihtişamıyla gözleri büyülüyor. Gidiyoruz, bakıyoruz ve sonra bu bakış yetmediğinde dokunmak istiyoruz. Acıtır dikeni, kanatır elini. Giderken neyle karşılaşacağını bilmene rağmen bunu yok saymak ahmaklık, aptallıktır. Kanın akışı bir cezadır. Bir uyarıdır sadece. Uslanmazsa daha fazlası olacaktır çünkü.

Kontrolü kaybetmeden Chris, Damien'in yanına oturdu. Elleri bacaklarında dururken gözleri birleşti. Bir bakış attı Damien ona. Şefkat dolu, temiz bir bakış. Hatırladığını biliyordu, bu nefretin sevgiyle harmanlanan bakışı kimse unutmazdı zaten. Nasıl unutabilir ki? Günahını bilmiyor mu? Biliyor.

"Ne oluyor orada?"

Austin elini çenesini yaslayıp onları işaret ettiğinde gözleri merak içerisindeydi. "Bunlar yakın değil miydi? Ne ara soğudular birbirlerinden?
"Ayrılmışlardır belki."dedi Kate.

"Sanmam. Damien bizim Chris'i çok seviyordu."

Başımı çevirdim. Chris dolmuş gözleriyle ona bakarken bir şeyler sordu. Dudaklarını okuduğumda anladığım,"Nasıl yaparsın?" olmuştu.

Tabureden indim. Viski kadehini avucumda sıkarken biraz yakına gittim. Yüzlerini görebileceğim ve aynı zamanda bunu duyabileceğim yakınlıktaydım. On adım ileride her ikisini de duyup görebiliyordum ama onlar beni göremeyecek kadar yoğun duygular karmaşası içinde kaybolmuşlardı.

"Nasıl yaptın?" Elini göğsüne vurdu. Bir cevap bekliyordu ve onun verecek akıl karı bir cevabı yoktu. Omzu geriye kayarken tekrar vurdu Chris. "Nasıl? Hayatımı kararttın. Katil oldum. Aİlem nerde Damien? James nerede? Damien, cevap ver."

"Öldüler." -ler eki hoşuma gitmemişti.

"Ne?..."Kavramakta zorlandı gözünden düşen acı gözyaşıyla. "Ne saçmalıyorsun? Ne halt ettin?"

"Annen ve baban..." Yutkundu konuşmasında. "Onlar James'ten sonra öldüler...sen öldürdün."

Haydi...

"Ne? Ne diyorsun sen?"

Ellerini tuttu Damien. "Öldü. James de onlar da. Ben senin her zaman yanındaydım. Her zaman olacağım."

Bu nasıl bir mallıktır? Takıntıdan başka bir şey değil bu beslenilen duygu. Elde etme çabası sadece.

"Ne saçmalıyorsun ya sen?" Yüzüne sert bir tokat aldı Damien. Chris ayağa kalkarken korumalar gelmemesi için eliyle işaret verdi Damien. "Ne desteği bu? Ailemi öldürtüp sevgilimi öldürdün sen. Ne desteği!"

"Seni hayatının hatasından kurtardım ben. Onunla mutlu olamazdın."

"Seni neden ilgilendiriyor bu?" Tanrı Aşkına, saçlarını çekti. Sonraki hamlesi barizdi. "Nefret ediyorum senden."

"Sevdiğini biliyorum."

"Baş belası!" Silahına davranırken diğer herkes silahı ona doğrulttu.

"Hey!"diye bağırırken kızın yanına gittim. Silahı elinden çekip belime sıkıştırdım hızla. Kulağına,"Saçmalama."diye fısıldadığımda adama döndüm. "Silahları indirmelerini söyle. Manyıyorsunuz."

Adam eliyle işaret verdi. Silahlar inerken Damien,"Seni seviyorum."diye mırıldandı. Sevgin batsın şerefsiz!

"Senin yüzünden hep vicdan azabı çekeceğim." Ağlarken adamın yüzünde ki yumuşama umrumda olmadı. Onu belinden tutarken ona saldırmasına izin vermedim. "Asla affetmeyeceğim. Cehennemde yanacaksın!"

MENFURWhere stories live. Discover now