𝐕

60 15 0
                                    

༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎



V

   Bir kabusla doğmuşum sanki, yaşamam gerekn hayat yeni başlıyor. Kabusun hala derinliklerindeyim ve beni uyandırmaya hiçbir güç yetmiyor, uyanamıyorum, buraya tıkılı kaldım. Doğumum bir felaketle patlak vermişti zaten, benim sandığım hayatın kendisi olarak. Yalan sarsmıyordu benliğimi aslında. Alışabilirim ancak yaşadığımın dışında ödediğim bedel beni kahrediyor.

   Alnımda boncuk boncuk terler soğuk bir bezle siliniyor, hissediyorum. Bir nefes var tepemde, gözlerimi açamıyorum. Zehir dökülmüş gibi, acısı şimdiden benimle. Son yaşadıklarım aklımda, idrak ediyorum ve bunu yaşamış olmak bile beni üzüyor. Evet, üzülüyorum hatta kahroluyorum. Neden hislerim hala benimle ki?

   "Elena..."diyor bir kadın sesi. Tanıdık değil ama ismimi biliyor. Güldüğünü sanıyorum. "Beni duyabiliyor musun?"

   Kuru dudaklarımı açtım biraz. "Duyuyorum."

   "Bu güzel gelişme."derken terden sırılsıklam olduğumu fark ettim.

   "Ben...gözlerimi açamıyorum." Endişem dilime vurulurken bir daha gözümü açıp göremeyeceğim gibi hissettim. Elimin altında ne vardı? Bir elbise, üzerimde olan bir elbise.

   "Sakin ol. Louis bana her şeyi anlattı, güvendesin kızım."

   "Louis?" Anlamlandıramadım ve aklıma Saklı Bahçeye giriş ve anında çıkışım geldiğinde yapbozun parçaları bir bir oturuyordu.

   "Sen kimsin?"diyebildim kısaca. Elimden şuan için başka bir şey gelemiyordu. Çaresizim.

   "Ben Louis'in annesiyim tatlım. İsmim Elizabeth ama sen kısaca Eliza da diyebilirsin." Konuşurken diğer yandan yüzümdeki ve boyun girintilerimdeki terleri ıslak bezle siliyordu, mahçup düşüyorum. "Louis seni kütüphanede baygın bulmuş."

   Yutkundum. "Halsizdim."

   "Kandırma kendini Elenacığım." Saçlarımda kadının olduğunu sandığım eli gezdi. "Louis benden bir şey gizleyemez. Bahçeye girmeni başkasına anlatmayacağım ve sende susmalısın yoksa başın yanacak."

   "Gözlerimi neden açamıyorum?" Konu değişmezse beni bu halimle kovabilecek sanırım. İrademe asla sahip olamam.

   "Geçici bir durum. Sen baygınken merhem sürdüm, birazdan geçecektir."diye devam ederken laflarının bitiminde bir gürültü hissettim. Bir ahşap duvara çarptı sanki, kapı açılmış olmalı.

   "Anne. Durumu nasıl?"

   "Uyandı."

   Louis olmalıydı, sesi benziyordu zaten. Bir süre süren sessizlikle,"Nasıl uyandı? Hala uyuyor gibi duruyor."deyişindeki endişeyi yakaladım.

   "Gözlerini açamadığını söylüyor. Merhem sürdüm, birazdan etki edecektir."

   Ayak seslerini işittim, baş ucumda durdu gibi. "Sesini çıkarmıyorsun. Dilini de mi yuttun sen?"

   "Anne oğul arasına girmeyeyim dedim." Derin bir nefes alıp verdim. "Kötüyü çağıran bir durum yok. Sadece gözümü açamadım."

   "Zehirlenmişsin Elena." Bu alaka neden? "Seni uyardım."

   "Şeytanları dinlediğimde karşıma güzel sonuçlar çıkmadı."

   "Louis!" Cıkladı sanki, kötü bakış da atmıştır. "Olan olduysa tartışmak doğru olmaz. Çekil kenara."

MENFURWhere stories live. Discover now