𝐗𝐗𝐗𝐈𝐈

8 4 0
                                    

༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎

XXXII

   Talih her zaman ayağa kalkınan kişilerden yana olacakatı. Talihimiz güldüğünde gerçekten bir şeyler yaptığıma inanacaktım. Karanlık yüzüm aydınlandığında, aydınlık yüzüm asla kararmayacak olduğundan emin olduğunda ben gerçekten bir şeyler yaptığıma inanacağım. Boşum, telaşsızım. Dışarıdan kendimi seyretsem bu sakinliğin felaketi getireceğinden emin olabilirdim.

   Bazen hayal kırıklıklarına uğradım ve bazen de pişmanlıklarım oldu. Bir rüya gördüm dün gece. İlk geldiğimde yürüdüğüm ormanda yürüyordum. Baykuş sesleriyle, dondurucu soğukla giderken hissizdim. Sadece ben ve tanımlanması gereken koca boşluklar vardı. Kafamın içindeki boşluklara bir şeyler yerleştirmeden asla bir şeylere el atamayacağım. İşe koyulmalıyım, boş bakışlarım herkesi korkutuyor.

   Ellerimi ceblerime attım. Ağırca okulun merdivenlerinden çıkarken yabancılar bana içtence bakıyordu. Birinci adım, ikinci adım. Kapıyı açtığımda, içeri girerken el kaldıran beyaz saçlı kız öylece kaldığında gülümsemesi tek seferde suratında silinmişti, bunu kapının camlı bloğunda yansımasından fark ettim. Beni tanıyor olabilirdi. Herkes tanırdı beni.

   Siyah düz yaka bluzun üstüne beyaz ceket giymiştim. Siyah kumaş pantolonum fazlaca ciddiydi, kendimi eskisi gibi işe gidecek hissediyordum. Ders verilen salona girdiğimde yüzüme gülerek bakan kişiler vardı. Neden sinirli olduğumu bilmiyorum, kaşlarım sürekli çatık. Boş gördüğüm masaya geçtim ve profesörlerden Melissa kitabı masaya koyarken bana ve başka kişilere baktı. İlk gün bu kadınla konuştuğumu hatırlıyorum.

   "Evet."dedi ve masaya vurdu. Bana dönük başlar çevrildiğinde kapı son kez kapatılmıştı. "Bugün konumuz büyüler olacak. Büyü yapanlar sadece Şeytanlar olabilir. Melekler sadece koruma ve iyileştirme büyülerini kullanabilirler."

   Bu bilgi yabancı gelmiyordu.

   Birisi el kaldırdı. "Evet Hanna."dedi Melissa. Kız ayağa kalktığında cilveli bir
sızlanmayla,"Bizler de bir şeytanız ama her büyüyü yapamıyoruz. Kara büyüler neden sadece ahşetlere mahsustur?"

   Güzel soruydu."Kara büyüler etkili büyülerdir Hanna." Bana baktı garipçe ve tekrar Hanna'ya döndü. "Büyük etkileri vardır ve henüz sizler çaylak konumunda olduğunuz için bu sizin için daha büyük şeyler. Ahşetler güçlü kişilerdir ve onlar bu gücün altından kalkabilirler."

   "Peki?"diyerek biri ayağa kalktı. Sarı bir çocuktu.

   "Evet, Zed?"

   "Bizler büyüyü yaparsak ceza alır mıyız? Elena almıştı. Biz de profesörlerin yardımcıları gibi cezalar mı alırdık yapsaydık?"

   Başka birinden bahsediyor olabilirdi ancak bana baktığında kaşlarım daha da çatıldı. Melissa bakışlarını bilerek mi kaçırıyordu?

   "Bu sizin yaptığınız büyüye ve şartlara da bağlı Zed."

   Sıkıcı geliyordu bu şeyleri dinlemek. Ellerimi masada birleştirip başımı eğerken bileğime dokunan ılık tenli kız gördüm. Kapıdaki beyaz saçlı kızdı ve bana mahçupça gülümseyerek bakıyordu.

MENFURWhere stories live. Discover now