𝐗𝐕

21 9 0
                                    


༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎

XV

   Rüyalarım beni kabusa çıkarıyor. Görmekten korktuğum şeyler beni ürkütüyor. Canımın acıdığını hissediyorum. Yüzleşmek isteyip yapamadığım şey beni çok yoruyor. Yapmalıyım ama. Yapmaktan gittiğim sürece bu şey benim sonsuz kabuslarımdan olacak. İçime kezzap dökülmüş bir kalbim var gibi.

   Yattığım yerde titreştim. Alnımda ve yüzümün her yerinde soğuk ıslaklıklar hissediyorum. Kirpiklerim kıpırdadı. Parmaklarım oynarken gözlerimi açamadım hemen. Başım sağa sola oynarken yüzümdeki soğukluk gitti. Gözümden dökülen yaşla gözlerim açıldığında derin bir nefes çıktı dudaklarımdan.

   Elim boğazıma gitti. Nefes zorla alıyordum. Gözlerim soluma kaydığında elinde ıslak bezle duran Belle bana bakıyordu. "İyi misin?"diye sordu.

   Eliza da buradaydı. Ben...onların malikanesindeydim.

   "Ne oluyor?" Konuşurken boğazım acıdı.

   "Bahçede bayıldın."dedi Belle. Eliza, Belle'den bezi alıp yıkarken kısaca bakışlarım tekrar Belle'ye döndü. "Zed seni göndermek isterken birden etrafını alev sardı. Annem ateşin senden geldiğini söylüyor ama anlamadım tabi. Sinir sınırı aştığında olabilirmiş ama sonra sen kendi kendine konuşmaya başladım. Bağırıp çığlık atarken de abimin kollarında bayıldın."

   "Sana söyledim Elena."derken ellerimi tutup bezle sildi. "Her an tehlikedesin."

   "Onu gördüm. Benimle konuşuyordu..." Belle'ye döndüm. "Görmüş olman lazım senin. Oradaydın. Görmedin mi? Konuştu benimle."

   "Kimse görmedi Elena." Omzumu tutup sıktı. "Onu senden başka kimse göremez."

   "Neyi?"

   Delirmek üzereyim...cidden.

   "Babanın yanına gidiyorum şimdi. Sen Elenayı alıp gelirsin. Önce sakinleşsin." Ayağa kalkıp giderken gözlerim dikkatle üzerinde gezindi. Kapı kendiliğinden açılıp kapanırken Belle bezi yıkıyordu.

   "Eliza ne diyor Belle?"

   "Ben bilmiyorum. Gidince söyler muhtemelen." Bezi bana dokundurmadan ayağa kalktım. Ben elimi saçımdan geçirirken ağlama eşiğindeydim. Ayağa kalkıp elimi tuttu. "Öyle bakma lütfen. Bende çok üzülüyorum öyle olunca. Eminim en yakın zamanda geçecek."

   "Çok yoruluyorum."

   "Geçecek." Elini sırtıma atıp sarıldığında gözümü yumdum. Lavanta kokusu içimi ferahlatıyordu. Ellerim beline giderken gözümden süzülen yaşlar yavaşça yanaklarımı ıslattılar. "Biz her zaman seni koruyacağız."

   "Dert olmak istemiyorum."

   "Sen çok açık yürekli birisin. Gördüğüm en berrak kişisin." Saçlarıma dokundu parmakları. "Kötü de olabilirsin ama bunu kabulleniyorsun. Her şeyinle açıksın. Seninle dost olduğum için mutluyum."

   "Belle..." Sıkıca kazağına sarıldı parmaklarım. Bana sevgi veriyordu.Şefkat veriyordu. Buna layık olduğumdan emin değilim.

MENFURWhere stories live. Discover now