𝐗𝐈𝐕

22 9 0
                                    


༒༒༒︎
𝔅𝔬𝔩𝔲𝔪 𝔅𝔞𝔰𝔩𝔞𝔫𝔤𝔦𝔠𝔦

༒༒༒︎

XIV

   Her duygunun farklı renkleri vardır. Eğer her renk aynı kapıya yol alsaydı duyguların ne önemi kalırdı ki geriye? Masumiyetin beyazlığını çokça kez arıyorum ruhumda. Onu kaybetmemek için bu bitmek bilmeyen savaşım. Bir de savaşımın, kötülüğümün siyahlığı var. Onun hiç bitmeyeceğini bilerek benliğimi kabulleniyorum. Ya kırmızı? Çok sevilen bir renk, sevilmesi gereken bir renk.

   Aşk diyorlar ona. Aşkın rengi olduğunu söylüyorlar ama sanırım ben daha bulamadım bu rengi. Özlem...sarı ve turuncu renkleri severim. Hayatımın çoğunluğunu zaten onlar karşılıyorlar. Acının rengi olabilir miydi? Daha doğrusu hüznün? Ah, evet. Belki onun rengi kahverengiydi. Mor da olabilir. Bu bitmeyen duygu herkes gibi içimde en derinlerde gizli. Onu benliğimden silemem.

   Profesör Elizabeth elindeki tüylü kalemi sallayarak konuşurken yanaklarında oluşan çukurluklar ve ses tonu içime huzurlar katıyor. Gülüşü, yürürken sağ ayağını öne çıkarmasıyla bizlere göz süzüşü ve konuya olan hakimliği. Gerçek bir Tanrıça olabilirdi o.

   "Aşk ruhumuzu kaplamalı." Belle koluma çimdik atarken dönüp ona baktım. Ağzını oynatarak annesini taklit edip güldü.

   Bu kızın neşe anlayışına bayılıyorum.

   "Yaşama anlam katacak tek duygu bu olabilir." Kalbine dokunup gülümsedi. "Bu size derin anlamlar katsın. Birine bağlı olafrak yaşamak nasıl bir his? Mükemmeldir."

   Gözüm hızla Louis'e doğru kayıyordu. Birine bağlı olarak yaşamak...dudaklarımızda minicik bir gülümseyiş belirirken bu bağın ne işe yaradığını hala anlam veremiyordum. O uyuyamazken ben uyuyamam, ben uyuyamazken o uyuyamaz. Duygularımızı karşılıklı hisseder ve kilometrelerce öteden nerede olduğumuzu anlayabiliriz.

   "Sevgi bağı. Birine kenetlenmek. Her anı paylaşmak...iyi veya kötü." Gülüp masaya bir kitap bıraktı. "Dünyada ve hala devam eden edebi akımlarda romantizm akımı devam etmektedir. Aşk, hayatlar ve cinsel çekim."

   "Bir örnek lütfen." Hanna profesörden izin alınca eliyle kendini yelleyerek konuşmaya başladı ama konuşma amacı sadece alaya almaktı bu şeyi. "O içimdeyken her şeyi unutur ve sadece onu süzerim. Savaşmak yok, sevişelim." Göz kırptı.

   "Her şey seks değildir Hanna."konumasını kısaca bir göz süzmeyle söyledi Belle. Başını iki yana salladı. "Duyguların nerede senin?"

   "Ah, tatlım. Harikasın ama seks olmadan aşkı düşünemiyorum."

   "Başka örnek vermek isteyen?"sorusuyla Zed ayağa kalktı. Ayağa kalkması saygıdandı.

   "Bir yazardan okumuştum ve oldukça manidar gelmişti Bayan Silvestri." Sesini düzeltip devam etti. "O olmazken geceler haram, o olmadığında tek bir duygu kırıntısı ihanettir uslanmaz gönlüme. Mecnun olup çöllere mi düşsem yoksa bir çöl ahusu için olmayan duvarları mı yıksam? Aşk için değer mi bu çilekeş gönlümün hasretiyle ölmeye?"

   "Zed..." Hayranlıkla baktı Eliza ona. "Gerçekten çok değerli bir anlatım oldu. Böyle özel şeyleri okuyor olmanız beni çok mutlu etti."

   "Rica ederim."dedi ve oturdu.

   Belle hevesli elini kaldırırken,"İkili anlatım yapabilir miyiz? Bir konuşma bence konuya harika anlamlar katacaktır."diye konuştu heyecanla.

MENFURWhere stories live. Discover now