NAİRE

14.8K 539 90
                                    

Herkese merhaba, uzun bir süre buralarda yoktum ve yeni bir hikayeyle geri döndüm.
Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar :)
----------------------------------------

''Nefes alamıyorum. Nefes alamıyorum.'' Boğulma hissiyle gözlerimi açtığımda elim istemsizce boğazıma gitti.

''İyi misin?''

Rıdvan'a baktım. Başımı iyiyim dercesine aşağı yukarı salladım. ''Rüya gördüm sadece.'' Yıllardır peşimi bırakmayan hep aynı rüyaydı. Sanki bir el boğazımı sıkıp boğuyordu ve genelde nefes nefese uyanıyordum.

Rüyanın etkisinden çıkabilmek için oturduğum koltukta kıpraştım ve yastık olarak kullanmak için başımla camın arasına sıkıştırdığım ceketimi kucağıma aldım. Çok geçmeden otobüs girdiği dinlenme tesisinde durunca inip tuvaletlerin olduğu yere ilerledim.

İçerideki kalabalığa karıştım ve boş lavabolardan birine ilerledim. Musluktan akan suyla önce yüzümü yıkadım sonra saçlarımı ıslattım. Su iyi gelmiş üzerimdeki paslılığı silip götürmüştü. Dışarı çıktığımda lokantanın girişinde beni bekleyen Rıdvan el salladı. Gülümseyerek yanına gittim ve içeri girip boş masalardan birine oturup yemek siparişi verdik.

Gelen yemeği yerken Rıdvan'ın gözü sürekli üzerimdeydi. ''Ne söyleyeceksen söyle.'' dediğimde kaşığını tabağın içine daldırdı.

"Stresli misin? Kabus falan görüyorsun. Biliyorsun..."

Sözünü kestim. "Biliyorum bu karşılaşmaya çok para yatırdın. Kazanmam gerek falan filan." Tabaktaki yemekle oynamaya başladım. "Rıdvan seninle neredeyse üç yıldır birlikte çalışıyoruz. Şimdiye kadar hiç korktuğumu, geri çekildiği mi gördün mü?"

Başını hayır anlamında salladı. "Güzel." dedim. "Sen güvenlik işiyle ilgilen bırak gerisini ben halledeyim. Geçen defa neredeyse polise yakalanıyorduk."

"Geçen defa içeriye polis sızmıştı. Bu yüzden karşılaşmaların olacağı yer değiştirildi ve önlemler artırıldı. Unutma Alev bu dövüşler için çok para yatırıldı. İzlemeye üst sınıf konuklar gelecek ve onlara sevecekleri bir şeyler ver."

Gözlerimi devirdim. "Şu ön koltuklarda oturup yüzlerini kapatan kişiler mi? Biz dövüşürken heykel gibi duruyorlar hiç çekici değiller. "

"Çekici olmalarına gerek yok. Esas parayı onlar kazandırıyor."

Saçlarımı elimle geriye atıp arkama yaslandım. "Sen de artık o parayla bir araba al. Otobüsle yolculuk etmek istemiyorum."

"Sen kazan da gelen parayla istersen iki tane alırız. Bu defaki kazanç çok büyük olacak."

Gelecek parayı düşünürken keyfim iyice yerine geldi. Bakışlarım yumruk haline gelen ellerime kaydı. Bana o parayı kazandıracak olan bu yumruklardı.

Alkolik bir baba, kumarbaz bir anneden çok da aklı başında bir evlat beklenemezdi. Okulda çıkardığım kavgalardan üst üste disiplin cezaları almış en sonunda okuldan atılmıştım. Sonrasında sokaklarda çıkan kavgalara karışmıştım.

Bir gün yine öyle bir kavgaya karıştığımda gelen polis ekibinden kaçmaya çalışırken beni kurtaran Doğan ağabey olmuştu.

Gözümdeki nefreti görmüş ve bunu yumruklarıma aktarmayı öğretmişti. Sonrada bulduğu her yarışa katılmamı sağlamıştı.

Üç yıl önce yakalanıp hapse girince onun yerini sağ kolu Rıdvan almıştı. Rıdvan bana sürekli 'dövüşürken yüzünde bir gülümseme oluşuyor sanki o an tam olarak kendini buluyorsun.' diyordu.

NAİRE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin