18.BÖLÜM

21.2K 1.1K 182
                                    

İYİ OKUMALAR

OĞUZ'UN ANLATIMIYLA

merdivenlerden gelen konuşmalar ile yanlarına gittim. ikizlerin yüzlerinde ki gülümseme öyle güzeldi ki, "ikizler gelin şu yaralarınıza pansuman yapalım sonra gideriz" miraç başını sallayıp miray'ın elini tuttu. birlikkte yukarı çıktıklarında bende peşlerinden gittim. miraç tişörtünü çıkardığında yaralarına pansuman yapmaya başladım. "canınnı yakma" miray'ın ürkek sesiyle ona baktım.

korkuyla kardeşinin sırtında ki işkence izlerine bakıyordu. "tamam bebeğim" pansuman yapmaya devam ettim. tüm yaralarına tek tek pansuman yaptım. Bunlar sadece görünendi ya kapananlar

canının yandığını biliyordum çünkü kendini kasıyordu. Miray ellerini tutmuştu ona güç vermek ister gibiydi. Pansuman bittiğinde derin bir nefes aldı.

"yemekten sonra bir ağrı kesici içersin akşam gelince de tekrar pansuman yaparız. Okuldada çok kendini zorlama, aynı şeyler senin içinde geçerli Miray" Miray gözlerini miraç'ın yüzünden çekmiyordu.

"tamam. Miray'ım sweatimi verir misin?" Miray transtan çıkmış gibi irkildikten sonra başını salladı ve miraç'ın giyinmesine yardım etti "Miray bileklerine de pansuman yapmalıyız izin verir misin?"

Önce korkarak bileklerine baktı. Daha sonra başını yavaşça salladı ve yatağa oturdu.

Bana güvenmişti. Kardeşim bana güvenmişti. Kazağını hafif sıyırıp bileklerinde ki sargıyı açtım. Çok kötü gözüküyordu. Canını çok yaktığına emindim ama o, o kadar alışmıştı ki acısını bile hissetmiyordu

Bir çocuğun yaşayacağı en kötü şey acıya alışmaktır

Pansuman yapmaya başladığımda kilitlenen çenesinden dişlerini sıktığını anladım. Miraç elini miray'ın çenesine koyup ona bakmasını sağladı
"sakin, derin bir nefes al çok az kaldı"

Derin bir nefes aldı. Bu zamana kadar kaç kişiye pansuman yaptım kaç kişi ameliyat ettim bilmiyorum ama en zoru buydu. Kardeşimin canı yanarken engel olamamak onun canını yakmak en kötüsüydü

Pansuman bitince yeni aldığım siyah bandaj ile sardım

"üstünüzde ki ile uyumlu olması için aldım" Miray gülümseyerek bandaja bakıyordu "teşekkür ederiz" Miraç'a dönüp gülümsedim

"ben aşağıdayım sizde hazırlanın gelin birlikte kahvaltı edelim" Başlarını salladıklarında odadan çıkıp aşağıya indim. annem masaya ekmekleri koyuyordu. ilaçlarını almıştı anlaşılan, masaya oturup yemeğe başlamıştı. oflayarak bende kendi yerime oturdum.

Yavaş yavaş herkes masaya gelmişti. İkizlerde gelince kahvaltıya başladık.

MİRAÇ'IN ANLATIMIYLA

Okula bizi oğuz bırakacağını söylemişti. Şuan onun arabasında okula gidiyorduk. Heyecanlıydım. Okula yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Miray arabanın camından dışarıyı izliyordu

Elimi sıkıca tutuyordu onunda heyecanlı olduğunu biliyordum.

Deniz ön tarafta sürekli bize bakıyordu ve her seferinde garipsediğim bir şekilde gülümsüyordu. Oğuz ise hem arabayı sürüyordu hem de deniz'e bizim hakkımızda uyarılar yapıyordu

Bu gerçekten güzeldi. Sevilmek Miray dışında kimsede hissetmediğim bir duyguydu. Bir ailenin bizi sevmesi her şeyden çok istediğim bir şeydi. "deniz bak unutma ikizler sana emanet en ufak bir şeyde bana haber vereceksin tamam mı?"

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now