25.BÖLÜM

17K 1K 178
                                    

İYİ OKUMALAR

MİRAÇ'IN ANLATIMIYLA

Odadan çıktığımda oğuz'u kapının önünde buldum. Heyecanlı bir şekilde beni bekliyordu.  "hadi gel" Birlikte en üst kata çıktık

"burayı çok seveceğini düşünüyorum" Işıklı kapıyı sürükleyerek açtığında gördüklerim karşısında küçük dilimi yuttum. Burası çok güzeldi.

Tavan eğik bir şekildeydi ve tam karşısı camdı. Onun önünde bir sürü armut koltuk vardı. yan tarafta oyun konsolları ve bilardo masası vardı. diğer tarafta tezgah ve büyük bir televizyon vardı. her yer rengarenk ışıklar ile süslenmişti.

"b-burası çok güzel"

"beğeneceğini biliyordum. bak birde burası var" Odanın içinde ki kapıyı açtığında içeriye girdim. Resmen bir sürü bilgisayardan oluşuyordu. Burada sonsuza kadar kalabilirdim

o adam ve karısı evden gittiğinde miray'la birlikte internet kafeye gider oyun oynardık. Bilgisayarla uğraşmayı resim yapmak kadar çok sevmiştim

"beğendin mi?" Başımı hızlı hızlı evet anlamında salladım. Bu hareketime güldü "anlaşılan sende tuna ve deniz gibi oyun delisisin bak bu bilgisayar senin özel bilgisayarın"

Benim özel bilgisayarım olmuştu

"benim mi?"

"senin" Gösterdiği bilgisayarın başına oturdum. Koltuğu çok iyiydi bilgisayarı açtığımda ana ekran resmi ile şaşkınca ona baktım. Çünkü o ekranda Miray ve benim uyurken bir resmimiz vardı

"b-bu bunu ne zaman çektin"

"sizi uyurken izlemeyi seviyor olabilirim" Ayağa kalkıp ona sarıldım. Bu benim için çok özeldi, birinin benim için bir şeyler yapması çok özeldi.

"burayı sonra tuna ve denizle halledersiniz çünkü ben bunlardan anlamıyorum. Şimdi inip şu iki uyuyanı uyandıralım" Yüzüm düştü. Fazla uyuyamayacaklardı zaten

"ne oldu"

"Miray, o fazla uyuyamıyor. Ne zaman uyusa kabus görüyor o yüzden fazla uyuyamıyor" Onunda yüzü asılmıştı.

"hiç mi?"

"eskiden uyuyabiliyordu ama o olaydan sonra kabusları daha çok arttı"

"destek almak ister misiniz?"

"bilmem biz tanımadığımız insanlara kendimi anlatmakta zorlanıyoruz, biraz düşünsek"

"istediğiniz kadar vaktiniz var" Odanın kapısının açılması ile o tarafa döndüğümde gelenin Miray ve tuna olduğunu gördüm. Arkalarından da deniz gelmişti. Miray beni görünce koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı. Çok hızlı nefes alıyordu. Onu sakinleştirmek için saçlarını okşamaya başladım

Tuna'ya baktığımda üzgün bir şekilde bize bakıyordu. Kabus gördüğünü ve beni yanında göremeyince endişelendiğini biliyordum.  Biraz sonra sakinleşmişti. Başını kaldırıp bana baktığında yanağından öptüm. O sırada deniz ortamda ki havayı dağıtmak için konuşmaya başladı

"abi oda çok güzel olmuş"

"beğendin mi miraç"

"hem de çok Miray bak bu benim bilgisayarım" Miray'a elimi uzattığımda elimi tuttu ve yanıma geldi. Gözlerinden uyku akıyordu yine de mutlulukla etrafa baktı

"çok büyük" Başımı evet anlamında salladım.

"yarın okuldan sonra ben sana hepsini öğretirim"

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now