29.BÖLÜM

14.3K 970 211
                                    

İYİ OKUMALAR


YAZAR'IN ANLATIMIYLA

Miray ve oğuz aşağıda birlikte çizgi film izlerken diğerleri bilgisayar odasını düzenlemiş hatta oyun bile oynuyorlardı. "oğuz abimin hala gelmemesi şaşırtıcı değil mi abi?" Deniz'in dediğine karşı tuna gülümsedi ve konuştu

"o şuan miray'la vakit geçirdiği için dünyadan soyutlanmış durumda" Bu denilene miraç gülümsedi. İlk defa birisi ikiziyle vakit geçiriyordu ve miray'ın mutlu olduğuna emindi

"abim Miray'ı ayrı seviyor... Kardeşi değil de kızı gibi bakıyor. Miraç sende bize alıştın demi?" Alışmıştı. İkizler onlara alışmıştı hatta bağlanmıştı.

"ilk defa gerçek bir ailem varmış gibi hissediyorum"

"peki beni abin olarak görüyor musun?"

Miraç ilk başta durdu. Deniz ilk geldiklerinde yüzlerine bakmamıştı ama miraç onu anlıyordu, artık onlara iyi davranıyordu ama onu ne gibi gördüğünü tam kestiremiyordu

Miraç cevap vermedikçe deniz'in gözleri doluyordu. İlk başlarda aptallığı yüzünden yaptığı hatalar kardeşini kaybetmesine neden olmuştu ve geri kazanmak istiyordu o da abi olmak istiyordu

Miraç en sonunda bir karar verip konuşmaya başladı "ne kadar bu süreçte küçük kardeşim gibi davransan da evet seni abim olarak görüyorum" Deniz oynadığı oyundaki arabayı heyecanla duvara vurduğunda umursamadan ayağa kalktı. Tuna ve miraç onun bu haline gülümseyerek baktılar

"bende abi oldum demi?"

"sende abi oldun" Miraç'ın gülerek söylediğinden sonra deniz hızla yanına gidip kardeşine sarıldı

"pişman olmayacaksın dünyanın en iyi abisi olacağım bu iki uyuzdan daha iyi abi olacağıma emin olabilirsin"

"deniz! Uğraşma benimle abim"

"bana ne ben daha çok ağabeyleri olacağım" Miraç ikisinin arasında geçen bu diyalogu kahkahalarla dinliyordu "bence fazla oyun deniz abimde kafa yaptı"

Abim demişti miraç... deniz'in yıllarca beklediği o kelimeyi söylemişti ve deniz bu kelimeyi duyar duymaz kaskatı kesilmişti

"al işte gitti çocuk... aslanım sende niye pat diye söylüyorsun yandı devreleri çocuğun" Bu denilene miraç güldü. Deniz ise hala duyduklarının şokunu yaşıyordu.

Bir anda odadan çıkıp 'abi oldum' diye bağırarak aşağıya inmeye başladı. onun arkasından da tuna ve miraç gülerek iniyorlardı Deniz gerçekten çocuk ruhluydu, hiç büyümeyen bir çocuk ruhu vardı.

Bazı insanları mutlu etmek bu kadar basitti ve miraç abisini çok mutlu etmişti.

Tabi hiçbir şeyden haberi olmayan miray ve oğuz deniz'in bağırarak yanlarına gelmesine hem korktular hem de telaşlandılar.  Miray tedirginlikle abisine sarıldığında oğuz önce ona sıkıca sarılan minik kardeşine baktı sonra bağırarak yanlarına gelen kardeşine

"deniz bağırma" sinirle konuşmuştu, biricik kardeşinin korkmasını istemiyordu.

"abi oldum... artık bende abiyim" Oğuz ne olduğunu anlamıştı ve gülmeye başladı. deniz ise miray'ı fark edince durdu ve ona baktı "miray'ım korktun mu özür dilerim ben sadece çok heyecanlandım"

Miray ondan korkmamıştı yüksek sesten korkmuştu. Abisinden ayrılıp önünde diz çökmüş deniz'e baktı

"korkmadım boş bulundum" Deniz aldığı cevap ile gülümsedi ve kardeşine sarıldı "bende abi oldum" Miray bu dediğine güldü içinden hala çocuk gibi olduğunu düşündü.

Kollarını deniz'e sardı ve saçlarıyla oynadı "ileride sende bana abi der misin?" Miray bu soruyu hiç düşünmemişti her şey onun için yeniydi

"deniz kızı sıkma ne isterse onu der ayrıca ayrıl kardeşimden ve ne olduğunu doğru düzgün anlat" Abisinin otoriter sesi ile deniz kardeşinden ayrılıp abisine tüm detayları anlatmaya başladı. tuna ve miraç'ta yanlarına gelip koltuğa oturdu

Miraç ikizine sarılıp saçlarını kokladı. O da heyecanlanmıştı. Miray ise mutluydu.

İkizi onlara alışıyordu. Onu seven bir ailesi vardı daha ne istesin ki

MİRAÇ'IN ANLATIMIYLA

Uzun bir süre daha deniz hiç durmadan konuşmuştu. Gerçekten bu kadar mutlu olacağını tahmin etmemiştim

Bir süre sonra oğuz abim onu odasına kovalamıştı. Miray test çözmek için odasına gittiğinde tuna bana odamı göstermek ve yerleşmeme yardım etmek için benimle birlikte yukarı çıkmıştı

Odamın önüne gelince heyecanlanmıştım.

"bakalım beğenecek misin?" Dedi ve kapıyı açtı. Odaya girdiğimde şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Tam olarak benim hayalimde ki gibiydi.

Sade ve gri

Miray'ın odasına çok benziyordu. Kenarda gördüğüm tuval tutucu ile şaşkınlığım arttı "sanırım abim her şeyi düşünmüş" Yavaş adımlarla o tarafa ilerlediğimde duvara çakılmış bir tahta ve bir sürü fırça koymak için kutu olduğunu gördüm

"beğendin mi?"

"bayıldım... hayalimde ki oda" Şoktan konuşamıyordum bile

"sen daha çok şoka girmeden şu odayı düzenleyelim mi?"

Bu halim onu güldürmüştü. Kendime gelip başımı salladım ve kolileri açmaya başladım. Gerçekten her şey vardı. bir sürü fırça istediğim boyalar, küçük biblolar her şey vardı

...

Odanın büyük bir kısmını yerleştirmiştik. Aklıma gelen soru ile test kitaplarını kitaplığa koyan tuna'ya döndüm "bir şey sorabilir miyim?"

Elinde ki işi bırakıp bana döndü

"ne istersen"

"çok güzel yemek yapıyorsun, neden şirkette çalışıyorsun" biraz çekinerek konuşmuştum. gülümseyerek elinde ki kitabı bıraktı. "abim doktor oldu, bende şirketin başına geçmemin doğru olacağını düşündüm." bir nevi kendi hayallerinden vazgeçmişti sanırım.

yüzü birkaç saniyeliğine asılmıştı, ardından tekrar gülümsedi.  "öyle işte, sende anlatmak istersen dinlerim" Onunda bilmeye hakkı vardı. o da benim abimdi. Geçmişimi bilmek zorundaydı

OĞUZ'UN ANLATIMIYLA

Herkes yukarıdaydı bende giriş katta ki çalışma odasını düzenlerken kapının çaldığını duydum. Elimde ki kitabı masanın üstüne bırakıp dış kapıya gittim

Kapıyı açtığımda gördüklerim ile gözlerim büyümüştü. Bunların burada ne işi vardı.

"bizi içeriye almayacak mısın?"

SON EN SEVDİĞİNİZ YERDE BİTİRDİM:)


NASILDI?

EN SEVDİĞİNİZ SAHNE?


MİRAÇ DENİZ'E ABİ DEDİ?

SİZCE GELENLER KİM?

BUNDAN SONRA NE OLSUN?

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now