49.BÖLÜM

8.7K 638 60
                                    

YAVAŞ YAVAŞ FİNALE GİDİYORUZ

İYİ OKUMALAR

ALAZ'IN ANLATIMIYLA

Uyuyamamıştım. Nedeni yerimi yadırgamam mı? Yoksa diğerlerinin nasıl tepki vereceğini düşünmem mi? Bilmiyorum Kendimi garip hissediyorum. Evet, yıllardır bu anların hayalini kurdum ama bir anda olması garip hissettirmişti

Kendimi çok tuhaf hissediyordum. Nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum ama tuhaf hissetmiştim

Tekrar sol tarafa döndüm. En sonunda dayanamayıp ayağa kalktım. Odada bir iki tur attım geri yattım. Döndüm her şeyi denedim ama bir türlü uyuyamadım. Yarın ne olacağını çok merak ediyorum

TUNA'NIN ANLATIMIYLA

Sabah erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştım. İdil ile günlük konuşmamızı yapmıştık. Mutfakta kahvemi içerken abim geldi "günaydın abi"

"günaydın... Bana da kahve var mı?"

"olmaz olur mu hemen" Ona da bir bardak kahve koydum. Benim yanıma oturdu. Tuhaf görünüyordu. Endişeli gibiydi "abi bir sorun mu var?"

"sorun yok sadece size bir şey söyleyeceğim herkes uyansın"

"önemli bir şey yok demi korkutma beni" Sorumu cevapsız bırakmıştı. Bir şey olsa abim sakin olmazdı diye düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Kahvesini içene kadar bacağını titretmişti. Bunu sadece stresli olduğu zamanlar yapardı

"hadi herkesi kaldır kahvaltıya oturalım"

O kadar gergindi ki bu gerginlik sesine de yansımıştı. Yerimden kalkıp yukarı çıktım. Önce miraç'ın odasına girdim. Saçları dağılmış yorganın yarısı yerde yüzüstü yatıyordu. Yanına gidip saçlarını geriye çektim. Yüzünde ki yaralar geçmeye başlamıştı.

"abim uyan hadi sabah oldu" İlk önce biraz mırıldandı daha sonra gözlerini açıp uyku mahmuru bana baktı "günaydın abi"

"günaydın abim hadi kalk kahvaltı yapalım abim bizimle bir şey konuşacakmış"

"miray iyi demi?"

"iyi merak etme... sen iyi misin ağrın falan var mı?"

"ilk güne daha az" Yataktan kalktığında bende odasından çıktım. Miray'ın odasına girdim. Yatağın en köşesine sinmiş uyuyordu. Uyurken bile korkuyordu, kaçıyordu. Kim bilir kafasında neler kuruyordu. Yanına gittim ama aynı zamanda onunla olan mesafemi de korudum.

Bazen uyandığı zaman korkabiliyordu. Onu korkutmak istemiyordum

"miray uyan abicim hadi minik kuşum kalk" Sıçrayarak uyandığında bir adım daha geri gittim. o olaydan önce miray normal bir şekilde uyanmıştı. Normal insanlar gibi olmaya başlamıştı ama şimdi eskiye geri dönmüştük.

Olsun tekrar aynı noktaya geliriz hatta daha da ileri giderdik

"korkma benim abin" Önce ürkekçe etrafına baktı sonra bana döndü "abi... üzgünüm" mahçup bir şekilde konuşması canımı yakıyordu, suçlu değildi ki

"sorun yok minik kuşum, günaydın"

"günaydın"

"hadi kahvaltıya gel abim bizimle bir şey konuşacakmış"Dediğimde gözlerinde bir ışık gördüm. Sanırım abimin bizimle ne konuşacağını biliyordu

"sen ne konuşacağını biliyor musun?" Sevimli bir şekilde gülümsediğini bildiğini anladım.

"korkmam gereken bir şey mi?"

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now