22.BÖLÜM

17.6K 1K 152
                                    

İYİ OKUMALAR

MİRAÇ'IN ANLATIMIYLA

Deniz bakışlarını kaçırdı bu durumdan rahatsız olduğu çok belliydi. sanırım konu düşündüğümden daha derindi.

"eğer anlatmak istemezsen sorun değil ben sadece merak etmiştim" Çoktan dolmuş gözlerini bana çevirdi. "sende benden gider misin?"

Her şeyi beklemiştim. Kızmasını bağırmasını ya da anlatmasını ama bunu hiç beklememiştim. Karşımda küçücük bir çocuk varmış gibi hissetmiştim

Gider miydim? Ona yalan söyleyemezdim bu hemen verebileceğim bir karar değildi. İnsanlara ümit vermek ve sonra dediğini yapmamak belki de en büyük vicdansızlıktı

"anlattıklarımdan sonra benden korkar mısın? Bana inanmaz mısın? B-benim buna ihtiyacım var. senin, sizin bana inanmanıza ihtiyacım var" İnanırdım. Bize ne kadar kötü sözler söylese de iyi bir insan olduğunu görmüştüm.

"inanırım. ne anlatırsan anlat bana doğru söylediğin sürece sana inanırım"

"2 yıl önce falandı. Cansu ve caner liseye yeni geçmişti. Cansu liseye geçtiğinden beri çok değişmişti. Bizden uzaklaşmaya başladı. zaten aramız hiçbir zaman güzel olmamıştı. Bir iki ay sonra Cansu eve çok geç gelmeye başladı. bende bir sorunu olduğunu düşünüp ona sordum. Cevap vermeyince de takip etmeye başladım"

Derin bir nefes aldı. Zor olan kısma geldiğimizi fark ettim

"Sonra... sonra bir gün Cansuyu okuldan çıkarken gördüm. Peşine takıldım. Bir eve gitti. kapıyı 30'larında bir adam açtı. O-onlar... of anladın işte"

Anlamıştım. O gün orada ne olduğunu cansunun ailesinden ne sakladığını anlamıştım  "onu oradan yakapaça çıkardım. Çok büyük bir kavga ettik. Sonra bir iki gün sonra okula gittiğimde Caner beni boş bir sınıfa çağırdı. Cansunun özür dileyeceğini söyledi. İnandım. Gittim. içeri girdiğimde üstündekilerin yırtık olduğunu gördüm. Bir anda bağırmaya başladı. daha ne yapıyorsun dememe kalmadan caner elinde telefonu ile içeriye girdi. telefon kapandığında şok oldum. Onlar gülere oradan çıktıklarında ne yapacağımı bilemedim adeta donmuştum. Benim kardeşim beni onu" zorlukla yutkundu "onu taciz etmemle suçlamıştı."

Gözünden yaşlar akmaya başlamıştı.

"sonra onu okulun sosyal medyasına yüklemişler. Müdürler görmeden silmelerini sağladım ama herkes görmüştü. Hepsi benimle dalga geçmeye bana sataşmaya başladı. tüm arkadaşlarımı kaybettim. Kimse bana inanmadı"

"bu yüzden mi kimse bilmiyor?"

"evet söyleyemedim utandım. biliyorum yanlış ama utandım işte birazda korktum. Onlarda bana inanmaz sandım" Gözlerimin tam içine bakmaya başladı. her şey zihnimde oturmuştu.

Bu...bu çok kötüydü. Belki basit küçük bir şey gibi görülebilirdi ama değildi. Çok kötü bir şeydi.

"o yüzden korkuyorum. Biliyorum herkes aynı değildir ama yinede içimde ki korkuya engel olamadım"

Onu anlıyordum en azından anlamaya çalışıyordum. O korkunun nasıl bir şey olduğunu biliyordum. insanları sevsen de onlara yakın durmaya çalışsan da korkarsın. İçinde ki o duygu hiç gitmez hep orada bir yerlerde durur.

"bana inanıyor musun?" Gözlerindeki yaşlar artmıştı. Ona inanıyordum. Başımı yavaşça salladım

"sana inanıyorum. öyle bir şey olmadığını biliyorum"

"gerçekten mi?"

"gerçekten"

"bir kere sarılabilir miyim lütfen" Nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle kafamı salladım "olur" O an gözlerinde büyük bir ışık geçti. Kollarını hızla bana sardığında gülümseyip bende ona sarıldım

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin